Sadullah ÇAĞLAR


Hiroşima´nın 75.yılı anısına

Özgürlük Madalyası


Babam okuma meraklısı idi, zamanla bu merak bana da geçti. Babamın hayali beni tüccar yapmaktı, günün birinde manifatura mağazasını bana bırakmayı düşünüyordu. Fakat bende iş insanı olma yeteneği yoktu ve hiçbir zaman para kazanma isteği bende gelişmedi.

Çocukluk yılarımda bir gün 1950 sonrası babam Hürriyet Gazetesine haber olan ve atom bombasının sırlarını çalmakla suçlanıp idamlarına karar verilen karı koca Rosenberg´lerin mektuplaşmalarını kesmiş masaya koymuştu. Çocuk yaşta olmama rağmen Rozenberg´lerin mektuplarını ağlayarak okumuştum.
Neden Rozenberg´lerin ölümüne karar verilmişti, anlayamadım. Bu konu hep ilgimi çekti. Süreç içinde politik olarak geliştikçe Rozenberg´lerin Barış Derneği yöneticileri olduklarını ve soğuk savaşı başlatacak olan ABD tarafından hedef seçildikleri görüldü.
Peki atom bombasını sırlarını Sovyetlere gerçekten Rosenberg´ler mi verdi? Bu konuya açıklık getirmeye çalışalım. Bu konuyu uzun yıllar bende merak ettim.
1980 yılının Aralık ayında Cumhuriyet Gazetesinde şöyle bir haber çıktı; ABD´de 1952 senesinde Rozenberg´leri ölüme mahkum eden yargıç Kaufman 81 yaşında öldü. Ölmeden önce yargıç gazetelere; Rozenberglerle ilgili verdiğim karardan dolayı beni hep yanlış karar vermekle suçlayıp rahatsız ettiler. Oysa ben aldığım kararın doğru olduğuna inanıyordum, zira onların atomun sırrını Ruslara vermişti.
ABD başkanı Ronald Reagan 1980 yılında Beyaz Saray´da yapılan törenle, yargıç Kaufman´a , Rozenberglerle ilgili verdiği karardan dolayı kutlayarak, özgürlük madalyası takmış ve Amerikan milliyetçileri seninle gurur duyuyor demişti.
ABD kapitalizmi soğuk savaşa 2.Dünya savaşından sonra Japonya üzerine atom bombası atarak başladı. Yeni bir teknoloji silahı olan atom bombası tüm dünya üzerinde tehdit unsuru olarak kullanıldı.
Oysa Japonlar savaşı kaybettiklerini anlamış ve ABD ile barış görüşmeleri yaparak teslim olmanın koşullarını arıyorlardı. Ama ABD yöneticileri onlara bu şansı vermedi. Savaş sonrası ABD Asya, Afrika ve Avrupa´da kalıcı olarak üstünlük tesis etmek istiyordu.
Emperyalist yayılmacılığı sağlamak için ABD önce ülke içindeki aydınları hedef aldı. Halk üzerinde korku yarattı. Bu amaca yönelik barış taraftarlarını cadı kazanı haline getirdikleri mahkemelerde ve Senatör McCarty gibilerin desteği ile mahkum ettiler.
Sene 1949, tüm dünya basını önemli bir haber yayınlar; Sovyetler atom bombasını başarı ile denedi. Bu haber batı dünyasında şok etkisi yapar. Peki atomun sırrını kim vermişti, ve suçlu yaratıldı; Rozenbergler.
Ve Amerika´da Rozenberg´ler tutuklanır. Mahkemede bayan Rozenberg şöyle der; Sovyetlerin atom bombası keşfi dünyamıza bir denge getirmiştir. Atom bombası ABD´nin tekelinden çıkmıştır ve bu durum savaş yanlılarının önüne set çekmiştir.
Savcının eşim ve beni suçlamasına gelince, eğer bizler atom bombasının sırlarını satmış olsa idik bu gün zengin olurduk. Oysa bakkala, kasaba borcumuz duruyor, yani yoksulluk içindeyiz. Üstelik eşim ek gelir sağlamak için Latince özel ders veriyor. Tek suçumuz barış yanlısı olmak. Savcının bizi suçlama sebebi barış derneği yöneticisi olmamız. Suçlamaları kabul etmiyoruz.
Seneler sonra 1998 yılında Radikal Gazetesinde ilginç bir haber; Bir İngiliz bilim insanı Lonra´da, Times dergisine verdiği mülakatta; Atom bombasının sırlarını Sovyetlere ben verdim. Rozenbergler ABD´nin başlattığı soğuk savaşın kurbanı oldular. Kütüphanemde Rozenberglerin büyükçe bir resmini hala muhafaza ediyorum.
Bayan Rozenberg çocuklarına bıraktığı vasiyetnamede; babanız ve ben son anımıza kadar hep sizi düşüneceğiz. Ne yazık ki insanlık birbirini öldürmeyecek kadar gelişmemiş. Bizler soğuk savaşın ilk kurbanlarıyız.
Rozenbergler insanlık tarihinde hep yaşayacaklar. ABD bu iki barış insanını ölüme mahkum etti, oysa onlar ölümsüzleştiler. Onları mahkum eden güneyli yargıç Kaufman yaşam boyu acı çekti ve yargıç Kaufmana verilen özgürlük madalyası onun alnında bir leke olarak kaldı.