Çağla Yücel


Gebelik döneminde beslenme

Çağla YÜCEL


Hamileliğin başlamasıyla birlikte ailede sevinç duyguları artar, zaman geçtikçe annede oluşan bulantı ve kusma depresyona yol açabilir. Bu dönemde genellikle yorgunluk, halsizlik, isteksizlik ve iştahsızlık görülebilir. Görülen bu sorunların anne ve bebeğin sağlığını etkilememesi için yeterli, dengeli ve sağlıklı beslenme çok önemlidir. Gebelik döneminde yetersiz ve dengesiz beslenme sonucunda birçok sağlık sorunu ve hatta ölümle sonuçlanan doğumlar görülebilir. Bu nedenle sürekli doktor ve diyetisyeniniz ile iletişim halinde olmanız ve kontrollerinizi aksatmamanız oldukça önemlidir.

Peki gebelik döneminde nasıl beslenilmeli? Bu dönemde annenin enerji ve protein gereksinmesi artmakta ve artan bu gereksinim karşılanmaz ise annede ağırlık azalması olabilir. Bununla birlikte anemi (kansızlık), diş çürüklüğü, osteomalasi yani kemiklerde yumuşama gibi birçok sağlık sorunu ile karşı karşıya kalınabilir. Bu yüzden annenin enerji ve protein ihtiyacı diyetisyen tarafından belirlenerek anne bilgilendirilir.
Gebelik döneminde anneden fetüse (gebeliğin 3. ayının başından doğuma kadar ki süre içinde ana rahmindeki canlı) yeterli miktarda kalsiyum ve fosfor geçişi olur. Gebeliğin ilerleyen dönemlerinde annede kalsiyum miktarı düşer. Bunun için süt, yoğurt, peynir, çökelek, fındık, kuru baklagiller en önemli kalsiyum kaynaklarıdır. Süt ve türevlerinin yanı sıra et ve türevleri (tavuk, balık), yumurta, kuru baklagiller ve yağlı tohumlar (tuzsuz ve kavrulmamış badem, fıstık, fındık, ceviz vb.) iyi fosfor kaynaklarıdır.
Folik asit ve B12 vitamini, vücutta kan hücrelerinin yapımını sağlayan bir vitamindir. Hamilelik döneminde eğer önerilen miktarda alınmaz ise bebek düşük doğum ağırlıklı doğabilir. 'Nöral tüp defekti' dediğimiz yani bebekte folik asit eksikliği sonucunda oluşabilen omurilik ve beyin gelişiminde ortaya çıkan sağlık sorunu oluşabilir. Bağışıklık ve sinir sisteminde ve kemikiliğinde kan hücrelerinin yapımında rolü olan B12 vitamini özellikle hamilelik döneminde önerilen yeterli düzeylerde alınmazsa annede megaloblastik anemiye neden olur.
A vitamini, vücuttaki görevi hastalıklara karşı bağışıklık sisteminin oluşumuna, doku yapımı ve gelişimine yardımcıdır. Aynı zamanda görme, embriyo gelişimi, kan yapımı için oldukça önemlidir. Süt, tereyağı, balık, yumurta, kırmızı ve sarı portakal, havuç, domates, koyu yeşil yapraklı sebzeler (roka, ıspanak vb.) sarı ve turuncu meyveler (şeftali, kayısı vb.) A vitamini içeren besinlerdir.
D vitamininin en önemli kaynağı olan güneş ışığıdır. Gebelik döneminde annenin beslenmesine ek olarak güneş ışınlarından yararlanması önemlidir. Gündüz güneş ışınının dik açı ile yeryüzüne geldiği saatlerde (10.00-12.00) özellikle el-ayak bilekleri ve yüzünün haftada 3 kez 20 dakika güneşlenerek günlük D vitamini ihtiyacı da karşılanmış olur. Ancak dikkat edilmesi gereken en önemli nokta güneşin deri ile direkt temas ediyor olmasıdır. Camın, pencerenin, arkasından gelen güneş ışınları, D vitamini ihtiyacını karşılanamaz.
Çay, kahve gibi kafeinli içecekler mide bulantısı ve ekşimesine neden olabileceğinden dolayı tüketilmemelidir. Eğer öyle bir sorununuz yoksa ve çayı sık tüketen biriyseniz, bu durumda çayı açık ve limonlu olarak tüketebilirsiniz (şekersiz).
Ayrıca bol su tüketimini de ihmal edilmemeli. Eğer sık bulantı yaşanıyorsa; sabahları yataktan kalkmadan önce kraker, kahvaltılık tahıllar, mısır gevreği, sade kızarmış ekmek vb. tüketimi sonucu sindirim sürecini başlayacağından dolayı mide asit düzeyi düşecek ve bu durum bulantının azalmasına yardımcı olacaktır.
dytcaglayucel@gmail.com