Yetişkin bireylerin vücudunun yüzde 60-70´i, bebeklerin yüzde 75-80´i ve yaşlı bireylerin yüzde 50-60´i sudan oluşmaktadır. Vücudumuzun sıvı gereksinimi gün içerisinde tüketilen su ve içeceklerden karşılanır ve vücudun günlük sıvı gereksinimini karşılamak oldukça önemlidir. Bu yüzden yetişkin bir insanın günlük sadece sudan alacağı sıvı miktarı 1,5-2 litre olmalıdır.
Aksi halde yetersiz tüketilen su, bireyde sinirlilik hali, baş ağrısı, taşikardi (kalp çarpıntısı), cilt ve ağızda kuruluk hissi ve yorgunluk gibi belirtilerin oluşmasına neden olabilir.
Su; vücutta hücre ve doku yapısını korur hücre ve dokuların metabolizma artıklarını vücuttan uzaklaştırır ve vücut ısısını düzenler, vitaminlerin vücutta emilimini sağlar, açlık hissini azaltır.
Suyun sahip olduğu bu fonksiyonlar, toplumda yaygın olarak bilinen ve uygulanan ´sıcak/ılık su zayıflatır´ algısı ters düşer. Yani suyun sıcak, ılık veya soğuk olması kişide vücut ağırlık kaybına yol açmaz. Ancak tüketilen suyun mide hacmini doldurması ile oluşacak tokluk hissin ve bağırsak hareketliliğini arttırması ile zayıflama üzerine etkisi vardır (Tüketilen suyun oda sıcaklığında olması sağlık için daha uygundur.)
Yapılan çalışmalarda günlük yeterli su tüketimi ile yağ yakım mekanizmalarının çalışmasında olumlu etkileri olduğunu belirtmektedir.
Başka bir çalışmada günlük yeterli su tüketiminin metabolizma üzerine olumlu etkileri olduğu saptanmıştır.
Su tüketiminin ne derece önemli olduğundan bahsetmişken bir de, özellikle kış aylarında susuzluk hissi yaşayıp su içmekte zorlanan veya su içmeyi unutan kişi sayısı artar. Bu yüzden susuzluk hissini önleyebilmek için suya limon kabuğu veya damlası, çubuk tarçın vs. gibi ekstra aroma katabilirsiniz ancak bunu düzenli olarak yapmamanız diş sağlığınız için daha iyi olacaktır.
