Nurullah ER


HATAY SORUNLARININ ARAŞTIRILMASI

NURULLAH ER


Hatay sorunlarının araştırılması konusunda CHP Hatay Milletvekili Serkan Topal ve arkadaşları, TBMM Başkanlığına araştırma önergesi vermişler.

Araştırma önergesi iktidar partisinin oylarıyla reddedilmiş.
Araştırma önergesinin reddedilmesi iki şeyi akla öncelikle getiriyor.
Hatay bölgesinde ya sorun yok, ya da var olan sorunları biz çözeriz, araştırma önergesine gerek yok!
Araştırma önergesi üzerine konuşma yapan Hatay Milletvekili H. Bayram Türkoğlu bölgede yalnızca sorun olarak, Suriye´de ki iç savaş sonrası bölgemize sığınana 450 bin civarında ki Suriyelileri sorun olarak görerek, bunlarında bölgemizde misafir olarak bulunduğunu, bunu da coğrafyanın bir kaderi olduğunu, kültürümüz gereği en güzel kader bilindiğini, bedelinin yaşandığını, ekonomik önlemlerle sorunların en aza indirildiğini bidirirken, Zeytin Dalı hareketi ile bölge güvenliğinin sağlanması açısından önemli bir adım atıldığını, bölge halkının desteğini aldığını, bölgedeki terörü bitirdiğini söylemiştir.
Araştırma önergesi üzerine konuşma yapan Mecliste grubu bulunan; CHP, HDP, MHP VE İYİ Parti sözcüleri ise, bölgede Suriyelilerin yanı sıra; ekonomik, sosyal ve kültürel sorunların olduğunu, bunun çözümü içinse Mecliste bir araştırma komisyonu kurularak, çalışmalar yapıp çözüme bağlanmasını istemişlerdir.
Araştırma önergesi üzerine konuşma yapan Bayram Türkoğlu´nun Hatay´da yalnızca Suriyelileri sorun olarak görmesi, Hatay´ın sorunlarının gerçeği ile ne kadar bağdaşmaktadır? Siyaseti takım tutar gibi tutanlar için elbette bağdaşır görülmektedir. Ne var ki bu karşı çıkış halının üzerindeki pislikleri halının altına süpürmeye benzemektedir. Bu anlayışla sorunun çözüldüğünü zannedenler, ilerki günlerde sorunların daha da artacağının, içinden çıkılmaz olacağının hesabını yapmamaktadır. Alışılagelmiş günü kurtarma politikalarıdır.
Hatay´da yaşayanların yanı sıra Türkiye ve Dünya kamuoyu Hatay´da ciddi sorunlar olduğunu bilmektedirler. Çünkü son yıllarda yaşanan olaylardan dolayı, sürekli sorunlarıyla gündemde kalmış bir ilimizdir. Hangisi sayılmayacak kadar değersiz, hangisi araştırılması istenmeyecek kadar önemsizdir?
Daha önceki yıllarda ekonomik sıralamalarındaki yeri ile, şu andaki konumu karşılaştırıldığında her şey kendini göstermektedir.
Sınır ticaretinin, Ortadoğu pazarının ne duruma düştüğünü bilmeyen, her şeyin savaşın gölgesinde yapıldığını görmeyen mi var?
Dört yüz elli rakamıyla telafuz edilen Suriyelilerin; bölgede serseri mayın gibi dolaştığını, ileriki yıllarda bugünün çocuklarının yarın büyüyeceğini, yeni olacak doğumlarla sayının artacağını, bunun ekonomiye mutlaka bir getirisinin olacağını, sosyal yapıyı etkileyerek bölge üzerinde olumsuz bir durum oluşturacağını anlamayan mı var?
Amanoslardaki PKK, sınırlarda ve Suriye bölgelerinde yapılanan PYD VE IŞİD terör örgütlerinin bölgemize yönelik bir tehdit olarak hala faaliyette olduğununu zannetmeyen mi var?
İskenderun Körfezi´ne kurulan ve kurulması planlanan termik santrallerinin, ayrıca bölge sanayisinin verimli tarım alanlarını yok ettiğini, çevre kirliliği ile bölgede yaşayan tüm canlılar üzerinde bir tehdit unsuru oluşturduğunu yaşamayan mı var? Ayrıca narenciye üreticilerinin perişanlığını, çaresizliğini görmeyen mi var?
Amerika´nın bölge için projelendirdiği Büyük Ortadoğu projesinin, hala aktif fay hatları gibi faal olduğunu sezmeyenler mi var?
Hatay´ın doğal güzelliklerine, tarihi zenginliklerine, bereketli topraklarına, hoşgörü kültürüne sahip çıkmak, Hatay için bir araya gelmekten geçecektir. Siyasi amaçlı ayrılık rüzgarı estirenlerin, sorunlara önyargılı bakanlar Hatay´ın sorunlarını gerçekçi şekilde çözemeyip yalnızca makyajlama yapacaklardır.