İskenderun´da koronavirüse karşı çalışmalar ve hastalığa karşı aşılama sürüyor.
Akın Bodur/İskenderun
Sağlık çalışanlarının ardından 90 ve üzerindeki kişilerin aşılanması için randevu verilmeye başlandığı öğrenildi.
Filyasyon toplantısı yapıldı
İskenderun´da kaymakam İskender Yönden´in başkanlığında, videokonferans ortamında ilgili kurumların müdürlerinin katılımıyla Filyasyon Çalışmaları Takip Kurulu Toplantısı yapıldı. Filyasyon çalışmaları takip kurulu toplantısında, koronavirüs salgını ile mücadele tedbirlerine yönelik genel bir istişarenin yapıldığı, tedavi ve izolasyon süreçleri devam eden kişilerin takip ve tarama faaliyetlerinin değerlendirildiği açıklandı. İskenderun Kaymakamlığı da, sosyal iletişim sitesinden yaptığı bir paylaşımda, 'Covid-19´dan korunmak için maske, mesafe ve temizlik önlemlerini titizlik, hassasiyet ve sabır ile uygulamaya devam edelim. Kolay ama etkili olan bu üç yöntem ile kendimizi, sevdiklerimizi ve toplumumuzu koruyalım' değerlendirmesini yaptı.
Belediyelerin koronavirüse karşı dezenfekte çalışması sürüyor
Hatay´daki 15 ilçe ve büyükşehir belediyeleri de kentlerde dezenfekte çalışmalarına devam ediyor. Antakya Belediyesi de ekiplerin koronavirüs ile mücadele tedbirleri kapsamında kentte dezenfekte çalışmalarını sürdürdüğünü bildirdi. Belediyeden yapılan açıklamaya göre, vatandaşın sağlığını korumak, salgının yayılmasını önlemek amacıyla yürütülen çalışmalar kapsamında dezenfekte çalışmalarının Antakya´nın 95 mahallesinde bulunan camiler, okullar, muhtarlıklar, sağlık ocakları, kurumlar, cadde ve sokaklar gibi vatandaşların bulunduğu noktalarda devam ediyor. İskenderun Belediyesi de, koronavirüs salgınına karşı çalışmalarını ilçede yoğun bir şekilde sürdürdüğünü bildirdi.
Öte yandan İskenderun´da özel sağlık hizmeti veren Gelişim Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Halil Mert Bahadır, birçok kronik hastalığı tetikleyen obezitenin kontrol altına alınmasının önemli olduğunu belirtti ve koronavirüslü obez bireylerde, normal kilodaki hastalara oranla ölüm riskinin daha fazla olduğunu ifade etti. Dr. Bahadır, “Yapılan bilimsel çalışmalarda, obez bireylerde covid sebepli ölümlerin daha fazla ve hastanede yatış sürelerinin daha uzun olduğu gösterilmiştir. Obezlerde; diyabet, hipertansiyon, astım gibi eşlik eden kronik hastalıkların daha yaygın görülmesi, baskılanmış bağışıklık sistemi, kan akımının yavaşlaması sayılabilir. Özellikle gençlerde covid enfeksiyonunun şiddetli seyretmesinin en önemli nedenlerinden birisi obezitedir. Covid pandemisinin bir diğer etkisi de, ihmal edilen karın ağrılarının yol açtığı acil sorunlardır. Safra kesesi iltihabı, boğulmuş fıtık, gecikmiş apandisitler ile pandemi döneminde daha çok karşılaşmaktayız. Bu durum, hasta ve hekim için tedaviyi oldukça zorlaştırmakta, hastanede kalış sürelerini uzatmaktadır. Örneğin mide ülseri hastası, ilaç tedavisiyle kolaylıkla sağlığına kavuşabilecek iken, acil servise kanama ve delinme ile gelebiliyor. Kontrol muayenelerini ihmal eden hastalarımızda; meme, mide ve kalın bağırsak kanserlerinin erken dönemde teşhis ve tedavi şansı azalmaktadır” açıklamasını yaptı. Özel Gelişim Hastanesinin Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Sevcan Dablan da salgon sürecinde bebek ve çocukların doktor kontrolünde D vitamini takviyesi alması gerektiğini belirtti. Dr. Dablan, 'D Vitamini eksikliği çocuklarda daha sık saptanmaya başladı. D Vitamini, yediğimiz yiyeceklerdeki kalsiyumun, vücudumuzun yararlanmasını sağlayan vitamindir. Çocukların sağlıklı büyümeleri, özellikle genetik boya ulaşmaları için gereklidir. D Vitamini eksikliğiyle; kas güçsüzlüğü, bacak ağrıları, büyüme geriliği, diş çıkarmada gecikme, bıngıldağın geç kapanması, huzursuzluk, uykusuzluk, aşırı terleme, tekrarlayan üst solunum yolu enfeksiyonu, ağır yetmezliklerde kemiklerde kırılma, kalp yetmezliği görülebilir' değerlendirmesini yaptı. İskenderun´da özel sağlık hizmeti veren Palmiye Hastanesinin İç Hastalıkları ve Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Şerif Yılmaz da, koronavirüs hastalığının mide ve bağırsak hastalıklarını olumsuz etkilediğini belirtti. Koronavirüsün vücuttaki birçok sisteme zarar verdiğini ifade eden Prof. Dr. Yılmaz, birkaç günde geçmeyen mide ağrıları için kontrol muayenesinin önemli olduğunu değerlendirdiği açıklamasında, 'Koronavirüs hastalığı dünyanın ana sağlık sorunu olmayı sürdürmektedir. Son derece bulaşıcı olan bu viral hastalık, her geçen gün ölümlere sebep olmaktadır. Hastalıkta temel şikâyetler; halsizlik, boğaz ağrısı, eklem ağrıları, nefes darlığı ve öksürüktür. Bu ana şikâyetler yanında, birçok olgu farklı klinik tablolarla karşımıza gelmektedir. Gastroenteroloji polikliniği hizmeti verdiğim ortamda, mide ağrıları ve bulantı, karın şişkinliği ve ishal tanımlayan hastalarda azımsanmayacak oranlarda, koronavirüs tanısı koymaktayım' ifadesine yer verdi.
