İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin 70. yıl
Akın Bodur/İskenderun
Belen Belediye Başkanı Adnan Vurucu, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin kabulünün 70. yıl dönümünü açıklamayla kutladı. İnsan Hakları evrensel Beyannamesinin Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından kabul edildiğini ve uzun yıllar süren, meşakkatli yollardan geçip, uzun bir yolculuğun sonunda tüm insanlığın doğumdan ölüme, yaşamın her anında eşit olduğunu ve sahip oldukları hakların her ülkede aynı olduğunu bildiren uluslararası bir belgenin kabul edilişinin kutlandığı anlamlı bir gün olduğunu anlatan Vurucu, 10 Aralık´a ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı: 'Ülkemizde 6 Nisan 1949 yılında kabul edilmiş olan İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi; tüm insanların hiçbir ayrım gözetmeksizin sadece insan olarak doğduklarından ötürü, sahip oldukları hakların eşit olduğunu savunur. İnsanlık tarihinin aydınlanma geçmişinin de en önemli adımıdır. Her bireyin hür, eş ve onurlu yaşama hakkına sahip olduğunu garanti alan bu belge tüm insanlığı ortak noktada buluşturmuştur. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, tüm dünya devletleri tarafından ortak değerler olarak kabul edilen İnsan Hakları ilkelerini yansıtmaktadır. Beyanname, tüm insanların hiçbir ayırım gözetmeksizin yalnızca insan oluşlarından dolayı eşit, özgür ve onurlu yaşama hakkına sahip olduğunu ilan etmektedir. Beyannameye göre herkes ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasal görüş, maddiyat ya da benzeri başka bir statü gibi herhangi bir ayırım gözetilmeksizin bu beyannamede ileri sürülen tüm hak ve özgürlüklerden eşit bir şekilde yaralanma hakkına sahiptir. Geçmiş yıllarda yaşanan, çok geride kalmış gibi görünse de hala birçok ülkede yaşanan insan ayrımını, günümüzdeki çağdaş Dünya´ya yakıştırmak oldukça zor. Sadece görmezlikten gelerek üstü kapatılmış çoğu durum insan hakkı ihlalinin hala devam ettiğinin en büyük göstergesidir. İnsan Hakları Beyannamesini ilk imzalayan ülkelerden biri de Türkiye´mizdir. Kanunlar önünde bireylerin eşitliği ve ayrımcılığa uğramamaları ilkelerine dayanan insan haklarına saygı, Türkiye Cumhuriyeti´nin değiştirilemez niteliğidir. ´İnsanı yaşat ki devlet yaşasın´ anlayışıyla hareket eden Türkiye, sınırları içinde olduğu gibi sınır dışında da huzur ve barışın, hak ve özgürlüklerin her zaman savunucusu olmuştur. Bizlerde yerelde üstümüze düşen tüm görevleri yerine getirmekle mükellefiz. Özellikle Hatay´da bulunan ve bizlere sığınmış kardeşlerimize kucak açmak boynumuzun borcu olmuştur. Bunun yanı sıra kendi vatandaşlarımızın tüm haklarını gözetmek ve layık oldukları bir yaşam kalitesi sunmak adına durmaksızın çabalıyor ve çalışıyoruz.'
