Samandağlı Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları Oruç, açıklanan raporlara görde, ülkede gerileyen ifade özgürlüğünün nedeninin bilinmesi için meclis araştırması istedi.
İskenderun/SES
Expression Interrupted Platformu´nun yayınladığı Nisan, Mayıs ve Haziran 2022 aylarını kapsayan üç aylık İfade ve Basın Özgürlüğü Gündemi Raporuna göre; Türkiye´de ifade ve basın özgürlüğünde yaşanan gerilemenin hızlandığını belirten milletvekili Oruç, önergesinde, 'Basın ve ifade özgürlüğü önündeki engelleri araştırmak ve kaldırmak, Anayasa ve uluslararası hukuk kapsamındaki yükümlülüklerin yerine getirilmesini sağlamak amacıyla Meclis Araştırması açılması için gereğini talep ederiz' ifadesine yer verdi.
Punto 24 Bağımsız Gazetecilik Derneği (P24) bünyesinde çalışan Expression Interrupted Platformu 2022 yılı Nisan, Mayıs ve Haziran aylarını kapsayan “İfade ve Basın Özgürlüğü Gündemi” raporunu yayımlandığını anımsatan milletvekili Oruç, TBMM Başkanlığına verdiği Meclis Araştırma istemi gerekçesinde şunlara yer verdi: 'Raporda; seçime yaklaşan Türkiye´de ifade ve basın özgürlüğünde yaşanan gerilemenin, 2022´nin ikinci çeyreğinde kayıtlara geçen birtakım önemli gelişmelerle birlikte gözle görülür biçimde hızlandığı belirtilmiştir. Türkiye´de basın ve ifade özgürlüğü üzerindeki en büyük kısıtlamalardan biri olan gazetecilere yönelik yargısal baskıların, 2022´nin ikinci çeyreğinde artarak devam ettiği vurgulanmıştır. Diyarbakır´da yürütülen bir soruşturma kapsamında ev ve işyerlerine yapılan baskınlarla 22 kişinin gözaltına alınması ve gözaltına alınanlardan 15´i gazeteci olan 16 basın çalışanının tutuklanması Türkiye´de bir süredir gazetecilere yönelik tutuklamalarda gözlemlenen düşüş sürecini sona erdirdiği ve Diyarbakır´da 15 gazetecinin tutuklanmasıyla cezaevindeki gazeteci sayısı, rapora konu üç aylık dönemde kayıtlara giren dört tahliyeye rağmen 67´ye çıktığı ifade edilmiştir. Gazetecilere yönelik soruşturma ve yargılamaların ise hız kesmeden devam ettiği; 2022´nin ikinci çeyreğinde gazetecilerin sanık olarak yargılandığı toplam 116 dava görülürken bu davalarda sekizi yabancı uyruklu 168 gazetecinin hâkim karşısına çıktığı vurgulanmıştır. Karara bağlanan 22 davanın sekizinde toplam dokuz gazeteci hakkında 17 yıl 6 ay 12 gün hapis cezası, 210 bin TL tazminat ve 57 bin 980 lira adli para cezası verilmiş, 16 gazeteci beraat etmiş ve bir gazeteci hakkında açılan tazminat davası reddedilirken bir gazeteciye açılan dava da zaman aşımından düşürülmüştür.
Yargılamalarda öne çıkan suçlamalar, terör suçlamaları olmuştur. Özellikle “örgüt propagandası” ve “örgüt üyeliği” suçlamalarının önceki dönemlerde olduğu gibi başı çekmiştir. Bu suçlamaların ardından en sık kullanılan suçlamalar ise “kamu görevlisine hakaret” ve “Cumhurbaşkanına hakaret” olmuştur. Gazetecilere yönelik saldırı ve engellemeler de bu dönemde devam etmiştir. En az altı gazeteci sivil kişilerin fiziksel saldırılarına maruz kalırken çok sayıda gazeteci de 1 Mayıs, Gezi protestolarının yıldönümü ve Onur Haftası nedeniyle düzenlenen gösteriler esnasında polisin sert fiziksel müdahaleleriyle engellendi ve/veya gözaltına alınmıştır. Rapora konu üç aylık dönemde RTÜK ve Basın İlan Kurumunun (BİK) medya kuruluşları üzerindeki baskısı önceki dönemlerdeki gibi devam ederken bir yandan da Türkiye´deki medya kuruluşlarını hedef alan baskı ve denetim sistemi, uluslararası medya kuruluşlarının Türkçe servislerine genişletilmiştir. BİK´in Evrensel ve Yeni Asya gazetelerine uyguladığı ilan yasağı bu dönemde de devam etmiş, Evrensel gazetesine Eylül 2019´dan beri “toplu gazete alımı” nedeniyle uygulanan yasak 13 Haziran 2022 itibarıyla 1000. gününü doldurmuştur. Halk TV, Tele1, KRT ve FOX TV gibi kanallar önceki dönemlerde olduğu gibi bu dönemde de RTÜK´ün ceza kararlarının hedefi olmuş; RTÜK, 2022´in ilk yarısında eleştirel yayın çizgileriyle bilinen televizyon kanalları hakkında toplam 30 ceza verirken, aynı dönemde iktidara yakın kanallara ise sadece üç kez ceza vermiştir. Açıklanan verilere göre; RTÜK KRT TV´ye beş, Tele 1´e dokuz, Halk TV´ye sekiz, Flash TV ile FOX TV´ye de dörder kez ceza vermiştir ve bu beş kanala verilen idari para cezası 10 milyon TL´yi bulmuştur. Anayasanın 25. maddesi; ´Herkes, düşünce ve kanaat hürriyetine sahiptir. Her ne sebep ve amaçla olursa olsun kimse, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; düşünce ve kanaatleri sebebiyle kınanamaz ve suçlanamaz.” ve Anayasanın 26. maddesi; “Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet resmi makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar.´ hükmü gereğinin uygulanması, basın özgürlüğü üzerindeki baskıların kaldırılmasını sağlamak amacıyla Anayasa´nın 98´inci, Meclis İç Tüzüğünün 104. ve 105. maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılması için gereğini arz ve talep ederiz.'
9549,89%1,94
34,54% 0,18
36,00% -0,62
3005,99% 1,50
5006,70% 1,01