Sadullah ÇAĞLAR


PARİS’İN SİMGE KİTAPÇISINA VEDA

Sadullah ÇAĞLAR


Batı başkentlerinde başta Paris, Viyana olmak üzere birçok kitap evleri ve tiyatro salonları kapanıyor. Kültürün merkezi olan bu şehirlerde bunun sebebi ne olabilir?

Bu sorunun yanıtını ararken geçenlerde Cumhuriyet Gazetesi Pazar ekinde yazar Süleyman Tosun benzer bir olaya dikkat çekmiş ve Paris’in en tanınmış kitap evlerinden June Gilbert’in kapanma ihtimalinden bahsetmiş ve bu konu da beni çok etkilemişti.

Evet dostlar Paris dediğimiz zaman akla Fransız edebiyatı gelir. 1970’lere kadar okullarda yabancı dil olarak Fransızca tercih edilir oldukça yaygın kullanılırdı. Aydınlanmanın merkezi olan Fransa’da bile kitapevleri kapanacak olursa kültürel bir yıkım insanlığı bekliyor demektir.

1990’lı yıllarda Paris’e giden aydınlar büyük hayal kırıklığı yaşamışlar ve döndüklerinde Paris’te eski kültürel ortamın kalmadığını 18. Yüz yıldaki edebiyat alanındaki yükselişin sona erdiğini, kitapevlerinin ve tiyatroların hatta kültür kafelerin bile azaldığını anlatmışlardı. Bunun nedenini ise önemli ölçüde İkinci Dünya Savaşı ve sonrasında devam eden soğuk savaşın önemli ölçüde insanların yaratıcı gücünü azaltmasına bağlıyorlardı.

Gençlik yıllarımda Sokrat ya da Aristo’yu okuduğumda anlamakta zorluk çekiyordum. Aynı şekilde Ernest Hemingway’in Çanlar Kimin İçin Çalıyor adlı romanı İspanya iç savaşını anlatsa da ben bu eseri anlamakta zorlanmıştım.  Yabancı dilden Türkçe’ye çevrilen bu eserleri anlamak için zamana ihtiyaç vardı.  
Fakat 1961 Anayasa ile gelen özgürlük ortamı genç kişiler için ön açıcı olmuştu. Bir dönem John Steinback’in Bitmeyen Kavga romanın sonunda ölen arkadaşını kucağına alan kişi’ O kendisi için hiçbir şey istemedi’ diye ağlayarak toplum için mücadele eden arkadaşını öven bir konuşma yapar.

Fakat sonra ne oldu, özgürlükleri savunan Steinback 1968 yılında solun yükselişe geçtiğimiz günlerde, "Amerika, Vietnam savaşında haklıdır" diyerek ve önceki yazdıkları ile ters düşerek Nobel edebiyat ödülünü aldı.

Yaşar Kemal ise bu olaydan sonra John Steinback’in eserlerini kitaplığından çıkartır ve artık onu okumadığını söyler dostlarına.

Şimdi gelelim yazının başında değindiğimiz Cumhuriyet Gazetesi Pazar ekinde çıkan Süleyman Tosun‘un yazdığı ’Paris’in en görkemli kitapevi olan June Gilbert’in kapanış haberine. Yazısına "Son bir defa uğrayarak kitap evini görmek istedim. Kasa önünde yaşlı bir bayanla kitabevi üzerine konuşurken buranın kırk yıllık müşterisi olduğunu ve burası kapandıktan sorma buraya AVM yapacaklarını söylemişti. Fransa’da gençlerin eğitimine önemli katkıları olan June Gilbert kitap evi 135 yıllık köklü bir tarihe sahip" diye yazmıştı.

Fransa tüm ülkelerin kültürünü etkilemiş olmasına rağmen 1950’li yıllardan sonra felsefeye veda etti ve yeni edebiyat eserleri artık orda da yazılmıyor. !949 yılında Fransa’nın Nato’ya katılması sonrası Nazilere karşı mücadele etmiş olan Cumhuriyet yanlısı yurtseverler iktidardan uzaklaştırıldı.

İlya Ehrenburg, Paris Düşerken adlı eserinde Cumhuriyetçilerin Fransa’nın işgaline karşı verdiği mücadeleyi anlatmıştı aslında.

Evet kütüphanelerimize ve kitap evlerine sahip çıkalım; zira sanat ve edebiyat yaşamın ve insanlığın geleceğinin önemli bir belirleyicisidir.