Halit KATKAT


Kayyum ve demokrasi

Halit KatKat


31 Mart seçimlerinde seçilip göreve başlayan Diyarbakır, Mardin ve Van gibi üç büyük ilin belediye başkanları İçişleri Bakanlığı tarafından görevden alınarak yerlerine kayyum atandı. Bunlardan önceki yıllarda da bu uygulama yapılıyordu. Hatta kayyum ataması sadece belediyelere değil muhtarlıklara, kooperatiflere, şirketlere ve hatta derneklere vb yapılıyordu.

Peki kayyum nedir? Ve ne için yapılır? diye baktığımızda şunu görüyoruz. Kayyum kelimesi, hukuki anlamda 'Belli bir malın yönetilmesi ya da belli bir işin yapılması için görevlendirilen kimse' anlamına gelmekte olup, genellikle usulsüzlük yapılan özel kurumlara, şirketlere, devletin el koyduktan sonra atadığı yöneticidir. Kayyum mahkeme tarafından atanır ve atanan kayyumun görevleri mahkeme tarafından belirlenir. Kayyumun görevi geçicidir. Kayyum atanan yerdeki görevli suçsuz bulunursa görevine iade edilir.
Peki görevlerinden alınan belediye başkanları mahkeme tarafından mı görevden alınıyor? Hayır. Yerlerine kayyum tayin edilenler mahkeme tarafından mı atanıyor? Hayır. Bu adaylardan seçimden önce aday olmaları için savcılıktan belge istenmiyor mu? İsteniyor. Halkın oyları ile hem de kısa süre önce seçilen belediye başkanları, bir kişinin, hem de seçilmemiş bir içişleri bakanının emri ile görevlerinden alınıp yerlerine vali yardımcıları atanıyor. Şimdi bu normal burjuva hukuk normlarına uyuyor mu?
Parlamenter demokratik sistem, seçimle gelenin seçimle gittiği bir yönetim sistemi olarak tanımlanmıyor muydu? İstanbul Belediye Başkanlığı seçimi de çeşitli entrikalarla iptal ettirilip yeniden 23 Haziranda seçim yaptırıldı. Halkın buna tepkisi sert oldu; 14 bin fark 800 bine çıktı.
Demokrasiyi kullanarak iktidara gelen ve tek kişilik iktidarını sürdürmek isteyen her iktidar benzer yöntemleri dener. Hatta iç içişleri bakanı İstanbul içinde kayyum sözü etti ama kamu oyundaki güçlü tepkilerden dolayı çark etti. Ama bu daha sonra bunu denemeyeceği anlamına gelmez. İlk fırsatta yeniden deneyebilir.
Daha önce yerlerine kayyum atanan belediye başkanlarını yeniden seçtirip 'kayyumdan geri aldık' diyen partiler düşündüler mi? Tekrar sandık, tekrar kayyum döngüsü ne kadar devam edecek? sandığı tek demokratik seçenek olarak gören kurumlar, hiç düşündüler mi kaç seçimden sonra demokrasi gelecek? Ya da sadece sokak gösterileri yaparak demokrasi geleceğini bekleyenler; ne kadar gösteriden sonra demokrasi gelecek? Gezi eylemleri 80 ili kapsayan en büyük gösteriydi; ama herhangi bir kazanımı olmadı. Aynı şeyleri tekrar ederek farklı sonuç almayı beklemek ne kadar akıllıcadır? Bir hatırlatma: Venezuelada Hugo Şavez´e karşı amerikancı bir askeri darbe yapılarak Şavez darbeciler tarafından rehin alınmıştı. Onu seçen halk, Şavezi tekrar göreve getirmişti. Halk iradesine sahip çıkma derken nedense bunu hatırladım.