Bu hafta vedalaşmak değil de sizlere hasbihal yazmak istedim.
20 yıldan beri güzel şehrimiz İskenderun´un önce Körfez, daha sonra Cadde, son olarak da SES gazetelerimizde çocukluğumdan başlayarak duygularımı acı ve tatlı hatıralarımı, babamın yıllarca hasretini çektiği güzel İskenderun´umda sadece 20 yıl yaşayabildiği meşakkatli, o derece de işletmecilik ve başarılı çalışmaları, politika yıllarının öyküsünü dilimin döndüğü kadar sizlerle severek paylaştım.
Hepinizden sevgi, saygı ve ilgi gördüm. Herkese müteşekkirim. Beni yüreklendiren sevgili evlatlarım Doğan Süslü, Abdürrezzak Nazlı, Sadet Berkyürek gibi gönlümü yerel basınımızın gözü kulağı olanlardan çok yardım ve güç aldım. Bilhassa, en çok çalıştığım Ses gazetesindeki herkese, Akın Bodur, Berkay Arıkan, şu anda isimlerini toparlayamadığım, her gün gazetemi getirerek hizmet verenlere… Özellikle arkadaşım Atiye hanımın kızı Ayşe Figen Arlı hanımın her zaman nazik davranışını, beni görünce hemen tütün tabakasından bana da ikram ettiği sigaralar için bile bir defa daha teşekkür ediyorum. Aile ocağı gibi kabul ettiğim Süpürge ve Ayna derneklerinde beraber geçirdiğimiz mutlu günler, ömrümün her zaman en güzel anıları olarak yaşayacaklardır. Buradaki en çok sevdiğim gar sabunun yapımını toparlayıp bizlere sunan Mehmet Berkyürek oğluma bütün çalışmalarından dolayı hepimiz adına teşekkür ediyorum. Yöresel yemekleri yaşatma gayretini sürdüren derneğin emektarı Saadet Hanım ile Mehmet Bilgin, her zaman konuklarına adeta evlerindeymiş gibi lezzette yemek sundular. Müteşekkiriz, ellerine sağlık.
Orada iki tane fedakar doktorumuz vardır. Dr. Fatih Köse ve Dr. Eyyüp Tümkaya. Sokakta Sanat yapmıştık yıllar evvel. Dr. Eyyüp, kendi aile işletmesi süt ürünlerinin ayran makinasını getirmişti. Herkese ayran ikram etmişlerdi. Halkımızdan da pek çok gelen olmuş, o köpüklü ayranı severek içmişlerdi. Ancak her şeyin bir toparlaması ve temizlemesi vardı. Sıra ona gelince orada ben de dahil onlarca kişi varken koca ayran makinasının temizliği Dr. Fatih Bey´e düştü; bir de batım ki gömleğinin kollarını sıvazlayıp yıkamaya başladı. Bütün hayranlığımla onu sadece seyrettim. O benim için de, İskenderun için de gidişiyle hepimizi öksüz bıraktı. Yolu ve ufku açık olsun diyorum.
Daha nice içimi yakan olayları, hatırlamak istemediğim acı günlerimi hikaye gibi yazmayı düşünüyordum. Ama bir süre kendimi dinlemeye karar verdim. Ayşe Figen Hanımın Hatay Keşif dergisiyle tanıştırması da manevi olarak beni ihya etmiştir. Oradaki yazılarım, evlatlarıma ve beni sevenlerime en büyük yadigarımdır.
Yaklaşık 20 sene evvel Adana SSK Hastanesi´nde tanıdığım fizik doktoru Ali Şenol´un adresine yeniden ulaştım. Ve Perşembe günü tedavi olmak üzere Adana´ya gidiyorum. Bundan sonra o ne derse onu yapmaya, hayatımı bu şekilde devam ettirmeye karar verdim.
Şimdilik hoşçakalın.
Bugün, 26 Nisan 2024 Cuma
