Müslüm KABADAYI


ŞAİRİ GÜÇLÜ KILAN NEDİR?

86 yaşına giren bir ozanın yaşama tutunması, insana ve doğaya güzel bir gözle bakabilmesiyle mümkündür.


 

86 yaşına giren bir ozanın yaşama tutunması, insana ve doğaya güzel bir gözle bakabilmesiyle mümkündür. Bunu, Aşık Veysel gibi sevdasını kara topraktan alanlar, Karac´oğlan gibi ceylan gibi güzellerin peşinden koşanlar ve koşmalarıyla şiire dökenler ancak başarabilir.
1932 doğumlu Ali Çuhadar da bu geleneği sürdürenlerden.
Çocukluğu ve gençliği hayvan ve bitki alemiyle iç içe geçen Ali Çuhadar, arının her çiçekten bal özünü toplaması gibi o da sözcük avına çıkıp duygu ve düşüncelerini yakaladığı sözcüklerle dizelere ustaca dizmeyi öğrenmiş. Hayvancılık, çiftçilik yaptığı her dönemde tanık olduğu her durumu doğadan edindiği söz varlığıyla duygu dünyasına aktaran ozan, sevdalarını da içten dile getirmiş. Aşağıdaki şiirde geçen arı kuşunun yeni kuşaklara mutlaka tanıtılmasını, yeri gelmişken eğitimcilere önermekte yarar görüyorum.
Koşmanın güzelleme türüne giren aşağıdaki şiir, tüm sevenlere sevgi aşılasın...

GÖNÜLLE SOHBET

Be hey gönül arı kuşu musun, arı mısın sen
Her çiçekten bal almayı istersin hemen
Yıllar oldu kahrın çekerim hâlâ edersin sitem
Nazına niyazına dayanamaz oldum artık ben
***
Beni yaylada bahçede bağda gezdirdin
Gül menekşe sümbülü sıra sıra dizdirdin
Nilüfer göllerinde kulaç atıp yüzdürdün
Seyyahlar kervanına kattın beni sen
***
Başımdan hiç duman eksik olmadı
Bir gün olsun didem yaşı durmadı
Kalemim yazmaktan hiç yorulmadı
Ozanlar ordusuna kattın beni sen
***
İşte yine gördün güzel bir çiçek
Bu sözün son olsun hemi de gerçek
Artık kemiğe dayandı bak işte bıçak
Nazını kahrını çekecek halim kalmadı
***
Aldırma elime kırık dökük sazımı
Mızrabı tele vurup çıkarma avazımı
Perçemin kaldırıp açma yüzümü
Aleme ifşa edeceksin beni sen
***
Çuhadar gönlü ile eyledi sohbet
Sen gönül değilsin belalı bir dert
Mevlam etmez ise eğer bir himmet
Benim seni taşıyacak gücüm kalmadı.