´Kadın cinayetlerini önle´ kampanyası

İskenderun Kadın Platformu da başlattı

GÜNCEL 10.10.2019 10:25:08 0
´Kadın cinayetlerini önle´ kampanyası

Akın Podur/İskenderun

İskenderun Kadın Platformu, kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetlerini açık havada düzenlediği basın toplantısıyla protesto etti. Zılgıt çeken ve düdük çalan kadınlar, 'Artık ölmek istemiyoruz, ses çıkartıyoruz' sloganı attı.
Kentteki Sağlıklı Yaşam parkının Ulucami Cadesi üzerindeki bölümünde yaptığı açıklamayla kadına yönelik şiddeti kınayan İskenderun Kadın Platformu, ´kadın cinayetlerini acil önle´ kampanyası başlattıklarını açıkladı.
'Yasta değil, isyandayız' pankartı açan, 'İstanbul Sözleşmesi yaşatır; Katledilen kadınlar isyanımızdır, Erkek adalet değil, gerçek adalet' dövizi açıp, 'Kadınlar sokağa özgürleşmeye; Kadınlar sokakta isyanda; Şiddetinizle barışmayacağız; Kadın cinayetleri politiktir' sloganı atan İskenderun Kadın Platformu adına konuşan dönem sözcüsü Feyruz Gür, 'Ne kadar çok öldürülüyoruz. Öldürülenin sayısı hen geçen gün katliam boyutunda artış gösteriyor. Dayanışmak ve birbirimize sahip çıkmak adına bugün buradayız' dedi.
Kadınlar Birlikte Güçlü Platformunun ülkede başlattığı ´kadın cinayetlerini acil önle´ kampanyası başlattıklarını ifade eden Gür, şöyle konuştu: 'Tam da bunu söylemek için çağrı yapıldığı sırada Nadira Kadirova Ankara´da AKP´li milletvekili Şirin Ünal´ın evinde ölü bulundu. Vekilin silahı ile intihar ettiğini okuduk haberlerde. Adli tıp raporu bir günde çıktı ve cenaze hemen Özbekistan´a gönderildi. Ailesi ve arkadaşları Kadirova´nın cinsel tacizine maruz kaldığını belirtti, ama dinleyen olmadı. Yetmedi 19 yaşındaki Melike Demirci kocası tarafından bıçaklanarak öldürüldü. Daha dün Ceren Damar´ın katili ´iyi hal indirimi alırım´ düşüncesiyle hocasının kendisiyle ilişki istediği iftirasını attı, çünkü bunun mahkemelerde işe yaradığını biliyordu. Nitekim aynı gün İzmir´de bir mahkeme boşanmaya çalıştığı kocası tarafından bıçaklanan ve ´beni öldürmek için yaptı´ diyen bir kadına, ´seni öldürmek istediyse bıçak neden derine girmedi?´ diye soruldu sonra da tahliye edildi. Nasıl ki kadın cinayetleri bugün veya dün başlamadıysa, kadınların şiddete isyanı da yeni değil. Tarihimiz, kadınların şiddetten uzak hayatlar kurabilmek, kendi ayakları üzerinde durabilmek, bunu yaparken birbirleriyle dayanışmak için verdikleri mücadelenin tarihi. Bu mücadeleyi bugün ülkede, verirken başvuracak mekanizma bulamıyor, ilgisizlikle karşılaşılıyor, sığınaklarda şiddet uygulayan kocalarla barıştırılmaya çalışılıyor, ´boşanmayın´ sözleri duyuyoruz. Öyle ki, pek çoğumuz, sosyal medyada sesini duyurmazsa, aldığı ölüm tehditleri, maruz kaldığı sürekli şiddet yetkililer tarafından dikkate alınmaz halde. Kadınların öldürülmeden önce sesini duymak, cinayete varmadan erkek şiddetine engel olmak ise mümkün. Yeter ki buna dair bir toplumsal ve siyasi irade, buna yönelik politikalar olsun.'
