Leman GÖÇMEN


Osmaniye Valisi Erdinç Yılmaz

Sayın Valim


Bugün sağlıklı bir insan olarak huzurunuza gelip Haruniye-Düziçi kaplıcalarımızın asırlardır neden iyi bir işletme olamadığını sormak isterdim. Önce dilimin döndüğü kadar kendimi tanıtayım. 1933 yılında yani sevgili Cumhuriyetimizin onuncu yıl şenlikleriyle çınladığı bir Aralık ayının 15´inde Akyan köyünde bir çete çocuğu olarak dünyaya gelmişim. Pederim Zeki Göçmen 1800´lü yıllarda Redif Yüzbaşı Mehmet Efendi, Konya Ermenekli olup Osmanlı yüzbaşısıdır. İskenderun´a tayin edilmiştir. Çay Mahallesi Bektaş sokaktan bir cumbalı ev tutup Akarca köyünden sarı saçlı mavi gözlü bir hanımla evlenmiş ve 5 çocuk sahibi olmuştur. Bendeniz 5 yaşına kadar Akyan´da yaşadım. 1938 yılında ilhaktan sonra bir gece yarısı üç kardeşimle Toprakkale´den trene binip İskenderun´a geldik. Benim çocukluğumdan itibaren anneciğim bu kaplıcanın faydalarını anlatırdı. Oraya bastonla giden yürüyerek gelirmiş derdi. Ve babamızı da çok genç kaybettiğimizden onunla gitmek kısmet olmamıştı. Çok şükür ben annemi ve 11 yaşındaki oğlumla beraber 1979 senesinin sonbaharında çok bakımsız ve sefil bir yerde 10 gün kalmıştık. Ancak şifa derseniz benim ayaklarımdaki mantarlar hemen geçmişti. Ve annemin ondan sonra yaşadığı 23 yılda hiçbir romatizmal ve ağrı görmeden yaşamıştı. Ancak en az 40 basamak merdivenden aşağıya inerek suya yetişiyorduk. Doğru dürüst yiyecek yok, yatacak yer yok. Kızılderililer gibi yaşıyorduk. Henüz Osmaniye vilayet olmadığından Adana valisinden yardım elinizi uzatın demiştim. Cevap bile vermemişti. Bu yıl yine bir televizyon programında kim olduğunu öğrenemediğim bir şahıs, açıldığını söyleyen hizmet verdiklerini beyan ediyordu. Oraya ben şimdi tekerlekli sandalye ile gidiyorum. Bu kadar zor mu oraya bir asansör yapmak? Şu anda Türkiye´nin her yerinde termal sular var. Lütfen yardım elinizi uzatın. Naçizane bendeniz İskenderun´un yerel basınından Ses Gazetesi´nde köşe yazarıyım. Dilerim ilgilenirsiniz. Saygılar sunarım.
Leman Göçmen