Nurullah ER


TÜM ANNELERİ SEVDİM

Ben tüm anneleri sevdim Ama tüm anneleri.


Ben tüm anneleri sevdim
Ama tüm anneleri.

Kendi güzelliğini görmeden

İhtiyacını gidermeden
Başkalarının güzelliğine güzellik katan
Yardımına koşan
Anneleri sevdim.
Hayallerini, gerçeklerini, düşlerini
Namus kokan
Onur yaratan
Şeref haysiyet oluşturan
Yaşamını sevdim.
Kuruş kuruş mutfak hesabı yapışını
Tam takır mutfakta yemek pişirişini
Umutla
Açlığı giderişini sevdim.
İlahi dualarla
Kula kulluğu değil
İnsana insanlığını sevdim.
Siyahın içinde beyazı yaratışını
Karanlığı kovuşunu
Saksılarda çiçeklere su verişini
Kuşlara yem atışını sevdim.
Çocuklarını besleyip büyütürken
Giydirip donatırken
Onları kitap gibi okurken
Kendini unutuşunu sevdim.
Mutfakta tencere kaynatırken
Çarşıda, pazarda alışveriş yaparken
Tarlada, bağda, bahçede çalışırken
Fabrikada bez dokurken
Tezgahtarlık yaparken
Ben onun emeğini sevdim.
Şehit olan çocuklarına ağlayışını
İş kazalarında, maden facialarında ağıt yakışını
Çaresizliğin, yoksulluğun acısını kalbine gömüşünü
Bunlara karşı göz yaşı döküşünü sevdim.
Bayramlarda çocuklar gibi sevinişini
Muharrem ayında aşure dağıtışını
Televizyon dizilerinin içine gömülüşünü
Eski filmlerde, şarkılarda kendini buluşunu
Görmeyen gözüyle, iğneye ipliği geçirişini
Ağlarken bile gülüşünü sevdim.
Bu kadar vefakarlığın
Bunca cefakarlığın karşısında
Ne olurdu?
Töre cinayetlerine kurban edilmeseydi
Çocuk yaşta evlendirilmeseydi
Cinsel tacize uğratılmasaydı
Ne olurdu...
Ne olurdu
Saçı uzun aklı kısa denmeseydi
Eksik etek bilinmeseydi
İkinci sınıf yerine konmasaydı
O da kadın olarak
İnsan olsaydı
Anne bilinseydi
İşte o zaman
Eli öpülseydi.