İHD: Bildirge, 70. yılında tehdit altında
İnsan Hakları Derneği Hatay Şubesi, insan haklarına ilişkin değerlerin tasfiye edilmesine hiçbir şekilde izin vermeyeceklerini belirtti. Birleşmiş Milletler (BM) İtarafından nsan Hakları Evrensel Beyannamesinin kabul edilip, ilan edilmesinin 70. yıl dönümünün ktlandığını anımsatan İHD Hatay Şube Başkanı Ergül Sayın, '2. Dünya Savaşı´nın neden olduğu ağır yıkım ve tahribatından ardından benzeri acıların bir daha asla yaşanmadığı ve barışın egemen olduğu bir uluslararası düzen kurmak amacıyla daha savaş sürerken başlayan tartışmalar savaşın hemen akabinde sonuç vermiş ve 26 Haziran 1945 tarihinde Birleşmiş Milletler Kuruluş Antlaşması imzalanmıştır. BM´nin kendisine, ulusların arasında barışçı ve dostça ilişkiler oluşturabilmek için ´ırk, renk, dil ya da din ayrımı gözetilmeksizin herkesin insan haklarına ve ana özgürlüklerine, bütün dünyada etkin bir biçimde saygı gösterilmesini kolaylaştırmak´ yükümlülüğü verilmiştir. Böylelikle insanın sahip olduğu onur ve değerin haklara kaynaklık ettiği ve bu hakların evrensel olduğu fikrini temel alan Evrensel Bildirge´nin kabulü, insanlık için büyük bir kazanımdır. Beyannamenin başlangıç bölümünde insanlık ailesinin bütün üyeleri için eşit, bölünemez ve devredilmez hakların tanınmasının, dünyada özgürlüğün, adaletin ve barışın temeli olduğu, eğer hakları korunamıyor ise herkesin zulüm ve baskıya karşı son çare olarak direnme hakkına başvurmak zorunda kalabileceği, bu mecburiyetin yaşanmaması için de insan haklarının bir “hukuk rejimi” ile korunmasının bir zaruret olduğu belirtilmiştir. Bildirgenin 70. yılında insan hakları araçsallaştırıldı ve tehdit altında. Buna karşın günümüzde Evrensel Beyannamede yer alan hak ve özgürlüklere dayalı uluslararası bir düzen hala kurulamamıştır. İnsanların ırkından, renginden, cinsiyetinden, cinsel yöneliminden, dilinden, din ve mezhebinden, inancından, etnik kimliğinden, siyasi-vicdani ve felsefi kanaatinden bağımsız olarak, insan olmaktan gelen hakları ve dokunulmazlıkları olduğu temel fikri dünya çapında yeterli koruma bulamamaktadır. Maalesef günümüzde Birleşmiş Milletler Örgütü de, var oluş gerekçesiyle çelişir biçimde, hak ihlallerinin başlıca sebebi olan savaşları ve iç savaşları önlemede/sonlandırmada, mülteci krizlerine müdahalede, küresel çapta doğal ve kültürel mirasın korunmasında, yoksullukla ve adaletsizlikle mücadelede, başta kadınlara yönelik olmak üzere her türlü ayrımcılığı sonlandırmada yeterince etkin olamamaktadır. Dünyadaki bu olumsuz gelişmenin Türkiye´deki olumsuz gidişata katkı sunduğu, Türkiye´nin insan hakları ve demokrasi sorununun giderek büyüdüğü, temel sorunlarını çözmekten uzaklaştığı bir döneme girilmiştir' açıklamasını yaptı. İHD Hatay Şube Başkanı Sayın, dernek binasında düzenlediği basın toplantısında açımlamasını şöyle sürdürdü: 'Mültecilerin sorunlarına kalıcı çözümler üretilememektedir; izlenen politikalar kısa vadeli ve birlikte yaşamı kolaylaştırmaktan uzaktır. Türkiye´de tüm mültecilerin içinde bulunduğu güvencesizlik hali, zorunlu olarak ülkelerinden ayrılan bu kişilerin, daha güvenli başka ülkeler aramasına neden olmaktadır. 2018 yılında Akdeniz´den Avrupa´ya geçmek isterken hayatını kaybedenlerin sayısı iki binin üzerindedir. OHAL KHK´ları ile kamudan ve özel sektörden ihraç edilip işsiz bırakılan 200 bin civarında emekçinin aileleri ile birlikte yaklaşık bir milyon insan açlığa mahkûm edilmiştir. Ekonomik krizin etkisi ile işsizlik giderek artmakta ve buna bağlı olarak yoksulluk yaygınlaşmaktadır. İnsan haklarının amacı insanlığı korkudan ve yoksulluktan kurtarmaktır. Bu nedenle önümüzdeki dönem ekonomik ve sosyal hak alanında daha fazla mücadele edilmesi gerekmektedir.'
9367,77%3,72
34,48% 0,07
36,21% -0,34
2960,09% 0,86
4956,37% 0,55