Sadullah ÇAĞLAR


Kağıt Fabrikası Olmayan Ülke

Eski Mısır´da bütün kentler kitapla kuşanmıştı.


 Peki neden Mısır?

Kağıdın ilk kullanıldığı bölgelerden biri Mısır. Ve uygarlık Sümerler, Babil, Basra Mısır´dan gelen kültürle gelişti.
Egeli Homeros´un, eseri olan Troya´yı 2.Ramses döneminde Mısır´da yazması acaba tesadüf mü?
İskenderiye kütüphanesi öncesi Ninova kitaplığı da bu coğrafyada doğdu. Peki neden bu coğrafyalar şu anda en geri memleketler? Bunun cevabı 1789 insanlığın en büyük yeniliği olan laik devrimde vardır.
Medeniyet, aydınlanma sürecinde Doğu´dan, Batı´ya geçmesinde, insan soyunun bin yıllık mücadelesi vardır.
Yazı makinesi olan matbaayı bulan Gütenberg, insanlığın en önemli keşfini buldu.
Peki neden Türkiye´de kağıt çok pahalı? Neden kağıt üretilmiyor? Ülkemizde şu an her köşe başında, A.V.M.´ler gündemde ve eğitim paralı. Eski Sovyet ülkesinde kağıt ucuzdu. Bu sayede dünkü tarım ülkesi olan Rusya kısa zamanda dünyanın en gelişmiş sanayi devleti oldu. Ve çağın önünde giderek Nazizmin teknik ordusunu yendi. İnsanlığı köle yapmak isteyen Hitler Almanya´sından kurtardı.
Temel sorun bilimsel eğitim ve de felsefe. Doğu coğrafyası uygarlığın doğduğu topraklardır. Oysa bu bölgede halk yazı makinesi matbaa ile ancak 300 yıl sonra tanışabildi. Sorumlusu kim? Sorgulamanın olmadığı diyarlarda insan beyni üretemez.
Geçmiş yıllarda çok ilginç, 1930 yıllarında temeli atılan Kocaeli Seka kağıt fabrikası, Cumhuriyetin 62. Kuruluş yıldönümünde gazetelere şöyle bir ilan verdi; “Gururluyuz kağıt üretimini, 50 yılda, 10 bin tondan 500 bin tona çıkardık.”
Tüm Orta Doğu´nun kağıt üretimi yapan en büyük fabrikası tasfiye edilip kapatıldı. Özelleştirme adı altında yapılan bu uygulama, sonuç olarak Batı´ya bağımlı olmayı daha çok gündeme getirecekti.
Şimdi günümüzde dolar tırmandıkça, kağıt ithal edilecek, yayın yapan gazeteler güç durumda kalacak. İnsan düşündükçe üzülüyor, kåra geçen yüzlerce işçinin çalıştığı bir sanayi kuruluşu olan Seka kapatıldı.
Eğitimin paralı olduğu, kitabın daha pahalı olacağı bir ülkede insan nasıl aydınlanacak? Aslında bütün bu olumsuz uygulamaların kaynağında, 1980´de Süleyman Demirel-Özal ikilisinin 24 Ocak develüasyon operasyonu vardır.
Nerde kaldı geçmişin tren düdükleri, vapur sesleri, Sümerbank mağazaları… Haydarpaşa tren garı sanki terk edilmişliğin acılarını yaşıyor.
Nazım Hikmet yazdığı destansal Memleketimden İnsan Manzaraları kitabında kendini anlatıyor. Elleri kelepçeli yazar, Haydarpaşa garının merdivenlerinden yavaşça çıkmakta. İstanbul aşığı Nazım, Haydarpaşa salonuna girmeden önce İstanbul´a özlemle bakar. Ayasofya, Topkapı, Kadıköy İskelesi.
Başını Çamlıca´ya çevirip; “Acaba bu masal şehrini bir daha görebilecek miyim?” diye duygulanırken gözlerinden iki damla yaş gelir. Tarihi Haydarpaşa nelere tanık olmadı ki.
Bizi acılara gömen geçmiş yıllar anlatıldığı zaman, İstanbul´u anmadan geçebilir miyiz? Ne oldu Beykoz kundura fabrikaları? Her semte ulaşan tramvaylar, edebiyata kaynak olan Sirkeci Garı. Acaba eski görkemini koruyor mu tütün işçilerinin geçmiş yıllarda grevlerini anlatan romanlar.
Çok konuşulan trafik canavarını kim yarattı? Demiryolunu yaşarken bitkisel duruma kimler getirdi? Trafik kazaları ve yaşanan ölüm haberleri kader mi? Bütün İstanbul´u süsleyen güzelim tramvaylar yok oldu. Göstermelik gönül, alma kırılan kalpleri bir daha tamir edilebilir mi?
Büfeleri süsleyen yabancı marka sigara paketlerine bakıldığında ne oldu Yeni harman sigarası, Bafra, Sipahi yada işçilerin en çok kullandığı Birinci.
Ne oldu efkar dağıtan eski meyhaneler, bir efkar dağıtan güzel insan. İnsanlar orda bir araya gelir, sıkıntılarını paylaşırdı. Meyhanelerde yanık sesli Hafız Burhan´ın yanık sesinden ´Her yer karanlık´ şarkısı. Dostlukları tazeleyen lokantalarda şerefe kalkan rakı kadehleri.
Dünyanın en güzel tütünü ilan edilen Türk tütünü izinle ekilebiliyor. Mesleğim terzilik olduğu için Bursa, Merinos, Hereke kumaşlarını hala özlüyorum. Bu kumaşlar İngiliz kumaşları kadar muhteşemdi.
Zonguldak madenleri ne oldu? Şimdi Güney Afrika´dan kömür ithal ediliyor. Acaba Dünya Bankası´ndan gelen A.B.D.´li yöneticiler; Tansu Çiller, Kemal Derviş neden danışman olarak geldiler?
Ne diyordu devletçi ekonomiyi eleştiren Çiller; “Son sosyalist devletçi düzeni yıktık”. Aslında yıkılan ülkenin bağımsızlığı. Genel olarak memleketin geri kalmışlığı aşması ancak planlı sanayileşme ile olur.