Halit KATKAT


Salgınlar Sistemi Nasıl Değiştirir

Halit KATKAT


Yaşamda önümüze çıkan her olayı çözmek için ister istemez eski olaylara bakarız. Bu kişisel bir olaysa kendi yaşam deneyimimizle biriktirdiğimiz , yani dağarcığımızdaki, bilgilere başvururuz. Daha önce bu olay nasıl çözülmüş, ne yapmışız. Toplumsal olaylarda da yine daha önce olayı yaşayan toplumlar ne yapmış, ya da bu olayın o zamanki sonuçları nasıl olmuştur; öğrenmek için tarihe bakarız. Bu gün küresel olarak yaşadığımız korona salgını olayının sonuçları ne olacak diye tartışılırken yine tarihe bakmamız bize ışık tutacaktır. İnsanlık tarihinde buna benzer veba salgınları olmuştur. Vebaya dair 1390´lardaki vergi kayıtları incelendiğinde ölümlerin daha çok yoksul kesimde olduğu görüldü. Çoğu şehir dışında nispeten temiz, ferah, taş evlerde yaşayan feodal beyler, aristokratlar ve zenginlerin hastalığa yakalanma oranları düşük; iyileşme oranları yüksekti. Konakları sülfürle temizletiyorlardı. Veba yayılmak için sınır tanımıyordu ama feodal yönetimin gücü kendi bölgesel alanıyla kısıtlıydı. Bu bakımdan alınacak tedbirler yetersiz kalıyordu. Azalan nüfus ve emtia hareketleri, feodal beylerin gelirlerini düşürmüştü. Bu durum, merkezi devletlerin güçlenmesi için bir altyapı oluşturmuştu.

Köylüler ise, gelirleri azalan kraliyet ve bölgesel yönetimin git gide artan vergi taleplerinden bıkmışlardı. Zaten sefil durumda olan köylüler isyan ettiler. Bu isyanlarda, Fransa´da 1358´de 30 bin, 1381´de köylüler Londra´yı ele geçirdiğinde ise on binlerce insan öldü.

Aristokratlar, toprak ve köle sahipleri; kilisenin iddiasına benzer bir söylem geliştirdi: Onlara göre vebanın sebebi itaatsizlikti. Fakat kilisenin iddia ettiği gibi kulun Tanrı´ya itaatsizliği değil, köylünün efendisine itaatsizliğiydi. Bu sayede kendilerinin emri altındaki az sayıda köylüyü korkutmak istiyorlardı.

Vebanın ekonomiye etkileri birkaç farklı alanda oldu; tarım, mali ve ticari alanda. Bu etkilerin bir kısmı nüfusun ve işgücünün azalması; talep daralması, vergi gelirlerinin düşmesi ve veba sonrası arz eksikliği idi. Sosyal ve ticari hayata yıkım getiren Kara Ölüm, o güne kadar talan edilmiş Avrupa ormanlarının tekrar canlanmasını sağladı. Çünkü ormanlara kent inşa edecek bir ortam kalmamıştı. Veba öncesinde ormanlar o kadar azalmıştı ki, halkın talep ettiği odun miktarı karşılanamaz duruma gelmişti. Kırsal alanlarda çiftçilerin azalması, tarlaları otlağa dönüştürmüştü. Başıboş sığırlar ve koyunlar otlaklara yayılmıştı. Sağ kalan köylüler; daha az sayıda insanla yapılabilen, daha kolay ve verimli olan hayvancılığa yöneldi. Veba süresince dinlenen toprakların verimi artmıştı. Fakat toprağı işleyecek nüfusun büyük bir bölümü yok olmuştu. Bu yüzden sağ kalan insanları besleyecek tahıl miktarı azalmıştı. Azalan tahıl ürünlerinin fiyatları arttı. Böylece sağ kalan az sayıdaki çiftçiyle birlikte, ücretli çalışan köylülerin geliri ve statüsü yükseldi. Veba parasal alışkanlıkları da değiştirdi. Emeğe karşılık mal mübadelesine dayanan Malikane sistemi*, serflerin ve köylülerin güçlenmesiyle birlikte yerini ücretli çalışmaya bıraktı. Emisyon hacmi ve parasal hareket arttı. Avrupa´da vebayla birlikte fiyatlar ve ücretler yükseldi. Hem işçi maliyetlerinin hem talebin yükselmesi; Fransa´da ve İngiltere´de aynı yıllarda, 1349´da ve 1351´de, işçilere dair nizamnameler yayınlanmasına neden olmuştu. Avrupa´da Kara Veba kasırgası bitse de, veba küçük dalgalar halinde 18. yy. başlarına kadar devam etti ve yok oldu.

Sonuç olarak Kara Ölüm ‘şerden hayır doğurmuş oldu ve Avrupa kabuk değiştirdi. Hijyene ve düzgün şehirleşmeye önem verildi. Beslenme kalitesi arttı. Kitlelerin sosyoekonomik seviyesi yükseldi. Otorite, feodal beylerden merkezi devletlere kaydı, piyasaların bütünleşmesini sağladı.

Veba salgını ve sonucunda yaşanan olaylar Reform ve Röenesans´a zemin hazırlanmış oldu. Rönesans, vebadan en çok etkilenen İtalya´da bilime ve sanata destekle başlamıştı. Almanya´da ve Avrupanın değişik ülkelerinde köylü ayaklanmaları oldu. Böylece Avrupa´da eskiyen feodal sistemin yerini 1789 Fransız devrimiyle başlayan yeni gelişen kapitalist sistem alacaktı.

Şimdi merak edilen ise bu günkü covit-19 salgını kapitalist sistemin değişimine yol açar mı?