Sadullah ÇAĞLAR


MUAMMER AKSOY ANAYASA UZMANIYDI

Sadullah ÇAĞLAR



Bilimsel olarak aydınlanma döneminde belirleyici olan kişi aradan yıllar geçse de unutulmaz. Toplum adına yola çıkanlar kendileri için bir şey istemezler. 31 Ocak 1990 tarihinde öldürülen bilim insanı Muammer Aksoy aramızdan ayrılalı 28 yıl oldu.
Aksoy aslında ülkenin hukuk tarihinde bir yıldızdı. Onun aramızdan zamansız ayrılması ülkenin geleceğine yönelik önemli bir kayıptır. Bizler geçmiş yıllarda Akis ve Forum dergilerinde Muammer Aksoy´un yazılarını okuyarak hukuk, demokrasi ve insan haklarını öğrendik. O olmasa 1960´lı yıllarda yirmili yaşlarda olan bizim genç kuşak, 1789 evrensel hukuk bildirgesinin ne anlama geldiğini bilemezdi.
Muammer Aksoy tüm siyasal yaşamında sosyal devlet felsefesini savundu. Onun temel ilkesi gelişmiş batılı ülkelerde ne kadar demokratik haklar varsa bizim ülkemizde de olsun.
Örneğin ‘Tam bağımsız demokratik Türkiye´ kitabında Aksoy şöyle der; Hukuk sistemi seçimlerin özgürce yapıldığı ve tüm düşüncelerin kendini ifade edebildiği bir sistemdir. Sosyal devlet gelir düzeyinde eşit dağılımı hedefler. Dünyaya bakacak olursak İngiltere gibi gelişmiş batılı bir ülke sosyal devleti öne çıkararak sağlıkta ve konut edinmede halka önemli yardımlar yaptı. Belediyeler kentlerden köy kooperatiflerine yardımcı oldular.
Türkiye 1948 yılında İnsan hakları evrensel beyannamesini kabul etti. 1951 yılında ise Almanya´da düzenlenen Frankfurt konferansına katılan ve aralarında Türkiye´nin de bulunduğu ülkeler şu bildirgeyi imzaladılar; Sosyal devlet ancak ekonomide denge olduğunda ve özgürlükler tam olarak uygulandığında başarıya ulaşabilir. Demokrasi halkın kendi kendini yönetebilmesinin yanında hukuk devletinin eksiksiz yaşama geçmesidir.
Muammer Aksoy 1959 yılında yaptığı bir konuşmada sosyal devletin en büyük özgürlük olduğunu söyler. Batılı ülkeler bu sistem sayesinde, 2.Dünya savaşında büyük kayıplar vermelerine rağmen yeniden kalkındılar.
Aksoy Forum dergisinde gelişmiş ülkelerin siyasal, sosyal ve hukuk sistemleri konusunda bizleri aydınlattı. Forum dergisi aynı zamanda bilimsel değerleri öne çıkaran yazarlardan oluşuyordu.
Kimdi bunlar Hıfzı Veldet Velidedeoğlu, İstanbul üniversitesinden Nail Kubalı, Prof.Zafer Tunaya,Prof. Turan Feyzioğlu, Turan Güneş gibi dönemin hukuk uzmanları.
Bu ekip süreç içinde CHP´de yer aldı ve partinin 16. Kurultayında ilk hedefler beyannamesini yayınladı.
Aksoy 1960 sonrası Anayasa hazırlık çalışması yapan 15 kişilik komisyonda yer aldı ve aynı zamanda anayasa komisyonu sözcülüğü görevini yerine getirdi.
Anayasa çalışmaları sırasında komisyonun muhafazakar üyeleri özgürlükleri içeren yasalara itiraz ederek; Bu anayasa bize fazla gelir, biz Fransa değiliz derler.
Bunun üzerine komisyonda söz alan Aksoy; Baylar bu anayasa aslında liberal bir taslak, özgürlükleri içeren yasalara itiraz ederseniz bize gülerler. Bizler zaten 1789 İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinden yola çıkan ve ekonomide sosyal devleti öne çıkaran bir anayasa hedefliyoruz.
Muammer Aksoy´un teşvik etmesi ile ekonomide pek çok alanda devletçi kalkınmaya ağırlık verildi ve bu dönemde üretimde kullanılan enerji açığını gidermek için bir taraftan elektrik üreten büyük ölçekli barajların yapımı planlanırken bir taraftan da milli petrol üretimine ağırlık verilerek enerjide dışa bağımlı olmaktan kurtulmak hedeflendi.
Aksoy tüm bunlarla aslında bağımsız ve gelişmiş bir Türkiye hedefine iktisadi alanda da ulaşmak istiyordu.
Yazının başında söylediğim gibi bizler gençlik yıllarımızda insan hakları felsefesini Anayasa Profesörü Muammer Aksoy´dan öğrendik. Bu büyük bilim insanını uluslar arası hukuk uzmanı ve hocaların hocası olan ve aynı zamanda Aksoy´un da üniversiteden hocası olan Hıfzı Veldet Velidedeoğlunun yazdığı kitaptan öğrencisi MuammerAksoy´a ithaf ettiği yazıyı okuyalım;
Bu kitabı demokrasinin, hukuk devletinin, insan hak ve özgürlüklerinin, Atatürk ilkelerinin yılmaz savunucusu, sevgili öğrencim, dostum, arkadaşım, evladım Profesör Dr. Muammer Aksoy´un bayraklaşan anısına sunuyorum.
Bu efsane bilim insanını selamlıyoruz.