Maltepe Belediyesinde işçilerle sendikanın anlaşamaması sonucu temizlik işçileri greve gidince doğal olarak çöpler birikmiş; çöplerin birikmesini bahane eden AKP taraftarları CHP´li belediyeyi ve dolayısıyla CHP´yi suçlayınca CHP taraftarları da işçilere yüklendiler.
Şunu unutmayalım ki kapitalizmin doğası gereği temel çelişki işçi ile işveren arasındaki çelişkidir. İşçiler açısından işverenin siyasi kimliği önemli değildir. Eğer bir işveren kendisini mal üretmek ya da hizmet almak amacıyla çalıştırıyorsa işçi için patrondur. İşçi de hakkını almak için patronuyla karşı karşıya gelmek zorundadır.
Burada Maltepe Belediyesi kendisi doğrudan sendika ile görüşmek yerine bir aracı kurum, bir nevi taşeron işveren sendikası olan SODEM-SEN ile toplu sözleşmeleri sürdürmekte… Görüşmeler altı buçuk ay devam ettikten sonra uzlaşma sağlanamamış ve işçiler altı gün grev yaptıktan sonra sendika genel merkezi şubeyi ve işçilerin iradesini hiçe sayarak toplu sözleşmeyi imzalamış. İşçiler toplu sözleşmeyi kabul etmeyip işyerinde oylama yapıyorlar. Yapılan oylamada 525 işçi Genel Merkezin imzaladığı anlaşmayı beğenmeyip greve devam diyor, 42 işçi de tamam diyor.
Grev işçi sınıfının hak almasında en önemli araçtır. Burada sınıf sendikasının yapması gereken şey işçi iradesi yönünde davranmaktır. Ama Genel İş Genel Merkezi işverenle siyasi yakınlığı gereği anlaşarak işçileri deyim yerindeyse satıyor. İşçilere grevden önce 4400 lira teklif eden işveren grevden sonra 4700 lira veriyor. İşçiler altı günlük grevden sonra işçiler en azından 300 lira kazanç sağlamış oldular. Bu grevin işçilere kazandırdığıdır. Ama işçiler daha önce Kadıköy Belediyesinin verdiği 5200 liranın kendilerine de verilmesi halinde razı olacaklarını söylüyorlar.
İki işveren de, hem Kadıköy Belediyesi hem Maltepe Belediyesi, aynı partiden olduğu halde neden Maltepe temizlik işçilerine aynı ücreti verip çöp dağlarının yığılmasına mâni olmadılar? Çöplerin birikmesinden rahatsız olanlar önce bunu sormalılar. Diğer taraftan CHP taraftarlarının sırf AKP karşıtlığı üzerinden işçilere yüklenmeleri bir fanatikliktir. Fanatikler adil davranamazlar. CHP çeşitli sınıflardan üye ve seçmenleri barındıran bir parti olarak aynı zamanda işçi ve patron çelişkisini de barındıran bir partidir. Bu karşıtlık varken bu parti işçilerin çıkarını ne kadar koruyacaktır. İşçiler herhangi bir partiye oy verdiler diye o partinin çıkarı için kendi taleplerinden vazgeçecek değillerdir. Üstelik İBB işçilerden yana davranmadığını göstererek grev kırıcılığı yapmış; biriken çöpleri toplatmıştır. Eğer CHP işçilerin oylarını almak istiyorsa yapması gereken grev kırıcılığı değil, “biz işçilere AKP´den daha fazla hak ve zam verdik” diyebilmelidir.
Temizlik işçilerinin aldıkları üç beş kuruşu çok görenler, şunu da düşünmeliler; kendilerinin altı gün dayanamadığı çöp kokularına o işçiler yıllarca nasıl dayanıyorlar. Kimsenin yapmak istemediği işi yapan bu işçilerin diğer işçilerden fazla almasından normal olan bir şey de yok.
