Leman GÖÇMEN


Turşu Sirke ve Yemek Sanatı

Leman GÖÇMEN


Bir millet olarak turşularımız yaz kış demeden sofralarımızın olmazsa olmazlarıdır. Ancak bunlar kültürümüze nasıl yerleşmiş; onun tarihi belli değil.

Şimdi marketlerin rafları rengarenk turşu ve sirkelerle dolu. Evde sirke yapıp satanlar Türkiye çapında yayıldıkça yayılıyor.

Sirke bağışıklık sistemimize çok sağlıklı katkılar yapıyor. Bunları çok iyi etüt edip uygulamanızı tavsiye ederim. Mesela İstanbul paçayı bile sirke ve sarımsakla yer. Nar ekşisi ve sumak oralara çok sonra ulaştı. Cennet ülkemizin her yerinde limon, turunç, erik, nar ekşileri dolu dolu yetişir. Yeter ki bizler sahip çıkalım. Hazır diye limon tuzu kullanmayalım.

Doğalı kendimiz bulalım hem bütçelerimiz hem de sağlığımız için. Ferudun Konak bir kanalda yıllarca yıllarca sirke öğretti. Zira evinizdeki meyve kabuklarınız kelek kavun, karpuz, buruşmuş üzümleriniz… her şeyden sirke yapılır. Yeter ki zaman ayırıp öğrenin ve uygulayın.

Ben beş yıl çalıştığım mantı lokantamın sirkelerini kendim yedi dönümlük bahçemde ki dut, kayısı, elma, armut, alıç, üzümün her çeşidinden yaptım. Oğlum Eyüp her zaman ´Anne biz mantıdan değil turşudan ve yufka ekmekten para kazandık´ der. Zira tereyağlı mantının maliyeti yüksekti. O yıl oğlum sosyolojiyi kazanmıştı. İşimizin de garsonuydu. ODTÜ´lü garsonu var diye Pınar Mantımız ün yapmıştı. Sağ olsun Osmaniyeli hemşehrilerim oluk oluk gelirlerdi.

O yıllarda bir gün Aşık Mustafa İncedil´le Çukurova radyosuna misafir olmuştuk. O çaldı söyledi, ben de bizim bölgenin leziz yemeklerinden birinin, ‘şıhıl mahşi´nin tarifini yapmıştım. Sanırım Arapça ´paşa yemeği´ demekmiş.

Diplomat olan yeğenim ´Teyze annemle beraber bölge yemeklerinden bir kitap hazırlayın, ben de bastırayım´ demişti. Ancak bir türlü gerçekleştiremedik. O apayrı bir alan… Ancak Hatay Keşif Dergisi´nin yemek kitabı bir hazinedir. Tavsiye ederim. Patlıcan turşusunu her yaz bir defa yaparım. Ancak çok küçük patlıcanlardan yapıldığı için pazarları gezemediğimden artık yapamıyorum. Ama yemeklerin her çeşidini Hatay ve Adana´nın her yemeğini çok severek yaparım. Annem Osmaniyeli olduğundan iki şehrin karması bir mutfağım vardır. Mesela elde açma etli kömbe dedikleri böreğim kendi ailemiz ve dostlarımız arasında benden istenirdi. Çok zahmetli olduğundan ardık yardımcısız yapamıyorum. Arada kutlama yemeklerinde yapılıyor.

Şimdilerde pizzalar, börekçiler pek çoğaldı. Dondurulmuşları da var. Hanımların çoğu çalışıyor. Dolayısıyla gittikçe ev yemeklerimiz tarih olacak. Bu yazdığıma kendim bile inanmıyorum. Köylerde hayat gittikçe artıyor. Biz hanımlar annelerimizden nasıl öğrenmişsek onu yaparız. Bir de Tanrı´nın verdiği elin lezzeti vardır. Bu gerçektir. 100 kadın çiğ köfte yapsa benim anneminkine benzetemez. Nurlarda yatsın. Cennet Sofralarında ağırlansın dilerim. Herkes sevdiği herşeyi yiyebilsin
Hoşçakalın