Leman GÖÇMEN


Şair Eşref Azgın Türker

Leman Göçmen


Şairimizin en az üç tane basılmış kitabı var. Birbirinden güzel şiirlerle donanmış şiirlerini okudukça dahada çok gururlandım. 

Bizler ne yazık ki birbirimizi tanıma özürlü bir milletiz. Bunun sadece biz vatandaşlardan kaynaklanmadığını da biliyorum. Sanatçıya çeşitli engeller konulduğundan, onlar da kendini ifade etmekte zorlanırlar. İskenderun´da bir de dernekleri varmış ama yürüme engelli olduğumdan beri bazı çalışmalarımı ve araştırmalarımı yapamaz oldum. Şairimizin annesinin, babamın köyü olan Akarcalılı olduğunu ben neden sonra öğrendim.
Kendisini mahallemizde işyeri dolayısıyla tanıdım. Şiir kitaplarını çıkardığını duymuştum. Dedim ki, ‘Bir gün müsade ederseniz sizin şiirlerinizi de içine alan bir yazı yazmak istiyorum´. ‘Hay hay´ demiştir. Nitekim yine benden kaynaklanan rahatsızlıktan dolayı uzun bir süre yazılarımı askıya almıştım. Şairimizin, şiir kitaplarının birinde öz geçmişini anlatan çok güzel bir yazısı var. Olduğu gibi kitaptan alıntı olarak yazıma ilave ediyorum. İki tane de şiirini ilave etmek istiyorum yazıma ve diliyorum ki yeni seçilen başkanımız festivallerimize kendi özümüzden olan şairlerimize, sanatçılarımıza yer verir. 5 Temmuz İskenderun´un kurtuluşu. Askerin ilk geldiği gün, 5 Temmuz´a gereken önemi verir. Bu arada yerel sanatçıları davet ederek onların da seslerini duyurmasına yardımcı olur.
….
Öz türkçe dil kullanan, anlatımı yalın, üslubu içten ve samimi olan Eşref Azgın Türkeri, 1960 Belen İlçesi Kıcı Köyü doğumlu olup, Hatay ili, İskenderun ilçesinde ikamet etmekte. Kendisini; “Vatan, millet, hürriyet için her şeyimi feda edebilecek şuur ve düşünceye sahibim; Türklüğün ve Türkiye´nin kara sevdalısıyım” diye tanıtmakta. Eserlerinde genel manada vatan sevgisi duygusu hâkim olan şairimizin eserlerinde mısralarına yansımış ateşi görürsünüz, hisseder ve yaşarsınız. Bugüne kadar Vatan Sevdası, Gönül Ateşi, Şehitten Mektup ve Kızılelma isimlerinde dört esere imza atan şair, birçok programa katılmış, birçok yarışmada derece almıştır. Şair Memduh Şenol, “Yaşayan şairler arasında vatan sevgisini en iyi dile getirendir” diyerek Türkeri mahlasını kullanan Şair Eşref Azgın Türker´de Mevlana´dan,Yunus´tan, Yasevi´den esintiler bulabileceğimi söylemiştir.

Hatay Destanı
Nice güzellikler vermiş yaradan
Sanki bir gelinlik kızdır Hatay´ım.
Hissesini almış Çukurova´dan,
Avuç içi gibi düzdür Hatay´ım

Kurumaz yaylanın çayır çimeni
Zora düşse bile bilmez amanı
Abayı giydi mi güreş zamanı
Belinde kuşağı bezidir Hatay´ım

Çıkar Amanos´a el eder aya
Yavuklusu bağlar yazmalı oya
Dumanı üstünde kahveye çaya,
Sevda ile bakan Gözdür Hatay´ım.

Belen´den Kıcı´ya doğru bakınca
Dertlerim depreşir inceden ince
Çiğdem çiçek açar bahar gelince
Eylül, ekim ayı güzdür Hatay´ım.

Bozulmaz gelenek ne de töresi
Harbiye´nin çağlar durur deresi
Antakya Samandağ çevre yöresi
Farklı şive aynı tarzdır Hatay´ım.

Künefesi çıtır, kömbe tekerek
Sofrada buluşur yağla çökelek,
Baş köşede durur köfteyle çörek
Elleri hünerli tezdir Hatay´ım

Sevenleri mendil sallar el eder
Portakal çiçeği kokar lal eder
Hanımları kuru aşı bal eder
Seni gezip görmek farzdır Hatay´ım

Bölgenin en büyük tahıl ambarı
Mercimekle, nohut, arpayla, darı
Uyanır namaza sabah seheri
Sana gönül vermek hazdır Hatay´ım.

Asması, limonu hep yedi veren
Ayrılmak istemez bir kere gören
Her karış toprağın evliya eren
Sevdan kabuk değil özdür Hatay´ım

Seher´de bülbülü güle dadanır
Bayezid-i Bostan´da kurban adanır
İlkbahar´da bahçe, bağ budanır
Yılın sekiz ayı yazdır Hatay´ım

Yıkıldı kalmadı topraktan damı
Oksijen deposu ormanı çamı
Neşeye döndürür kederi, gamı
Gizemli çalınan sazdır Hatay´ım.

Bahçesinde lale, sümbül gül biter
Yamaç kayalıkta keklikler öter
Gurbete gidince burnuma tüter
Gönülde korlanmış közdür Hatay´ım

 


VERMEM
Ömür benim, nefes benim, can benim
Vatan benim ülke benim kan benim
Ağrı benim, Iğdır benim, Van benim
Bir çakıl taşımı isteme vermem.

Doğusu, batısı Anadolu´nun
Diyarbakır, Siirt Mardin elinin
Hakkari´nin Adana´nın Bolu´nun
Gerçeği bırak düşünü vermem

Torosların daima dik durur başı
Erciyes´in ihtişamlı duruşu,
Türkiye´min yoktur menendi eşi
Bir çakıl taşını, kuşunu vermem.

Değişmem verseler bütün dünyayı
Erzurum, Erzincan, Kars´ı, Hatayı´ı
G. Antep, İzmir, Şanlı Urfa´yı
İsteme bir kaşık aşını vermem.

Şahlanan Sakarya, Kızılırmak´ta
Seyhan, Ceyhan benim Dicle, Fırat´ta
Göksu, Gediz, Aras Nehri, Murat´ta
İsteme gözümün yaşını vermem.

Marmara denizi, Ege, Akdeniz
Türk´e kanat çırpar hep Karadeniz
Farklı düşünenden hesap sorarız
Size köpeğimin leşini vermem.

Türkeri der; bu ne cüret, bu ne hal
Çökmezse gökkube, durdukça Hilal
Havlasa ne çıkar Bozkurt´a, çakal
Mermi kovanın boşunu sevmem.