Nurullah ER


SEKİZ SAATLİK İŞ GÜNÜ

Nurullah ER


Bu ülkede 1 Mayıs

Yaramaz çocuk bilinir

Büyümez çocuk görülür.

Korkak ürkek kutlanır.

Anlamıyla zıtlık taşıyan tek bayramdır, ülkemizde 1 Mayıs.

Sevincinden, neşesinden, coşkusundan daha çok, korkaklık, ürkeklik, çekingenlik yaşanır o gün.

Bu yıl ki kutlamalarında iki korku birden sarmıştı bedenlerini ve ruhlarını.

Koronavirüs hastalığıyla yasaklanmıştı 1 Mayıs kutlamaları.

Temsili olarak kutlayacaklardı. Yine de tedbiri elden bırakmadan.

 Ama yine madene inecekler, çarkları döndürecekler, inşaatlarda çalışacaklardı.

Sahibinin sesi olamadı 1 Mayıs.

İşçi de olsalar, o günün anlam ve önemini pek bilmezler, bilmekte istemezler. Yıllardır, öcülüğü, böcülüğü anlatılmıştır, tıpkı çocuklara anlatılan korku masalları gibi.

Oysa 1 Mayıs,

İşçilerin, örgütlülüğünün, dayanışmasının, birlik ve beraberliğinin günüdür.

Demokrasinin şölenidir.

İşçinin işçiliğini, işverenin işverenliğini; hak, hukuk, adalet, eşitlik ve özgürlük karşısında bilmesidir.

Çalışan makinalar, yükselen bacalar, dönen çarklar, meyveye duran ağaçlar... Yaşama dair ne varsa işçilerin sesidir.

Bugünün emekçileri, sömürü çarkının içinde ezim ezim ezildiklerinden, kendi seslerini duyuramıyorlar. Kendi sesini duyamayan, başkasına sesini duyuramaz.

Günümüz işçileri, Sendikacılarının 1 Mayıs konusunda nerde durduklarına bakmalıdırlar.

Sembolik kutlamalarla, derleme toplama bir araya gelmelerle, yamru yumru görülmelerle, eğri büğrü yürümelerle, 1 Mayıs önemine ve anlamına uygun kutlanamaz.

1 Mayıs´ın en önemli kazanımı, sekiz saatlik iş günüdür.

Ülkemizde sekiz saat çalışan işçi var mı?