Nurullah ER


HOŞ GELDİN HÜZÜN!...

NURULLAH ER


İçsel duygularımız, gönül üzgünlüğümüzdür hüzün.
Eylül´le yeşerir içimizde.
“Bilmedik bir hüzün var içimde, bir gariplik. Anladım ki ben fazlayım bu şehirde, ya da bir eksik...” demiş Can Yücel.
Neden hapsediyor, yalnızlaştırıp, umutsuzluk çöküyor içimize Eylül´le?
Doğa sararan yapraklarıyla gam yükü.
Hangi açan bir çiçek, yeşeren bir yaprak gönlünce bırakır bir parçasını? Yorgunda olsa, çekilmez, katlanılmaz bilinse de...
Dil vermese de, el veriyor, gel gel ediyor, bahane kabul etmiyor, itiraz istemiyor, Dünya kendi döngüsünden.
Her yıl kapını çalıyor, seni kendi parçası kabul ediyor doğa.
Yaşıttır hüzün ağaran şaçların, alın çizglierin, yüz kırışıklarınla...
Eylül´dür adı, ilk nefesidir.
Bir deniz kıyısında, akşam serinliği, gün kızıllığı içinde sarıp sarmalanırken hırkana, için titremeklidir.
Bir yol bitmiş, yeni bir yol başlamıştır, eylül hüzünüyle.
Nereden gelip, nereye gittiğin o kadar önemli değildir, artık mutluluğun hüzne yüklenmelidir.
Sanki rüzgar başka bir diyardan gelmişi, güneş farklı yönden doğmuş gibi!
Semada kuşlar bölük bölük uçmakta, diyar diyar gitmekte.
Her şey ayrılığı çağrıştırmakta.
O duyguyla gözlerin ıslanmaklı, dudakların titremekli...
Rüzagarın sesi, ağaç dallarının çığlıdır.
Sarararıp yere dökülen her yaprak, ölümün habercisi...
İçimizi saran bu duygu, doğanın bir hüznüdür... Bizi kendinin bir parçası görüp, hüznüne ortak etmesidir.
Dünya, ayrılığın ardından kavuşmanın, yağan yağmurun ardından parlayan güneşin, solan umutların ardından yeniden yeşermenin döngüsüyle döner.
Eylülle karamsarlığa kapılmak, kaygılanmak hüzün değil korkudur.
Eylül´ün hüznü ise hep umut yüklüdür.
Keyf almak istiyorsan hayattan
Değer vermelisin doğaya, birde kendine!
Sevmelisin kışını, yazını, baharını, hazanını.
Hangi mevsim ruhumuzu okşamaz, içimizi kıdıklamaz ki?
Ürperdiklerimiz kadar da, hazlandıklarımız vardır.
Eylül hüznü bana hep Daimi´nin dizlerini aklıma getirir.
Bir gülün çevresi dikendir hardır.
Bülbül har elinden ah ile zardır.
Ne de olsa kışın sonu bahardır.
Bu da gelir, bu da geçer ağlama.