Sadullah ÇAĞLAR


POLİTİK YAŞAMDA YOL AYRIMI


Siyasal yaşamda mücadele tarihine baktığımız zaman yakın bir dostunuz bazen karşı tarafta yer alabilir. En yakın arkadaşınız siyasal olarak size ters düşebilir. Günümüzde olduğu gibi eski Roma´da da bunun örnekleri yaşandı.
Roma İmparatorluğu döneminde iki yakın dost olan Brütüs ve Mark Antonyus, Sezar´dan sonra tahtın yakın varisleri arasında idi, ancak süreç içinde düşmanlığa varan ayrılık yaşandı.
Sezar´a yapılacak olan suikastta Brütüs yer almak istemez. Ona ‘sen olmazsan olmaz´ diyen arkadaşlarına Brutüs; Sezar beni oğlu gibi sever. Ona nasıl ihanet ederim? Arkadaşları; Brutüs, Roma´yı düşün der ve ikna ederler.
Suikastçiler Mark Antonyus´un da Sezar´a çok sadık bir komutan olduğu için öldürülmesi gerektiğini Brutüs´e söylediğinde, Brutüs itiraz eder ve en yakın dostum kesinlikle olmaz der. Ancak arkadaşları Antonyus´un sağ kalması halinde kendilerine saldıracağını ve Sezar´ın öcünü almak isteyeceğini söyler.
Sonuçta Sezar´ın naaşı senato önüne geldiğinde Antonyus söz alıp konuşmak ister. Suikastçiler söz vermek istemese de Brutüs konuşma izni verir.
Sonuç Brutüs önüne kadar gelen İmparator olma şansını Antonyus´e verir. İmparatorluk ordusunu yanına alan Antonyus iç savaş başlatır ve Brutüs bu savaşın sonunda öldürülür.
İç savaşı kazanan Mark Antonyüus ve müttefiki Oktavyus arasında İmparatorluk ikiye bölünür. Doğu Roma Antonyuse verilir, batı Oktavyus´ta kalır. Sonuç; Brutüs´ün duygusal yaklaşımı sonucu hareket, karşı harekete dönüşür. Roma İmparatorluk tarihi politik açıdan dikkate değer tezlerle doludur.
1789 İnsan hakları evrensel yeniliği insanlık tarihinin en önemli aşamasıdır. Bin yıllık mezhep çatışmalarını sona erdirmiştir. Tarihsel olarak aydınlanma dönemi 1789 ile başladı.
Bu görkemli yeniliğin altyapısı aydınlarla beslendi. Örneğin Jean Jacques Rousseau, Sen Just, Diderot ve Voltaire. Ne diyordu Voltaire; Kim özgürlüğünü yitirmişse, onu savunmadığı için yitirmiştir.
Aydın hareketinin önderleri olan Robespierre ve Danton ise ölümüne iki dosttu. Süreç içinde aralarında çelişki belirdi ve Robespierre Cumhuriyet rejiminden yana tavır koydu. Danton´da ise özel hayatında Aristokrat tarzı yaşam tutkusu vardı.
Ve Danton kısa zaman sonra kralcılarla cumhuriyete karşı gizli işbirliğine girdi. Çok sevdiği yol arkadaşını yalvarırcasına uyaran Robespierre, Danton´u ikna edemedi. Arkadaşlık düşmanlığa dönüştü. Danton´un karşı safa geçmesi, kralcıları güçlendirdi.
Görkemli Cumhuriyetçilerin lider kadrosu olan ikili, ağır bedel ödemek zorunda kaldı. Tarihçiler Robespierre´nin haklı olduğunu yazdı. 1789 her şeye rağmen yol açıcı oldu.
Politik alanda ebedi düşmanlık ya da dostluk yoktur. Politika bilim işidir. Yakın tarihe baktığımızda, Kurtuluş Savaşının başlangıç günlerinde, Damat Ferit hükümeti, Mustafa Kemal´i tutuklatmak için karar çıkartır ve kararı uygulamak için İnebolu´ya gelen Harbiye Nazırı Fevzi Çakmak burada Kazım Karabekir ile görüşme yapar. Görüşme sonunda Karabekir; Mustafa Kemal´i size teslim edemeyiz. Biz onun önderliğinde kurtuluş mücadelesi başlattık. Bölge komutanı olarak tüm sorumluluğu üstüme alıyorum.
Kazım Karabekir Erzurum Kongresi öncesi yetkileri elinden alınan Mustafa Kemal´i ziyaret ederek; Paşam başlattığın mücadelenin yanındayız müsterih ol.
Kurtuluş Savaşının ilerleyen günlerinde saraya bağlı Harbiye Nazırı olan Fevzi Paşa Ankara´ya telgraf çekerek Kuvai Milliye hareketine katılmak istediğini bildirir.
Konu gündeme geldiğinde Mustafa Kemal; Biliyorsunuz Fevzi Paşa beni tutuklayıp İstanbul´a götürecekti. Ancak Padişaha ve Damat Ferit yönetimine bağlı harbiye Nazırının, Kuvai Milliye saflarına katılması, kamuoyunda bize güç katar. Ayrıca İstanbul işbirlikçi yönetiminde yılgınlık yaratır. Ben gelsin derim, onu Ankara garında karşılayalım, zira bu önemli bir olay.
Fevzi Paşa Ankara garında kurtuluş mücadelesinin tüm önder kadroları tarafından törenle karşılanır. Karşılamada Halide Edip Adıvar da bulunur. Kurtuluş günleri önder kadrolar Lozan Anlaşması sebebiyle, eskiyi savunan İttihatçı kadrolarla yol ayrımına gelir.
Lozan Anlaşması sonrası İstanbul´u işgal kuvvetlerinden alacak olan ordu komutanı olarak Rafet Paşa görevlendirilir. Zafer kazanmış olarak Ankara hükümeti adına İstanbul´a giren Rafet Paşa, çok ilginçtir, Padişahın huzuruna çıkar ve bağlılığını bildirir.
Cumhuriyetin ilanından önce paşalar yol ayrımına gelir. Cumhuriyete muhalif gurubun başında Mondros anlaşmasını imzalayan eski Harbiye Nazırı Rauf Orbay ve Doğu Orduları komutanı Kazım Karabekir vardır.
Mustafa Kemal´in yanında İsmet Paşa ve yeni Harbiye Nazırı Fevzi Çakmak vardır. Cumhuriyetin kuruluş döneminde padişahlığı savunan kadrolarla yol ayrımı yaşanır.
Genç Cumhuriyetin felsefesi yurtta ve dünyada barıştır. Savaştığı Yunanistan´a dostluk eli uzatır ve Venizelos Türkiye´ye davet edilir, Ankara garında Başbakan İsmet Paşa tarafından karşılanır.
Bu sürecin devamında Başbakan İnönü, Yunanistan´ı ziyaret eder. Akabinde Yunan hükümeti Atatürk´e Nobel Barış ödülü verilmesi önerisini yapar ve sonrasında Atatürk´ün Selanik´te doğduğu ev müze yapılır.
Aslında yaşanan orta çağ ile yeni dünyanın mücadelesi idi ve Cumhuriyet yeni dünyanın kapısını açtı. Sonuçta yol ayrımlarına rağmen Cumhuriyet başarıya ulaştı.