Pazar günü oturduğum sitede saat 15.00 te elektrikler kesildi. Kalender birisi iseniz elektriktir bu kesilebilir, diyebilirsiniz.
Peki kaç saat kesildi? Elektrik tam 21.30 geldi. O da site sakinlerinden duyarlı olanların ısrarlı aramaları sonucunda... Yani tam 6.5 saat. Ki benim aramamda Toroslar Edaş mahallelere elektrik verileceği saatleri sayarken bazı mahallelere saat 24’te elektrik verileceğini duyuruyordu. Burası deprem bölgesi, depremden dolayı arızaların olmasını normal karşılayanlar olabilir. Ama birincisi depremin üzerinden on ay geçti. İkincisi bu arızalar yeni olmuyor. On yıldan beri var. İnternette İskenderun’da elektrik şikayetlerine baktığınızda ne kadar sık elektrik kesintisi olduğunu görürsünüz.
Toroslar sık sık planlı kesintiler yapıyor. Bu planlı kesintilerde biz yurttaş olarak sanıyoruz ya da bekliyoruz ki bakımlar yapıldıktan sonra elektrik arızaları sona erecek. Ya da en azından kesintiler azalacak. Ama ne gezer arızalar azalacağına artıyor.
Bu arızalar on yıl önce de var dedik. Evet on yıl önceydi elektrikler çok kesilince o zaman bazı sitelerden ve mahallelerden yurttaşlar olarak TEDAŞ’a dilekçe vermeye gitmiştik. Şikayetçi olan yurttaşlar dilekçelerini ellerinde TEDAŞ binası önüne gelmiştik. Sadece dilekçe vermek niyetiyle geldiğimiz TEDAŞ’ın kapısında eli tomsonlu polisler tarafından karşılandık.
Bazı yurttaşların elinde buzdolaplarının tamir fişleri de vardı. Polise “bak bizim ellerimizde dilekçe var, elektrik kesintilerine son verilsin diye geldik” silahlı baskına gelmişiz gibi karşılamanın alemi nedir? diye sorduk. Sizin evde elektrik kesilmiyor mu? diye sorduk. “Kesiliyor” dedi. Elektriği kesilen polis elektrik kesintileri olmasın diyen yurttaşın karşısına silahla dikilmişti. Ne ise sonunda dilekçelerimizi TEDAŞ bölge müdürlüğüne vermemize izin çıktı.
Dilekçeleri verdikten sonra ne tedbir alındı derseniz Müdür üç ay açığa alındı, incelemeler yapıldı. Bir süre kesintiler olmadı. Ama sonra aynı tas aynı hamam kesintiler devam etti. O zaman neredeyse her gece elektrik kesiliyordu. O müdüre her gece, gece yarısı da olsa telefon ediyordum söylediği bahanelerden biri “biliyorsun Yarıkkaya rüzgârı var hatları koparıyor” oluyordu. Kendisine “Yarıkkaya yeni çıkan bir şey değil binlerce yıldır var. Sen teknik adamsın hatları yeraltına alsanız bu olmaz” diyordum.
Evet elektrik kesintilerinde bahane ya rüzgâr, yağmur, şimşek vb. doğa olayları ya kofraların tozlanması oluyor ya da daha önemlisi trafoların yeni bağlantılarla kapasitesinin üstünde aşırı yüklenmesi. Bu sonuncuyu yani trafolara kapasitenin üzerinde ne kadar yük geldiğini açıklamıyorlar. Trafoların ve hatların eskiden konduğunu düşünürseniz; yeni binalara elektrik verilmesi, evlere yeni ısıtma ve soğutma cihazlarının eklenmesi, hatta yeni elektrikli arabaların bu hatlardan şarj edilmesi gibi enerji yüklerinin trafolara eklendiğini hesapladığınızda kesintiler kaçınılmaz oluyor.
Elbette enerji dağıtım şirketleri ve yönetimlerin esas amacı para kazanmak olunca en az masrafla daha çok kar elde etmek isterler. Onun için de hatları yeraltına almak gibi, trafolara yatırım yapmak gibi şeylere para harcamak istemezler. Hele yönetimler onları denetlemiyorsa...
Haftaya elektrik kesintilerine karşı yurttaşın bulduğu çözümleri tartışacağız.
