Halit KATKAT


İktidarın anlattığı ve emekçilerin anladığı

HALİT KATKAT


 

2022 Bütçe görüşmeleri TBMM Genel kurulunda devam ediyor. TBMM Genel Kurulundaki 2022 bütçesine dair görüşmelerde AKP adına konuşan AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, 'Tüm memur ve emeklilerin maaşlarını yüzde 30-35 seviyelerinde artırma kararı aldık. Ayrıca zamları sadece doktorlara değil, sağlık çalışanlarımızı da ekleyerek yolumuza devam ediyoruz' dedi. Bu haberi okuyan ya da dinleyen emekçi şöyle düşünecek: “Yeni yılda Hükumet maaşımıza yüzde 30- 35 zam yapacak.” Hatta Hükumet vergi ve harçlara yüzde 36,5 zam yaptığı için bizim maaşlara da yüzde 30-35 zam yapacak.” Her ne kadar piyasaya gelen zamların yüzde 50´nin üzerinde olduğu söylense de…

Ama 23 Ağustos 2021 Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığı internet sayfasından aldığım şu haberi okuyunca aynı şeyi düşünecek mi? Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin; “Memur sendikalarımız ile varmış olduğumuz anlaşmaya göre kamu personelimizin 2022-2023 yılları maaşlarındaki kümülatif artış oranları %30 ile %35 arasında değişmektedir. 3600 ek gösterge çalışmalarını da bu sözleşme döneminde tamamlıyoruz. Pandeminin dünyayı sarsan ekonomik etkilerine rağmen çalışanlarımızı enflasyona ezdirmeme sözümüzün arkasındayız. Tüm kamu çalışanlarımıza ve ülkemize hayırlı olmasını temenni ediyorum.” dedi. Bu habere baktığımızda Numan Kurtulmuş, memur sendikalarıyla yapılan toplu sözleşmedeki iki yıllık parça parça yapılan toplam artışı sanki yeni yılda bir defada vereceklermiş gibi sunarak memur kitlesine Hükümeti şirin göstermeye ve oy devşirmeye çalışıyor.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının sayfasında mutabakata varılan memur zamların ayrıntısı da şöyle: Bilgin, memur ve memur emeklilerinin maaşlarına 2022´nin ilk altı ayı yüzde 5, ikinci altı ayı yüzde 7, 2023´ün ilk altı ayı yüzde 8, ikinci altı ayı yüzde 6 ve enflasyon farklarından oluşan zam yapıldığını açıkladı. Anlaşmaya göre; en düşük devlet memuru maaşının 2 yıllık toplam artış oranı yüzde 31, 2 yıllık toplam artış miktarı ise 1352 TL oldu. En düşük devlet memuru maaşı 4 bin 348 TL´den 5 bin 700 TL´ye yükseldi. Bakanlığın sayfasında bu zamlar için, Bakan Bilgin: 'Türkiye tarihinde En Yüksek Oranları İçeren Sözleşme' diye de bir yorum var. Siyah harflerle yazılı cümleyi bende aynen aldım. Bu zamların en yüksek oran mı en düşük oran mı olduğu takdirini memur ve emeklilere bırakıyorum. Hepimizin bildiği gibi pandemi sürecince en özverili çalışan ve pandemiye kurbanlar veren ve bu özverili çalışmalarıyla tüm toplumun takdirini kazanan sağlık çalışanları ile doktorlar arasında ayrım yapılarak hekimlere verilen 2500 ile 5000 TL ek artıştan sağlık çalışanlarının yararlandırılmaması bütün sağlık çalışanlarının öfkesini çekmiş ve SES sendikasının önderliğinde iş bırakma eylemi yapmıştır. Bu ayrımın aynı zamanda doktorlarla sağlık çalışanlarının arasını açmayı hedeflediği de söylenebilir. Ama bu hedeflenen ayrımcılık sağlık çalışanları arasında tutmamış, Başta Tabipler Odası bu ayrımcılığa karşı çıkmış ve SES dışındaki diğer sendikalara üye olan emekçilerde sendika yönetimlerinin katılmadığı bu eylemlere katılmışlardır.

Her zaman söylendiği gibi işçi ve emekçiler için başarı birleşmekten, birlikte mücadele etmekten geçmektedir. Hiçbir siyasi, sendikal, dini, milli ayrım gözetmeyen işçi ve emekçilerin birliğin önünde barikat oluşturan sendika yöneticilerini aşıp geçmelerinin bir örneğini burada da görmekteyiz.

Buradan şunu da söyleyebiliriz ki sadece sağlık emekçileri, sadece doktorlar değil tüm işçi ve emekçiler, hastanelerden, fabrikalardan, okullardan, mali ve idari kuruluşlardan vb. tüm işyerlerinden başlayan birleşik bir işçi emekçi hareketi ile kendileri için hem daha iyi bir ücret alacak hem de kendileri için demokratik bir sistemin yolunu açacaklardır. İş bırakma eylemi işverenlere karşı en etkin hak alma yöntemidir.