Sadullah ÇAĞLAR


KÖY ENSTİTÜLERİ AYDINLANMA DÖNEMİYDİ

Sadullah ÇAĞLAR


Bir toplumun gelişmesinde eğitim önemli bir çıkıştır. Nasıl bir eğitim dediğimizde ise, elbette bilime yönelik felsefi eğitim hedeflenmeli.
Özellikle gelişmekte olan ülkelerde halkın çoğunluğu köylerde yaşıyorsa, eğitimi çözmenin yolu köy enstitülerinden geçer.
Bilindiği gibi 17 Nisan 1940 köy enstitülerinin kuruluş tarihi. Heyecanla beklenen Köy Enstitüleri kuruluş tasarısı meclise geldiğinde bazı vekiller tasarıya ret oyu verdiler. Bunlar arasında Atatürk döneminde Başbakanlık yapmış olan Celal Bayar, Tarih Profesörü Fuat Köprülü, Aydın milletvekili Adnan Menderes ve Refik Koraltan vardı. Bu kadro CHP içinde toprak reformuna da karşı çıkarak ret oyu vermişti.
Köy Enstitülerinin kuruluş amacı öğretmen yetiştirmek ve okur-yazarlık oranını arttırarak ülkenin gelişmişlik düzeyini arttırmaktır. Bunu yaparken gelişmiş ülkelerin bilimsel yönlerinden faydalanmak önemliydi.
Köy Enstitüleri kuruluş planlaması Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel ve İsmail Hakkı Tonguç tarafından yapılmış ve Cumhurbaşkanı İsmet İnönü tarafından desteklenmiştir.
Hasan Ali Yücel geçmişte Mustafa Necati ve Vasıf Çınar ile birlikte İstanbul´un işgal günlerinde Muallimler Cemiyeti kurucuları arasındadır. Bu kadro 1.Dünya Savaşı yıllarında İstanbul işgal altındayken, Sultan Ahmet Meydanında miting düzenleyip Halide Edip Adıvar´ı hatip olarak kürsüye çıkartıp, işgali protesto etmiştir.
Aynı ekip Köy Enstitüleri kuruluşunda da Çankaya´da İsmet Paşa ile bir toplantı yapmış, toplantıda Hasan Ali Yücel şöyle der; Sayın Paşam, biz tarım toplumuyuz ve nüfusumuzun çoğu köylerde yaşamakta. Ayrıca köylerde eğitmemiz gereken binlerce yetenekli genç varken okulları köylere yakın alanlara kurmalıyız.
1940´lı yıllar, 2.Dünya Savaşı tüm hızıyla sürmekte iken, komşularımız Bulgaristan ve Yunanistan Almanlar tarafından işgal edilir ve savaş sınırlarımıza kadar gelir.
2.Dünya Savaşı tüm hızı ile sürerken Köy Enstitüleri de kuruluş çalışmasını hızla tamamlıyor, öğrenciler tuğla imal ederek eğitim görecekleri binaları son derece estetik olarak inşa ediyordu.
Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü, kurulan 15. Köy Enstitüsüydü. Milli Eğitim Bakanlığı´nın Ankara çevresinde bir enstitü kurulması kararı sonrası İsmail Hakkı Tonguç tarafından oluşturulan bir heyet okul yerini tespit etmiş ve 1941 yılı Nisan ayında Kepirtepe Köy enstitüsünden gelen 266 öğrenci tarafından okul inşa edilmiştir.
Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsünün farkı diğer Köy Enstitülerine öğretim üyesi ve müfettiş yetiştirmesi.
İsmail Tonguç okulların eğitim programları ile yakından ilgileniyor ve öğrencilerin okuma alışkanlıklarını geliştirmek için gazete okumaları yönünde teşvik edilmelerini tavsiye ediyordu. Ayrıca tanınmış yazarlardan Tolstoy, Balzac, Zola ve Hugo gibi yazarların eserleri okullarda edebiyat derslerinde okunup öğrencilere fikirleri sorularak konuşma alışkanlıkları geliştiriliyordu.
Köy Enstitüleri uygarlığa koşar adım giderken, CHP´de parti içi muhalefet köy ağaları tarafından yapılıyor, enstitüler çocuklarımızı geleneklerimizden koparıyor diye kapatılması isteniyordu.
Milli Şef İnönü toprak ağalarının Köy Enstitüleri ile ilgili muhalif söylemleri üzerine Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel ve İsmail Tonguç ile görüşerek şöyle der; Köy Enstitülerinin sayısını arttırın, ben size her türlü maddi ve manevi desteği vereceğim. Zira parti içi muhaliflerin başını çektiği toprak ağaları Köy Enstitülerine karşılar ve kapatılmasını istiyorlar.
1945 yılında toprak reformu gündeme gelir ancak toprak ağalarının mecliste etkili muhalefeti sebebiyle büyük toprak sahiplerinin toprakları yerine devletin elindeki toprakların bir kısmı köylülere dağıtılır.
1954 yılına gelindiğinde ise Köy Enstitüleri Demokrat Parti döneminde kapatıldı. 1940 yılında kurulan ve kısa sürede sayısı 21´e ulaşan Köy Enstitüleri kapatılana kadar 17.251 köy öğretmeni yetiştirmiştir.
Köy Enstitülerinin oldukça zengin olan kütüphaneleri sayesinde yalnız öğretmen değil, pek çok tanınmış yazar da yetişmiş olup bunlar arasında Talip Apaydın, Mehmet Başaran, Fakir Baykurt ve Mahmut Makal gibi tüm dünyanın tanıdığı toplumcu yazarlar var.
Köy Enstitüleri kooperatifçilik uygulaması ile köylülere de örnek olmuş ve köylerin kalkınmasını sağlamıştır. Köy Enstitüleri bugün hala konuşuluyorsa bunun sebebi bu kurumları aşabilecek bir eğitim kurumu ortaya konamamış olmasından kaynaklanıyor. Enstitüler yalnızca ülkemizde değil, pek çok ülkede örnek alınmış, yetiştirdiği öğretmenler ve yazarlar ve onların yazdığı kitaplar ile toplumu aydınlatmaya devam ediyor.