Mor Kadın Dayanışma Derneği ´mühürlendi´

Antakya/SES

Antakya ve Defne´de faaliyet gösteren Antakya Mor Dayanışma Kadın Derneği binası, ´zinsiz eğitim verdiği´ gerekçesi ile mühürlendi. Dernek yönetimine, yasaya aykırı hareket iddiasıyla, 51.168 lira para ceza verildi. Mor Dayanışma Kadın Derneği, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda şunlara yer verdi: 'Derneğimiz, izinsiz eğitim gerekçesiyle mühürlenmiştir. Kadın mücadelesi mühürlenemez! Antakya Mor Dayanışma Kadın Derneğimizin binası mühürlendi. Asılsız uygulamalarınızı kabul etmiyoruz. Kadınlar için eşit ve özgür bir dünya kurulana kadar, nerede olursa olsun mücadeleden vazgeçmeyeceğiz.'
Antakya Mor Dayanışma Kadın Derneği üyeleri de Antakya Köprübaşında yaptığı basın açıklamasında, kadınların hayatın her alanında istismar ve tahakküm mekanizmalarının altına itilmeye çalışıldığını savundu. Açıklamada şunlara yer verildi:, 'Osmanlı dönemindeki kadın hareketinden, 1980´ler 90´lardaki kadın hareketinden, 2000´li yılların enternasyonalleşen mor dalgasından aldığımız güçle, çıkardığımız derslerle, yeni dönem Türkiye´sinde mahalle mahalle, ilçe ilçe, il il bu dayanışmayı örmeye çalışıyoruz. Bu minvalde kurduğumuz Mor Dayanışma Kadın örgütümüzün ilk durağı Antakya oldu. Antakya´nın çeşitli mahallelerinden kadınlarla bir araya gelerek, binbir emek harcayarak 2014 yılında kadın derneğimizi kurduk. Kadınlar olarak güçlenmek, bilinçlenmek ve hayatlarımıza sahip çıkmak amacıyla hem mahallelerde hem derneğimiz bünyesinde toplumsal cinsiyet drama etkinliğinden, paylaş-gülümset etkinliğine, doğa yürüyüşünden panellere, film gösterimlerinden Kadının İnsan Hakları Eğitimi´ne kadar birçok çalışma yürütüyoruz. Bunların yanında yaz aylarında çocuklara yönelik ücretsiz tiyatro, toplumsal cinsiyet, yaratıcı drama, resim, müzik atölyeleri gerçekleştiriyoruz. Bu etkinlikleri yaptığımız esnada polis eşliğinde İlçe Milli Eğitimden olduklarını söyleyen birkaç kişi gelip izinleri olmadığı halde derneğimizi aradı; belgeleri, karar defterlerini ve odaları fotoğrafladı. Dolapları tek tek incelerken, çocukları ve orada bulunan kadınları onlardan para alıp almadığımız, hangi eğitimleri düzenlediğimiz üzerinden sorguladı. Polis eşliğinde gelerek çocuklar üzerinde korku ve panik yaratıp, dernek çevremizde bize yönelik itibar kaybı oluşturmaya çalışmışlardır. Birkaç ay geçtikten sonra, tam da 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü öncesinde kaymakamlıktan tarafımıza İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü imzalı, ´izinsiz işyeri açma ve eğitim verme´ suçlamasıyla bu faaliyeti gerçekleştirdiğimiz işyerinin kapatılması kararı alındığı ve 51.000 lira para cezasına çarptırıldığımızı belirten belge tebliğ edildi. 15 gün içinde para cezası ile işyerinin kapatılmasına yönelik cezaya itiraz edilebileceği belirtilirken bir hafta geçmeden, hiçbir bildirimde bulunmaksızın işyeri olarak tarifledikleri dernek binamız mühürlendi. Asılsız suçlamalarınızın amacını biliyoruz! Kadın mücadelesine ket vuramazsınız. Dernek tüzüğümüzde, faaliyetlerimiz arasında kadınları destekleyecek, güçlendirecek her tür bilgilendirme ve eğitim çalışmasının yapılabileceği yazmaktadır. Kadınların yaşamlarını destekleyecek şekilde üyelerimizin ve mahallede maddi koşulları kötü olan çocuklarla toplumsal cinsiyet drama etkinlikleri yapmayı, kaliteli zaman geçirmeyi, oyunlar oynamayı ´izinsiz eğitim´ olarak lanse etmek, derneğimize ´işyeri´ yaftası vurup 51 bin lira gibi akıl almaz bir ceza kesmek akıllara kadın düşmanlığından başka bir şeyi getirmiyor. Hele ki çocuk istismarları, kadınlarda ve çocuklarda yaratılan beden algısı, toplumsal cinsiyet rollerini yeniden üreten politika ve uygulamalar akla gelince çok yerinde bir etkinlik yaptığımızı düşünüyor ve yayılması talebimizi yüksek sesle bir kez daha söylemek istiyoruz. Mahallerde imkanı olmayan çocuklara yönelik tamamen gönüllülük esasıyla gerçekleştirdiğimiz etkinlikler üzerinden rahatsızlık duyulurken, çocuklara tecavüz eden derneklere uygulanmayan cezaları ve aklama çabalarını düşünmeden edemiyoruz. Çocuklar susmuyor, bizler de çocuklara yönelik her tür istismar karşısında susmuyor, çocuğun üstün yararını gözeten politikalar istiyoruz. Kadınların örgütlenmesi, ´hayır´ı yükseltmesi eril zihniyeti, erk iktidarı korkutuyor. Kadınlar sesini yükseltip talep ettikçe erk iktidarın konfor alanı sarsılıyor. Hegemonya kurmak için ilk baskı altına alınan bu nedenle her zaman kadınlar oluyor. Yaptıkları kadın düşmanı politikalarla kadınların toplumda ve eril iktidar katında yerinin ne olduğunu gösterme gayretlerini görüyor ve kabul etmiyoruz. Hayatın her alanında olacak ve eril zihniyet ile mücadeleden vazgeçmeyeceğiz. Ne kadar engel koyarsanız koyun kadınları, susturamayacak, mücadeleye mühür vuramayacaksınız. Kadınlar için eşit, özgür, ayrımsız ve baskısız, yaşanılabilir bir dünya kurana kadar nerede olursa olsun, kız kardeşlerimiz ile yan yana, omuz omuza müdürlerinize de karşı olarak mücadele edeceğiz.'