Sadullah ÇAĞLAR


Teknoloji ve bilimin zaferi

İnsanlığın geleceği, yeni dünyalı olmaktır.



Sadullah Çağlar
İnsanoğlu uygarlığı, bilim üzerine kuruldu. Doğayla insanın mücadelesi binlerce yıl sürdü. Süreç içinde insanın, doğanın zincirlerini kırmasıyla insan yaratıcılığı yeryüzüne hakim olmuştu.
Hayvanlar aleminden iki ayağı üzerine kalkarak başını göğe kaldıran insan başkaldırıyla sürü olmaktan kurtulmuştu.
İngiliz bilimadamı Darvin, Evrim teorisini ortaya koyduğu zaman sanki yer sarsıntısı olmuştu. Ne diyordu bu adam diye yığınlar şaşkına uğradı. Dahi evrimci insanın atasının maymundan geldiği tezini açıklayan tezi başta kiliseler olmak üzere ayağa kalktılar. ´Çılgın bir bilim adamıyla karşı karşıyayız. Tanrıları inkar eden bu kişi derhal cezalandırılmalı.´
Tıpkı İran´daki molla rejiminin yazar Rüştü Salman´ı cezalandırması gibi. Türkiye İran´dan daha çabuk kendini kanıtlayarak, tabuların üstüne giderek bilinmeyen dünya masalına açıklık getiren yazar Turan Dursun´un başını aldılar.
Batılı yazarların, İran halkı laiklik savaşı verirken ´Türkiye İranlaşıyor´ diye başlık atmaları evet acaba tesadüf mü?
Dünün Pers uygarlığı, Ömer Hayyam gibi düşün adamını çıkaran ülke, şimdi karanlık içinde. Ne demişti ünlü şair? ´Kadınsız yaşam aşksız bir dünya olamaz. Ey geceyi gündüze çeviren doğa, yıldızlarla aydınlattığın bir güzelliği bir kadında gördüm. Ona acaba sen kimsin meçhul güzellik diye önünde eğildim. Sonra ona dedim ki imparator olsaydım tıpkı Mısırlı Ramses gibi. Kızıl fecri siyah tüllerle kapan gökteki yıldızları ayağının altına dizer sana güneşten bir taç giydirirdim sevgilim.´
Gutenberg yazı makinası matbaayı keşfettiği zaman yeni dünyanın habercisiydi. Uygarlık, yeni gelişmelere yönelmişti. Kitap artık yeni dünyanın kapısına dayanmıştı. Ne demişti Cariy, “Bugünün gerçek üniversitesi bir kitaplıktır”. Seneca; “Kitapsız yaşamak kör sağır dilsiz yaşamaktır.”
Gutenberg insanlığı karanlıktan kurtaran buluşuyla aydınlanmanın yolunu açtı.
Sovyet uzay adamı Yuri Gagarinn, uzaya gidip yeryüzüne döndüğü zaman teknoloji büyük bir yeniliğe damgasını vurdu.
Süreç içinde Sovyetler aya insansız araç gönderip, ayın fotoğrafını çekerek ayda yaşam olmadığını sır olmaktan çıkardılar.
Bugün günümüzde geçmişteki tüm yeniliklere atom bombasını 1949´da bularak Amerika´nın tüm dünya ülkelerini tehdit eden atom bombası tehdidine karşı denge getiren Sovyet sistemi, yeni buluşuyla insanlığı sömürgeci sistemin esiri olmaktan kurtarmıştı. Tıpkı İkinci Dünya Savaşı´nda Hitler faşizmini Stalingrat´ta yenilgiye uğrattığı gibi…
Savaş sonrası ABD ´atom bombası benim elimde bir güçtür´ dediğinde Yalta Konferansı´nda Sovyet lideri Stalin, kendilerine karşı kullanılan tehditi gülümseyerek karşılamış., yeni savaş yanlısı Başkan Truman´a, ´Yakın zamanda bu önemli silahı biz de bulacağız sayın başkan. Bundan şüpheniz olmasın.´
1949 yılında Sovyetler atom bombasının ilk denemesini yaptıkları dönemde kapital dünya şaşkına döndü. Çünkü soğuk savaşın tohumlarını atan ABD, hayali düşman yaratarak Atlantik Paktı NATO´yu kurdu.
Gündemde Asya´nın sömürgeleştirme programı vardı. Başlangıç önce Kore, sonra Vietnam, sırayla günümüzde 20. yüz yıl sona ererken dünyamız geçmişten daha çok tehlike içindedir. Neden insanlık ortaçağa yöneldi? Çünkü dünkü yeniliklere bilimi hedefleyen sistemler dinleri siyasallaştırarak toplumları köleci yönetimlere götürme hazırlığı içindeler.
Yeni dünya düzeni dedikleri masal, umudu-bilimi yok ederek daha çok sömürge yaratmadır. O nedenle ırkçılık, şoven ve de bilinmeyen dünya masalı vaat ederek bağnaz softacılığı sürekli işlemektedirler.
Darvin´in evrim teorisine karşı neden holding sermaye güçleri milyonlarca kitap yazdırarak parasız dağıtmaktadırlar. Hurafeci bir yazar yaratarak, bilime karşı çıkıyorlar. Çünkü yığınları hep uyutarak bugüne kadar uyuşturdular.
Ne oldu siyasi partilerin 12 Eylül öncesi toprak reformu, parasız eğitim, gelir dağılımındaki eşitsizlik… Bülent Ecevit çığlık atıyordu; ´Toprak işleyin, su kullanın´ diye. Sonraları bu sevdadan çabuk vazgeçti.
Eski Sovyetler Birliği, tüm yeniliklere öncülük ederken tıpta, uzayda, şehircilikte dünyanın en görkemli metrosu Londra metrosunu aşan Batı dünyası Nazizme teslim olurken, dünyanın teknik ordusunu yenen bir ülke şimdi batının uydusu oldu. Neden? Çünkü bilimi, teknolojiyi öne koyan, sistemi red ederek Amerikan rüyasına diz çöktüler. Yani paraya, ihanetin bedeli yani bilime karşı duruş, ufukta kölelik başlangıcıdır. İnsanlığın geleceği, yeni dünyalı olmaktır.