Sadullah ÇAĞLAR


Treni Yürüten Önder

1959 yılında Türkiye´de sıcak politikanın yaşandığı iktidar ve ana muhalefet arasında devam eden gerginlik.


1959 yılında Türkiye´de sıcak politikanın yaşandığı iktidar ve ana muhalefet arasında devam eden gerginlik.
Türkiye genelinde halkta sürekli olarak huzursuzluk yaşanmakta.
2017 yılına baktığımız zaman aradan seneler geçmesine rağmen aynı politik tartışmalar yeniden gündemde. Peki rejimin tıkanmasına neden olan sıkıntı nedir?
Konuları incelediğimiz zaman demokratik seçimle gelen yasal parti kısa zaman sonra toplumun ekomomik ve siyasal sorunlarına çözüm getiremiyor.
Yönetme yeteneği olmayan sözde politik lider, ülkenin hiç gündeminde olmayan dış politikada gerekçe öne koyarak sınır komşularıyla çatışma yaratmakta.
Örnegin 1950´de iktidar olan DP yönetimi, hiç konuşulmayan Kıbrıs olayını ortaya koydu. Halk kitleleri Kıbrıs ile yatıyor, Kıbrıs ile kalkıyor.
Sonra halkın adını duymadığı Kore savaşına katılma ve halk Kore neresi diye merak etmektedir. Yönetimde tıkanan Başbakan Adnan Menderes, muhalif hareketi eleştirenlere karşı şiddet yasalarını meclise getirmekte ve tüm muhalif güçlere yönelik haykırmakta: 'Yaşadığım süre içinde asla kendime sabık Başbakan dedirtmeyeceğim.'
Başbakan´a ‘seçimle gelen yönetici seçimle gider, bunun aksini düşünmek için rejimin adını yeniden koyalım´ diyen dönemin Ulus Gazetesi Baş Yazarı Hüseyin Cahit Yalçın, bu yazısından dolayı, 80 yaşında cezaevine kondu.
Toplumda düşüşe geçen Menderes iktidarı, CHP´nin 30 milletvekilini tasfiye etmek için erken seçime gider.
Sonuç ana muhalefet 30 milletvekilinden 178 milletvekili ile parlamentoya katılır. Yani yüzde 40 oranla.
Başbakan seçimler belli olmaya başlayınca gece yarısı haykırarak, “Allah bize bir daha 1957, 27 Nisan gecesi gibi seçim gecesi yaşatmasın”.
Türkiye halkı, Başbakanın huzursuzluk günlerinde CHP Genel Başkanı İsmet Paşa, Kayseri´nin CHP İl Kongresine katılmak için gitme kararı alır.
Fakat İçişleri Bakanı İnönü´ye genelge yollayarak Kayseri kararını iptal eder.
İsmet Paşa, bakana: 'Benim Kayseri yolculuğum yasal parti çalışmam, hiçbir güç beni engelleyemez.'
50 milletvekiliyle Ankara Garı´na gelen ana muhalefet lideri, kuşatmaya rağmen yola çıkar.
Tren, Himmetdede İstasyonu´na geldiğinde durdurulur. Trene çıkan Kayseri Vali Yardımcısı, ana muhalefet başkanına 'Paşam, Kayseri gezisi Ankara tarafından sakıncalı görülmüştür. Size bir araba tahsis edilmiştir ve Ankara´ya dönme kararınız alınmıştır.' Valinin yazılı metnini inceleyen İnönü, “Bu kararı asla kabul etmiyorum” diye yırtar ve yoluna devam edeceğini söyler: 'Şimdi trenden ineceğim, gerekirse Kayseri´ye yürüyerek giderim. Hiçbir güç bizim karşıya gitmemizi engelleyemez.'
Bu arada İsmet Paşa, kurulan askeri barikata yürüyerek, 'Komutan bu barikatlerı şimdi aşacağım, vur emrini sen mi vereceksin?'
'Paşam böyle bir emir vermektense kafama kurşun sıkarım.'
Bu arada partililer yığınsal olarak Himmet Dede istasyonuna konvoy olarak akmaktadırlar. Ayrıca İstanbul üniversite gençliği, otobüslerle Himmet Dede´ye hareket etmişlerdir.
Bu arada ana muhalefet lideri trene çıkarak makine dairesine girer ve makiniste 'Treni ben yürüteceğim söyle bana direksiyonu nasıl hareket ettirebilirim?'
Makinist şaşkın şekilde, şok geçirir. Trenden aşağıya tekrar inen İnönü, Jandarma Komutanını yanına çağırarak, “Halkın yanımıza gelmesine neden engel oluyorsunuz? Bakın burada bir hukuk ihtilali yaşıyoruz. Yakın günlerde yapılan uygulamalar gayri meşrudur. Uşak Valisi, sizin gibi memurlara emir vererek beni öldürtmek istedi. Onlar şerefli idealist yurtsever subaylardı. Bu emri dinlemediler. Doğrusu şimdi asıl hadise bana aynı provakasyonu hazırlamaktadırlar. Şimdi yine çıkar, tren yürümezse yaya giderim. Beni hiçbir güç geri dönderemez. Sizin teditleriniz bana vız gelir. Bakın bu baskıları Güney Afirika´da müstemleke halkı zencilere karşı yapıyor. Halka dipçikle saldırmanın bedelini birgün ödeyeceksiniz.”
Himmetdede istasyonu bir anda kitlesel yığınlara dönüşmektedir. Kayseri milletvekilleri kuşatmayı yararak halkla beraber CHP Genel Başkanı İnönü´ye ulaşır: ”Paşam Kayseri halkı tren garında sabırsızlıkla seni bekliyor.'
İnönü de milletvekillerine, 'Hemen gidin onlara söyleyin, gerekirse sabaha kadar beklesinler. Ben Kayseri´ye ne pahasına olursa olsun geleceğim.'
Halk sabırsızca trene koyarak ona sevgi gösterisinde bulunurlar.
Bu arada İsmet Paşa, görevli birbaşıyı yanına çağırarak 'Bak komutan, vali muavini burada bir suikast hazırlığı içinde ve planını tatbik etmek istiyor.' Jandarma komutanı da İnönü´ye 'Paşam sizin Ankara´ya dönmezi zaruridir.'
Paşa, 'Bakın binbaşım, sizin emrinizi dinlemiyorum. Gerekirse buradaki halkla beraber Kayseri´ye gideceğim.'
Bu tartışmalar devam ederken İnönü´nün yanına yaklaşan Vali muavini, 'Paşam yolunuz açık olsun gidebilirsiniz.'
Paşa da 'Sayın vali muavinim yapmış olduğunuz komplo tertibi bitti mi?'
Saat 17.30, İnönü´nün treni Kayseri Garı´na girerken 200 öğrenci, polis kordonunu yararak trene hücum ettiler. İnönü trenden indiğinde kalabalık gara sığmıyordu.
İsmet Paşa, yolları dolduran halkla beraber Kayseri CHP parti binasına saatler sonra ulaşabildi.
Lider kimdir? LİDER İMKANSIZI GERÇEKLEŞTİREN ADAMDIR.
NE DEMİŞTİ BİLİM ADAMLARI? ÖNDER OLUNMAZ ÖNDER DOĞULUR.
Kaynak: Vatan Gazetesi 3 Nisan 1960