Nurullah ER


Ulusal Egemenlik Yüz Yaşında

Nurullah ER


Ulusal Egemenlik, milletin kendi yönetiminde söz sahibi olmasıdır.

Türk Milleti kendi kendini yönetmede, yüz yıldır etkili ve yetkilidir. Bu egemenliği, Ulusal Kurtuluş Savaşımızın kahramanı ve Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk sayesinde elde etti.

Ondan öncesi altı yüzyıllık dönemde vatandaş olarak kul, millet olarak da ümmetti. Kulluk ve ümmetlik siyasetiyle ülkeyi yöneten saltanat sahipleri kocaman imparatorluğu çökertmişler, Türklüğü bitirmişlerdi.

M. Kemal, emperyalistlerin kuşatması altındaki topraklarımızı kurtarmak için işgal edilen bölgelerden gelen temsilcilerle oluşturduğu Meclis sayesinde vermişti Kurtuluş Savaşını.

23 Nisan 1920´ydi bu tarih.

Yani bundan yüz yıl öncesi.

Kurtuluş Savaşının başarıyla bitmesi sonucu Meclis, Türk Milletini yönetme adına Cumhuriyet yönetimini kabul etmiş, Atatürk´ün devrimleriyle Cumhuriyet yönetimi taçlandırılmıştı.

Bugün o Meclis yüz yaşındadır.

Böylesi yaş, bir biyolojik canlıya ve bir devletin yönetiminin devamında az buluna bir zamandır.

Yönetim anlayışı olarak Cumhuriyetimizin yaşaması, Meclisimizin idamesinin en büyük sebebi, Atatürk gibi bir önderi Türk Milletinin yüreklerinde taşıması, getirdiği sistemin Türk Milletinin, sosyal, kültürel, ekonomik ve siyasal yapısına uygun düşmesindendir.

Ulusal Egemenliğimizin ve Çocuk Bayramının yüzüncü yılını Millet olarak daha anlamlı ve coşkulu kutlamak istense de, dünyayı saran Koronavirüs salgın ve bulaşıcı hastalığın gölgesinde kaldı. Böylesi önemli bir gün, alanlarda coşkulu ve kitlesel kutlanamadı.

Böylesi bir vesile, sözde Atatürk ve Cumhuriyet severleri sevindirmiş olsa da, gerçek Atatürkçüler, sanki alanlarda gibi o günün anlam ve önemine dair bazı belediyelerin gün öncesinden hazırlıklı müzik eşliğinde donattıkları arabalarla şehir turları attılar. Ve o akşam saat tamda yirmibirde, evlerin balkonlarda söylenen İstiklal Marşı´nın ardından, İzmir ve Onuncu yıl Marşı´nın söylenmesiyle yarattıkları heyecan, Atatürk´ün Gençliğe Hitabesinden alınan coşkuydu. Ne var ki bu coşkuyu yüreklerinden değil de sırıtan dişleriyle kutlamaya çalışanlar, Atatürk´le ve Cumhuriyetle aralarına koronavirus gibi mesafe koyanlar kendilerini göstermişlerdir.

Cumhuriyet yönetimi Anadolu topraklarında köklü bir çınardır. Çınarın dallarını budayarak onu güdükleştirdiğini, küçülttüğünü zannedenler, her ağacın budamayla gençleştiği gibi Cumhuriyetin de gün be gün gençleştiğinin farkında değiller.