Halit KATKAT


Kamu toplu sözleşmeleri ne getirecek

Halit KATKAT


2 Ağustos´ta başlayan yeni dönem toplu sözleşme görüşmeleri 3 milyon kamu emekçisini ve 2 milyon emekliyi kapsamaktadır. Yetkili sendika Memur-Sen, Kamu-Sen, KESK ve Kamu-İş konfederasyonları taleplerini açıkladı.

KESK, 2022 yılında yansımalarla birlikte maaşlarda yüzde 43,5 artış yapılmasını isterken, Memur-Sen ve Kamu-Sen 600 TL´lik seyyanen zammın ardından ilk yıl yüzde 21 artı 3 puan refah payı talep etti.
Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, “Toplu sözleşme sistemine geçtiğimiz 2012 yılından beri gerçekleştirilen 5 dönem toplu sözleşme görüşmelerinden farklı olarak bu yıl, Türkiye Kamu-Sen ve Memur-Sen, kamu çalışanlarımızın ve emeklilerimizin vaz geçilmez talepleri noktasında bir ortaklaşmaya gitmiş, 6. dönem toplu sözleşme görüşmelerinde belirlediğimiz ortak talepler üzerinden birlikte pazarlık yapma kararı almıştır. Gerçekleştirilen teknik çalışmalar neticesinde ağırlığı mali ve sosyal haklarda olmak üzere 51 ana konu başlığı ile geçmiş dönemlerde karar altına alınan 40 konu başlığının revize edilmesi olmak üzere toplamda 91 başlıkta uzlaşmaya varılmıştır. Buna göre bu sene belirlediğimiz talepler çerçevesinde bir pazarlık yürütme ve bu süreci en verimli şekilde değerlendirme noktasında elimizi taşın altına koymuş ve inisiyatif almış bulunmaktayız” dedi.
Toplu sözleşmeler yaşama geçirilmesi için başlıca yapılacak şeylerden birincisi; sözleşmenin sözleşmeden yararlanacak olanlarla birlikte ve onların onayı alınarak hazırlanmasıdır. Genelde olduğu gibi bu yılda öyle görünüyor ki yetkili sendikalar üst düzeyde hazırladıkları sözleşmeyi hükümete kabul ettirmeye çalışacaklar. Sözleşmede istenilen hakların alınabilmesi için iki şeye ihtiyaç vardır. Birincisi sözleşme sözleşmeden yararlanacak olanların öneri ve iradesi ile yapılmalıdır. İkincisi sendikalar sözleşmeden yararlanacak kamu emekçilerinin birleşik gücünü arkalarına almalı ve grev yapma kararlılığında olmalıdırlar. Bunlar olmadan yapılacak toplu sözleşmenin başarı şansı olamaz. Nitekim Kamu-Sen Genel başkanının açıklamasında “Bundan önce gerçekleştirilen 5 toplu sözleşme süreci, kamu görevlilerinin ve emeklilerimizin mali ve özlük haklarına yeterli katkıyı sağlayamamış adeta bir hayal kırıklığı yaratmıştır” diyerek geçen yıl kayıpların olduğunu söylemesi de bunu gösteriyor.
Birleşik Kamu-İş ise yüzde 30´luk bir zammın ardından yüzde 15´lik bir zam istedi. Konfederasyon ve bağlı sendikalar adına talepleri açıklayan Genel Örgütlenme Sekreteri Hasan Kütük, dört kişilik bir ailenin açlık sınırının 3 bin 468 lira, yoksulluk sınırının 11 bin 929 lira olduğunu hatırlattı. Kütük “Kamu çalışanlarının ücretlerinin insan onuruna yakışır bir düzeye çıkarılması kaçınılmazdır. Milli gelirin dağılımı ücretliler aleyhine bozulmaktadır, ücretlilerin gelirden aldığı pay yıllardır azalmaktadır. Zam oranlarının, iktidarın hiç tutmayan enflasyon hedefi ve TÜİK´in açıkladığı, ancak ücretliler için hiçbir anlam ifade etmeyen resmi enflasyon baz alınarak belirlenmesi kamu emekçilerinin yoksulluğunu artırmaktadır” dedi.
Konfederasyonlar bu taleplerinin dışında. İş güvencesi, siyaset hakkı, grev hakkına da her yıl olduğu gibi dikkat çektiler, ama sadece dikkat çektiler. Bu konuda yapılması gereken en önemli şeyin “grev hakkının grev yaparak alınacağı” olduğu göz ardı edilmektedir. Elinizde en önemli hak alma aracı olan “grev” mekanizmasını kullanamazsanız talep ettiğiniz hakları alamaz, aldıklarınızı da kaybedersiniz.