Özel hastanede ´hekime aşı yapmadılar´
Öte yandan İskenderun Devlet Hastanesi Acil Servis sorumlu Hekimliği görevini yürütürken, 8 yıl önce istifa edip, kentteki özel Palmiye Hastanesine geçip, 2019´da ayrıldığını belirten Dr. Aydın Deniz Karataş, sosyal iletişim sitesinden yaptığı bir paylaşımda, hekim olması nedeniyle, randevu alıp, aşı olmak için gittiği eski özel hastenede kendisine aşı yapılmadığını savundu. Dr. Karataş, sosyal iletişim sitesinden yaptığı paylaşımda şunlara yer verdi: '2012 yılında İskenderun devlet hastanesinden acil servis sorumlu hekim görevimden ayrılarak Palmiye hastanesine geçmiştim. Palmiye hastanesini 7 yıl boyunca evim gibi bildim. Bir çok farklı görevi yerine getirdim. Her personel her sıkıştığı konuda yanıma uğrardı. Hastanenin kalite direktörüydüm, acil servis sorumlu hekimiydim, eğitim direktörüydüm o hastanenin daha bir çok şeyiydim. 2019 yılında hayallerimi gerçekleştirmek üzere palmiyeden ayrıldım. 7 yıl boyunca bize ilgisini esirgemeyen değerli iş adamı Cemil Kirmit´e saygı ve sevgim sonsuzdur. Bizi hep evimizde hissettirdi. Ayrıldıktan sonra da oradan hep bizim hastanemiz diye bahsettim. Ayrıldıktan sadece 1 yıl sonra pandemi patlak verdi. Bu zorlu süreci hep birlikte yaşadık. Biliyorsunuz yakın bir zamanda sağlık çalışanlarına aşılama başladı. Sağlık bakanlığından aşı hakkım olduğu, istediğim hastaneden randevu alıp aşımı olabileceğime dair mesaj aldım. Bende randevu oluştururken yine ´bizim hastane´ diyerek palmiye hastanesinden randevumu aldım. Randevu aldığım saatte gittim. Ama henüz aşıların gelmediği söylendi. 1 saat sonra gittiğimde ise aşıların geldiğini ancak sadece kendi personellerine uygulayacaklarını söylediler. Sağlık bakanlığından almış olduğum randevum var, benim aşı olma hakkım var ama bu hakkı kendi personellerine uygulayacaklarını açık açık söylediler. Devletin onlara güvenerek teslim ettiği aşıları keyfi olarak hastanenin kişisel çıkarları amacıyla kullanmak bu olsa gerek. Bu tam olarak aslında görevlerini suistimal etmektir. Sağlık bakanlığı nezdinde görevlerini hastanenin çıkarı için suistimal ettiklerine dair şikayet dilekçemi oluşturdum. Meğer ´bizim hastane´ artık bizim değilmiş. Sermayenin malı olmuş. Emek, vefa falan paraya yenik düşmüş. Artık o hastaneye bizim demenin de anlamı yokmuş. Oradan ayrılıp İskenderun devlet hastanesine gittim. Hemşire arkadaşlar bana ´doktor bey hoşgeldiniz´ diye koridorun ucundan seslendiler. Ayrılalı 8 yıl olmuştu ama oraya verdiğim emeği unutmamışlar belli ki. Devlet hastanesi asıl bizim olanmış. Geride kalanlar patronlarınmış.'
9549,89%1,94
34,54% 0,18
36,00% -0,62
3005,99% 1,50
5006,70% 1,01