Halit KATKAT


Yolsuzluklar ve kirli ilişkiler kapitalist sistemin ürünüdür

Halit KATKAT


Her gün gündemi meşgul eden yeni olaylar birbiri peşi sıra medyada yer alıp bir öncekini unutturur hale geldi. S.Peker´in açıklamalarından ortaya saçılanlara baktığımızda; üniversite mezunları iş bulamazken 5-6 yerden maaş alan bürokratlar, Güney Amerika´dan ülkemize gemilerle gelen binlerce ton uyuşturucu vb. haksız kazanç ve kirli ilişkiler ortaya döküldü. Yine bu dönemde ülke yönetiminin başı milyonlarca liraya mal olan saraylar yaptırırken yoksul halka tabağını küçültmeleri önerisinde bulunuyor. Piyasaya zamlar peş peşe yağıyor.  Elbette muhalif gazetelerde bunların her biri ve daha fazlası için sayfalar dolusu yazılar yazılmakta ve bu yazılarda yapanlar kınanmakta, savcılara çağrılar yapılmakta, iktidar insafa davet edilmekte…

İşsizlik artarken ve üniversite mezunları iş bulamazken diploması bile olmayanların yetkili makamlara getirilmesi ve birden fazla yerden maaş alması vicdanen kabul edilir bir durum değil. Ama kapitalist ve feodal üretim ilişkileri vicdani yöntemlere göre işlemiyor. Kolombiya, Venezuela ya da Nikaragua gibi Güney Amerika ülkelerinden gemilere yüklenen binlerce ton muz Mersin Limanına ininceye kadar kokaine dönüşüyor. Gönderen firma diyor ki “ben muz gönderdim” teslim alan firma diyor ki “ben şu kadar ton muz istedim”. Peki bu tonlarca kokaini gemiye tırlarla kim yükledi? Ne sihirdir ne keramet el çabukluğu marifet. İş yargıya intikal ediyor, bir müfettiş tayin ediliyor, ondan memnun olunmuyor, görevden alınıyor. Başka müfettiş geliyor, o da görevden alınıyor. Savcıdan memnun olunmazsa yeri değiştiriliyor. Hâkim istenilen kararı vermezse yeri değiştirilip yerine yenisi getiriliyor. Paranın egemen olduğu bu sistemde işler böyle yürüyor. Ki uyuşturucu işinde çok büyük miktarda paralar dönüyor. Bunu yasalarla önlenmesini önerenler var. Ama veriler bize yasalarla önlenemeyeceğini gösteriyor. İran´da uyuşturucu yakalatmanın cezası ölüm. Ama veriler Türkiye´de yılda yakalanan uyuşturucu miktarı 20 ton iken İran´da yakalanan ise 25 ton. Demek ki ölüm cezası bile bu kaçakçılığı önlemeye yetmiyor. Peki uluslararası ilişkilerde uyuşturucu ticareti ve taşınması suç değil mi? Suç. O zaman nasıl oluyor da binlerce mil uzaktan uyuşturucu bu kadar rahat taşınıyor, alınıp satılıyor? Emperyalist sistemin suçluları iğnenin deliğinde bulan istihbarat kuruluşları nasıl oluyor da bu kadar uyuşturucuyu bulamıyor? Bütün bunlar emperyalist sistemin çıkar ilişkilerinde gizlidir.

Yolsuzluklar, kara para ve her türlü kirli ilişki kapitalist emperyalist sistemin yol arkadaşlarıdır. Paraya dayalı sistemde denetlemenin parasal bedeli vardır. Bugün Meclisin denetleme işlevi yok. Ama ABD gibi yetkili meclisi olan ülkelerde bile meclis çoğunluğu çıkar ilişkileri ile sağlanabilmektedir.

Diğer taraftan ülkeyi yönetenlerin şu ve bu şekilde denetleyemediği durumlarda onları lüks harcama yapıyor diye eleştirmenin, insafa davet etmenin bir yararı yoktur.

Bu sorunların çözümünün adresi milliyet ve dini esaslara göre değil üretim esasına göre örgütlenmiş demokratik halk iktidarıdır.