İskenderun Kadın Platformu sözcüsü Gür, 'Hiçbir kazanımımız bize altın tepsiyle sunulmadı; hepsinin ardında on yılların kadın mücadelesi var. Kazanımlarımızın güvencesi de yine biziz, biliyoruz. Şiddet uygulayan erkekleri koruyup kollayan zihniyetin değişmesi yine hep birlikte ses çıkarırsak; hayatlarımıza sahip çıkarsak mümkün. Hepimizin yapabileceği bir şeyler var. Ne yazık ki her yıl öldürülen binlerce kadın ve bu kadınlara yaşatılanlar asla istisnai değil. Bazılarının ismi tanıdık, bazılarının değil; yaşları, nerede yaşadıkları, çalışıp çalışmadıkları, ne iş yaptıkları, anadilleri, hayat tarzları, cinsiyet kimlikleri değişiyor. Ama ismi tanıdık gelen ya da gelmeyen kadınların hikâyeleri birbirine son derece benziyor ve hepsinin en büyük ortak noktası erkeklerin öldürmeyi kendinde hak görmesi ve cinayetlerin ´geliyorum´ demesi, yani pek çok aşamada önlenebilecek olmaları' diye konuştu. Kadın ölümlerinin politik olduğunu ifade eden Gür, açıklamasını şöyle sürdürdü: 'Kampanya boyunca farklı şekillerde bu cinayetlerin ve cinayete varana dek erkek şiddetinin nasıl önlenebileceğini anlatmaya çalışacağız. İddia ediyoruz: İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı yasa etkin bir şekilde uygulanırsa, yeterli sığınak, kadın danışma/dayanışma merkezi ve tecavüz kriz merkezi açılırsa, toplumsal cinsiyet eşitliği tanınır ve politika metinlerinden çıkarmaktan vazgeçilirse, kadınların ekonomik hakları güvence altına alınır ve sosyal politikalar aileye bağlı olmayan çıkarılırsa, toplumda da şiddeti “karı-koca arasına karışılmaz” diyerek yok saymak yerine müdahale etme yaklaşımı yaygınlık kazanırsa kadın cinayetleri önlenir. Buradan yerel ve merkezi politikaları belirleyenlere ve uygulayanlara, herkese sesleniyoruz: Kadın cinayetlerini acilen önleyin. Ve bunun mümkün olması için de çareyi kadın dayanışmasında buluşuyoruz.'
Erkek egemen sistemin savaş çığırtkanlığıyla kadınlara ölümleri sistematik bir kıyım için düğmeye bastığını savunan Gür, 'izler biliyoruz ki savaş en başta kadınları ve çocukları vuracak. Savaş bize daha fazla tecavüz, daha fazla ölüm, daha fazla yoksulluk dışında bir şey getirmeyecek. Savaşa karşı yaşamı savunuyoruz. Kadınlar savaş istemiyor' diye konuştu.


İskenderun'da filtre operasyonu

Dr. Kanatlı'dan ürküten tablo

Aile hekimleri iş bıraktı

Meclis'te 'fotoğraf tartışması'

Rezerv alan kararına 'dava'

Binalara 8 kat sınırı

CHP’den Lütfü Savaş'a 'kesin ihraç' istemi

AFAD'da dönüşüm değerlendirme toplantısı

Belediye meclisinde kayyum eleştirisi

65 yaş üstüne çay-kahve ücretsiz

Feyezan Kanalının duvarı yükseliyor

Usta öğretici belgeli tek kadın klimacı

İskenderun DEM Parti'den kayyum eleştirisi

AKP'de tek listeli seçim

AKP: Uygulamalar devam edecek

  • BIST 100

    9367,77%3,72
  • DOLAR

    34,48% 0,07
  • EURO

    36,21% -0,34
  • GRAM ALTIN

    2960,09% 0,86
  • Ç. ALTIN

    4956,37% 0,55