Sadullah ÇAĞLAR


FUZULİ´DEN ŞEKSPİR´E MESAJ

Sadullah ÇAĞLAR


Dönemlerinin iki büyük şair ve edebiyatçısıdır Fuzuli ve Şekspir. Dönemin aynı zamanda büyük filozofları da olan Fuzuli, Mevlana ve Ömer Hayyam´dan Batı kültürü önemli ölçüde etkilendi. 

Fuzuli ve Şekspir 15 ve 16.asırlarda yaşadılar. Fuzuli, Şekspir´den 70 yıl önce dünyaya geldi. Şekspir, Romeo ve Jülyet´in aşkını anlattığı eseri Fuzuli´nin yazdığı Leyla ile Mecnun´un aşkını anlattığı eser farklı zamanlarda yazılsa da sanki aynı yazar tarafından yazılmış gibi benzerlikler gösterir.
Her iki eserde ölümsüz aşkın sonu acı ile biter. Leyla ile Mecnun´da önce Leyla ölür, Romeo ve Jülyet´te önce Jülyet yaşama veda eder. Sonuçta ailelerin katı tutumları her iki aşkta da faciaya sebep olur.
Leyla ile Mecnun romanında, Leyla ve Mecnun´un babaları kardeştir. Yani Leyla ile Mecnun kuzenlerdir. Bir gün Kays´ın (Mecnun) babası Leyla´yı istemeye gelir. Leyla´nın babası kardeşine; ‘Bende senin deli oğluna verecek kız yok´ der. Kays´ın babası; Yapma kardeşim, oğlum senin kızını seviyor, sende hiç insaf yok mu?
Bir gece çölde yıldızların altında buluşurlar. Kays, Leyla´ya; Babam seni babandan istediğinde olmaz demişler. Leyla; Babam ne yaparsa yapsın, bizi ayıramaz. Şu yıldızlar şahidim olsun, senden başkasını sevmeyeceğim Kays.
Sonuçta Leyla´nın babası kızını çok zengin bir Emir´e verir. Aradan günler geçer Emir, Leyla´ya dokunmaz ve şöyle der; Bak Leyla, benim yanımda mukaddes bir emanetsin, sen çölün gelinisin.
Bir gün çadırın önüne gelen Kays, Leyla´nın kendisine ihanet ettiğini düşünerek Emir´e, Leyla ile konuşmak istediğini söyler. Emir izin verince çadıra girerek Leyla´ya; Sana yaklaşabilir miyim? Leyla; Hayır Kays, ben artık kutsalım. Emir benim eşim değil. Belki bir gün kavuşuruz , sana olan aşkım lekesiz olarak devam ediyor. Şimdi git Kays, yalnız kalmak istiyorum.
Kays çadırı terk eder, Leyla´nın sadakat sözlerine rağmen ihanete uğradığını düşünür ve hıçkırarak Leyla´ya seslenir; Senin adın yine Leyla, benim ki ise değişti, sen Emir ile mutlu ol ben kalayım bu dert ile, ben verdiğin söze kandım, aldatmadım aldatıldım.
Kays, elveda Leyla diyerek kendini kızgın çöllere atarak ölüme koşar.
Aşk adlı kitabında Artın Ünsal aşkı şöyle anlatır; Aşk çok özel kişilere ait bir duygu, dünya hakimi Sezar Roma´yı, Kleopetra´ya bağışladı. Sevginin sınırları yoktur.
Şimdi biz Romeo ve Jülyet´e bir bakalım; Verona şehrinde akşam tüm soyluların katıldığı muhteşem bir balo var. Bu görkemli gecede Jülyet ve ailesi, Romeo ile yakın çevresi bir aradalar.
Romeo bir ara Jülyet´le karşılaşır ve ona hayran olarak; Ey gecenin karanlığını ışık gibi aydınlatan meçhul güzel, kalbimi yaktınız. Jülyyet´te Romeo´ya; Peki siz kimsiniz böyle aniden karşıma çıktınız ve kalbimi sızlattınız. Romeo yakın zamanda buluşalım der ve ayrılırlar.
Jülyet, dadısına seslenir: Şu soylu adam kim, ve eğer evli ise yazık bana mezar olacak gelin döşeğim artık. Dadı Romeo´yu hemen tanır ve bu asılzade Montague ailesinden, düşmanımızın oğlu.
Julyet; Biricik nefretimden, biricik aşkım doğdu. Böyle korkunç bir düşmanı sevebilmek ise tabiatın bir cilvesi. İki sevgili buluşurlar ve Jülyet; Ah Romeo, neden Romeo´sun sen? Aileni inkar eyle, isimlerini ret et. Yapamazsan yemin et Jülyet´i sevdiğine, o zaman vaz geçerim ben ailemden.
Romeo; Jülyet, benim için önemli olan yalnızca sensin, soyadın artık beni ilgilendirmiyor. Jülyet; O zaman beni sevdiğine yemin et Romeo. Sevgilim şu yemiş ağaçlarını üstünü süsleyen kutsal ayın başı için yemin ederim.
Jülyet; Sakın Romeo, ay üzerine yemin etme. Zira ay, her gece gök yüzünde şeklini değiştirir ve kararsızdır, aya benzer sonra senin sevginde.
Romeo; Ey mutlu ama eşsiz gece, acaba gördüklerim rüya mı, Jülyet sana binlerce defa şen ve aydın geceler dilerim.
Şekspir´in eşsiz aşk hikayesinden alıntılar yaptık. Bu büyük sevda sonuçta acı ve göz yaşı ile sonuçlanır. Aile Jülyet´i yakın bir tanıdıkları ile evliliğe zorlar. Jülyet Rahip´ten yardım ister ve Rahip Jülyet´e; Kızım ben sana uyku ilacı vereceğim, kalbinin geçici olarak durduracak. Ailen öldü zannedecek seni, ben de Romeo´ya haber göndereceğim.
Fakat veba salgını nedeni yollar kapalıdır ve haberci Romeo´ya ulaşamaz. Bu arada mabede gelen Romeo öldü zannederek Jülyet´e seslenir; Ah sevgili Jülyet, hala ne kadar güzelsin. Hain ölümde mi yoksa sana aşık oldu der ve elindeki zehir şişesini içerek Jülyet´in yanına uzanır.
Çok sonra içtiği uyku ilacının etkisi geçer ve uyanan Jülyet, Romeo´nun öldüğünü anlayınca onun elindeki zehir şişesini alıp içmek ister. Ancak şişenin boşaldığını görünce şöyle seslenir; Hain bir damla bile bırakmamış.