Sadullah ÇAĞLAR


İNSAN HAKLARI YAŞAMA HAKKIDIR

Sadullah ÇAĞLAR


İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi 10 Aralık 1948 tarihinde yayınlandı ve dünya genelinde 73. yıldönümü kutlandı. Peki bu tarihsel yıldönümü kuruluş amacına uygun kutlandı mı?

Bu kocaman bir tartışma konusu. 1945 yılında 2.Dünya Savaşı sonrası demokrasi güçleri Birleşmiş Milletler´i kurmak için San Francisco´da bir araya geldiler. Burada yapılan Birleşmiş Milletler konferansına Başkan Roosevelt´in insan haklarını kapsayan şu ilkeler öne çıktı;
1- Söz hürriyeti, düşünce ve toplanma hürriyetini ifade ediyor. Hiç bir idare veya devlet kamu menfaatini tehdit etmedikçe bu hürriyetlere baskı yapmayacaktır. Dünyamızın daha geniş bir hürriyet ve demokrasiye gittiği bu dönemde artık otoriter rejimlere karşı bütün milletler tek cephe olacaktır.
2- Demokrasi ve hürriyetçi rejimlerin korunması için özgürlüğün teminat altına alınması nedeni ile çok partili yaşama girilmesi gerekiyor. Bu hedefe varıldığı zaman hürriyetler tehdit olmaktan çıkar.

Başkan Roosevelt Birleşmiş Milletler´i kurmak için topladığı konferansın ilk oturumunu bile göremeden öldü. Fakat aydınlara göre Başkan Roosevelt´in ideali yalnız ABD için değil bütün insanlığı kapsayan temel hedeftir.

Aslında BM´nin kuruluş aşaması aynı zamanda İnsan hakları Evrensel Beyannamesinin doğumudur.

1945´te başlayan BM kuruluş çalışmaları, 10 Aralık 1948 yılında tamamlandı. Yine Sabiha Sertel´den alıntı yaparsak ‘Başkan Roosevelt yalnız Amerika çapında değil dünya genelinde büyük bir liderdir´.

Başkan Roosevelt´in tüm dünya insanlarına vaat ettiği hürriyet ve özgürlük tüm insanlığın yüzyıllardan beri uğruna mücadele verdiği ideallerdi.
Aslında Roosevelt´in hürriyetler bildirisi 17 Nisan 1945´te savaşın sonucunda açıklandı.

Peki dünya insanı barış coşkusunu kutlarken ABD Başkanı Roosevelt´in beklenmeyen ölümü normal mi? Başkan yüksek tansiyon hastası idi ve tedavi görüyordu ama hastalığı ölümcül değildi ve ölümü öncesi dünya basınına önemli bir açıklama yaptı. 2.Dünya Savaşının galibi ABD değildir.

Evet savaş batılı bilim insanlarını söylediği gibi Normandiya cephesinde değil, Doğu cephesinde kazanıldı.

Zafer sonrasında İnsan Hakları 10 Aralık 1948 yılında adalet, hürriyet ve eşitlik kavramlarını getirdi ve en önemlisi insan vatandaş, yurttaş oldu.
Temel ilke hiç kimse renginden, siyasi kimliğinden ve düşüncelerinden dolayı suçlanamaz. Özgür doğan insana hiç kimse baskı yapamaz.

İnsanlık tarihine baktığımız zaman en görkemli dönemi 1789 Laik, Cumhuriyet devrimidir, laiklik mezhep çatışmasını tasfiye etti. Günümüzde hala bu geriliği kullanmak isteyenler var. Hitler Almanya´sı bu çağdışı mezhep anlayışını kullandı. Sonuç 52 milyon insan yaşamını yitirdi.

Bu gerici zihniyet kapitalist sistemi ayakta tutmak için kullanılmaktadır. Peki geçmiş yıllarda Naziler Almanya´da kimlerin desteği ile iktidar oldu?
Batı´nın en büyük silah tekelleri başta Alman asıllı Krupp firmasının yönetim kurulu başkanı baba Krupp, ‘Ben Nazi değilim fakat çıkarlarımız için Hitler ile işbirliği yapmak zorundayız´. Üstelik Krupp ailesinin büyük oğlu Nazi partisine üye idi.

Başkan Krupp, ‘Ben Nazi değilim´ diye açıklama yaptıktan sonra oğlu tarafından zehirlendi. Hitler´in iktidar olduğu ilk günlerde İngiltere Kralı 8.Edward Hitler´i Alp dağlarındaki özel köşkünde ziyaret ederek saygılarını sundu. Savaş sonrası 1945 yılında savaş suçlularının yargılandığı Nürnberg mahkemesinde onların savunmasını yapan Alman asıllı avukat ‘Bu mahkeme bağımsız değil, burada suçlu olarak birkaç tane yaşlı Alman general yargılanıyor. Peki Nazileri iktidar yapan Krupp firmasının sahibi nerde, neden bu mahkemede yoktur?

Cenevre gölü kıyısında bulunan köşkünde Alfred Krupp viskisini içmekte. Ayrıca Hiroşima ve Nagasaki´ye atom bombasını masum sivil halkın üzerine atma emrini veren ve 250 bin masum sivil insanın ölümüne sebep olan ABD Başkanı Truman en büyük savaş suçlusudur. İddia makamı neden onu yargılamıyor?´
Türkiye´de İnsan Hakları Evrensel beyannamesi 10 Aralık 1948´de Cumhurbaşkanı İsmet İnönü tarafından imzalandı. Bildirinin kabul nedeni ile Çankaya Köşkünde yapılan kutlamada bazı milletvekilleri İsmet Paşa´ya´ Paşam siz bu İnsan Haklarını neden kabul ettiniz?´ İnönü; “Sayın milletvekilleri, insanlık bu dünya savaşında büyük acılar çekti. Demokrasi güçlerinin savaşı kazanması sonucu barışa yönelik adımlar atıldı. Dünyanın dengesinin değiştiği bu dönemde biz de bu mücadeleye katılarak San Fransisko anlaşmasını imzaladık. Biz Atatürk ile birlikte Cumhuriyet´i ilan ettik. Cumhuriyetin temel ilkesi olan Laiklik yeniliği Rüştiye´deki okul yıllarımızdan beri ilgimizi çekiyordu, süreç içinde cumhuriyeti ilan deden Atatürk laiklik ilkesini hayata geçirdi. Bizler genç kuşaklar olarak 2.Meşrutiyet ilan edildiği günlerde Adalet, Musavvat ve Hürriyet diye bağırdık. Cumhuriyetin ana felsefesi olan yurttaşlık konusunu hayata geçirdik. BM´nin kuruluş günlerinde bu kuruluşa destek vererek imza attık. Bu kuruluş yıldönümünde çok mutlu olmamız gerekiyor.”

İnsanlığın bu kazanımları sonucu milletler bir arada ve barış içinde yaşama imkanı buldu. Savaş değil barış için çalışacağız. Bizler cumhuriyetin kurucuları olarak 10 Aralık 1948 İnsan Hakları Evrensel Beyannamesini kutluyoruz.