Halit KATKAT


TİS görüşmeleri ve işçi iradesi

Metal sanayi işyerlerinde bu günlerde toplu sözleşme görüşmeleri yapılıyor.


Metal sanayi işyerlerinde bu günlerde toplu sözleşme görüşmeleri yapılıyor. Türk Metal Sendikası Genel Başkan Pevrul Kavlak´ın açıklamasına göre yaklaşık 120 bin metal işçisi adına MESS grup sözleşmesi yapılacaktır. Toplu sözleşme yapılacak işyerleri ağır sanayinin lokomotifi ve aynı zamanda kâr eden kuruluşlar. Bugüne kadar iki yılda bir yapılan toplu sözleşmelerde işçilerin görüşü, işçilerin asgari geçim koşulları; işyerinin kârı ve yatırıma dönüşen kâr payı hesaba katılmadan işverenle sendika yetkilileri arasında kapalı kapılar ardında yapılmaktaydı.

Bugün farklı mı olacaktır? Onu toplu sözleşme görüşmelerinin başlamasından sonra izlenecek tavırla anlayacağız. Ama geçmiş geleceğin aynasıdır. Bu bakımdan işçilerdeki genel kanı Türk Metal´in tavrının eskisinden farklı olmayacağıdır. Türk Metal, fabrikalarda işçiler arasında anket yaptırıyor ve buna göre ücret zamlarını taslağa koyuyor. Ama işçiler genelde taslağa değil, imzalanana bakıyorlar.
Toplu sözleşme görüşmelerinde öne çıkarılan hep ücret zamları oluyor. Bu işçilerin günlük yaşamlarını etkilediği için hem sendikalar hem de basın tarafından öne çıkarılıyor. Ancak ücret zamlarından daha önemli olan iş güvencesi ve iş kazaları hakkında toplu sözleşmelerde bir hüküm bulunmaz. Örneğin “herhangi bir işçinin işten atılması halinde grev hakkı vardır”; ya da iş güvenliği önlemlerinin yetersiz olduğu yerlerde “işçinin iş bırakma hakkı vardır” maddelerine bu toplu sözleşmelerinde rastlayamazsınız.
Sendikalar işyerlerinde anketler yaptırıp işçilerin görüşünü aldıklarını iddia etmektedirler. Ancak anket işçilerin görüşünü tam yansıtmaktan uzaktır. Çünkü anketi hazırlayan kişi kendi yanıtlarını almak istediği soruları ankete koymaktadır. Fakat işçilerin bu ankette bulunmayan başka talepleri de olabilir. Örneğin haddehane, çelikhane, yüksek fırınlarda ateşin karşısında çalışan işçilerin sıcaklık primi istekleri; kok fabrikaları, sinter vb yerlerde çalışanların zehirli gazlara maruz kaldıkları için gaz primi ya da bu yerlerde çalışanların yıpranma zammı alma talepleri olacaktır. Bütün bunlar işçilerle yüzyüze tartışılarak işçilerle birlikte karar verilecek konulardır.
Yukarıda verdiğim örnekler demir çelik fabrikaları içindi. Bu günlerde Çelik İş de toplu sözleşme görüşmelerine başlamış. İlk 30 madde hakkında işverenle uzlaşma sağlanmış. Ancak bu görüşmeden önce işçilerle görüşülmüş mü, anket yapılmış mı bilmiyorum. Bu konuda sendikanın herhangi bir açıklamasıyla karşılaşmadım. Zaten anket konusunu yukarıda açıkladım.
Sendikalar iç işleyişlerinde demokratik ilkelere pek uymamaktadırlar. Yukarıda verdiğim toplu sözleşme örneğinde olduğu gibi... Demokratik işleyişte sadece toplu sözleşme taslağının işçilerle tartışılması yetmez, anlaşma sağlanan TİS maddelerinin de imzalanmadan önce işçilere sorulması gerekir. Bunun yanında işyeri işçi temsilcilerinin işçiler tarafından seçilip, yine işçiler tarafından görevden alınması, yönetimlerin işçiler ya da işçi temsilcileri tarafından denetlenmesi ve gerektiğinde görevden alınması da demokratik işleyişin gereğidir.