Hatay 1. İdare Mahkemesi, İskenderun Belediye Meclisi´nin 09 Kasım 2012 gün ve 95 sayılı kararıyla kentte hizmete giren Ramada Otel ve vergi diresi binasına yönelik alınan uygulama imar planını iptal etti.
Akın Bodur/İskenderun
Bilirkişi raporu doğrultusunda karar veren mahkeme, yapı yoğunluğu E=2.00 ile sınırlandırılan alanın meclis kararıyla E=3.00 katsayısına çıkarıp, yapı yüksekliğini serbest bırakan belediye meclisi kararını, planlama ilkeleri, şehircilik esasları, kamu yararına uygun olmadığı gerekçesiyle iptal etti. Mimar Ercüment Kimyon´un, belediye meclisi üyeliği yaptığı dönemde açtığı iptal davasını görüşen Songül Meydan Özdoğan başkanlığında ve üyeler Selçuk Yildirimci ve Muhammet Bayır´dan oluşan Hatay 1. İdare Mahkemesi, karara ilişkin Danıştay´a temyiz yolunun açık olduğuna da yer verdi.
Mülkiyeti Durmuş Debboğlu Vakfına ait olan ve başkanlığını Hatay Valisinin yaptığı yaptığı kentin Beş Temmuz Caddesi üzerindeki arsanın, İskenderun Belediye Meclisi´nin 09.11.2912 tarih ve 95 sayılı kararıyla ticari kullanım alanına dönüştürülen uygulama plan değişikliği kararına yönelik itirazı değerlendiren Hatay 1. İdare Mahkemesi, bilirkişi raporu doğrultusunda verdiği kararda, plan değişikliğinin, İmar Kanun ve Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmelik, Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğindeki maddelere aykırı olduğu kanısına vardı.
'İmar planları toplum hayatını ilgilendirir'
İmar planlarının insan, toplum ve çevre ilişkilerinde kişi ve aili mutluluğu ile toplum hayatını yakından ilgilendiren fiziksel çevreyi sağlıklı bir yapıya kavuşturmak, yatırımların yer seçimini ve gelişme eğilimlerini yönlendirmek, toprağın koruma kullanım değerini en rasyonel biçimde belirlenmek amacıyla hazırlandığı anlatılan sekiz sayalık Hatay 1. İdare Mahkemesi kararında, 'İmar planlarının yargısal denetiminde de açıklanan hususlarla birlikte, şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararı açısından plan ve plan tadilatlarının hukuki ve teknik yönden imar mevzuatına uygun olup olmadığının incelenmesi söz konusudur' ifadesine yer verildi. Uygulama imar planlarının, Nazım İmar Planı ilke ve esaslarına bütün olarak hazırlanan planlar olduğu ifade edilen mahkeme kararında, yörenin koşulları ve planlama alanının özellikleri, yapının kullanım amacı ve ihtiyacı, erişebilirlik, sürdürebilirlik ve çevreye etkisinin dikkate alındığı belirtildi. Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinin 26/1. maddesinde 'İmar planı değişikliği; plan ana kararlarını, sürekliliğini, bütünlüğünü, sosyal ve teknik altyapı dengesini bozmayacak nitelikte, kamu yararı amaçlı teknik ve nesnel gerçeklere dayanılarak yapılır' ifadesinin bulunduğu anımsatılan Hatay 1. İdare Mahkemesi kararında, yönetmeliğin döndüncü maddesindeki 'Kat adeti veya bina yüksekliğini arttıran ilan planı değişiklikleri, yörenin yerleşim özellikleri, dokusu ve kimliği dikkate alınmak suretiyle, şehrin veya alanın yakın çevresinin silüeti, yapıların güneşe göre cephesi ve yönlenmesi özelliklerini olumsuz yönde etkilememesi esas alınarak yapılır' ifadesine yer verildiği kaydedildi. İmar planında verilen inşaat emsali kat adeti, ifraz şatlarının değişmesi sonucu nüfus yoğunluğunun arttırılmasına yönelik imar planı değişikliklerinde, artan nüfusun ihtiyacı olan sosyal ve teknik altyapı alanları standartlara uygun olarak ayrılması; nüfus yoğunluğuna bağlı olmaksızın kat adetinin arttırılmasının istenmesi durumunda karşılıklı bina cepheleri arasında asgari uzaklığın sağlanması gerektiği belirtilen Hatay 1. İdare Mahkemesi kararında şunlara yer verildi: 'Mevzuat hükümleri gereğince imar planlarının ve plan değişikliklerinin yargısal denetiki sırasında şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararı kriterlerinin yanısıra özelliği itibarıyla imar planının bütünlüğünü ve genel yapısının da gözetilmesi zorunludur.'
Belediye meclisinin 09.11.2012 tarih ve 95 sayılı kararında, dava konusu alana yönelik arsaya ilişkin ticari kullanım kararı geliştirildiği, ancak yapılaşma koşulları yönünden değişikliklerin oluştuğu anlatılan mahkeme kararında, yapı yoğunluğu E=2.00, yapı yüksekliği 35.50 metre olarak belirlenirken, meclisin 11.06.203 tarih ve 67 sayılı kararıyla yapı yoğunluğu E=3.00 katsayısı ile sınırlandırılıp, yapı yüksekliğinin serbest bırakıldığı ifadesine yer verildi. Hatay 1. İdare Mahkemesinin iptal kararında şunlara yer verildi: '... 35.50 metre yüksekliğinde bir yapı inşa edilmesi için, Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmeliğin 28. maddesine belirtilen formüle göre, 14 metre enkesitli yolun genişliğinin yolun karşısındaki çekme mesafesinin arttırılması, yapının yüksekliğinin ise azaltılması gerektiği belirtilmektedir' ve 'dava konusu taşınmaz özelinde kendi içine dönük bir yapılaşmanın gerçekleşmesine yönelik geliştirilen tutum alanı çevresinden soyutlanmakta ve onu kendi içinde bağımsız bir varlık olarak ela aldığı' görüşlerine yer verildi. İskenderun Belediyesinin, bilirkişi raporuna yönelik itirazının yerinde görülmediği, belediyenin savunmasında yer verdiği 'alanı içeren revizyon nazım ve uygulama imar planı yapıldığı, dava konusu plan tadilatının bir hükmü kalmadığı, işlemin hukuka uygun olduğu' yönündeki savunmasını kabul etmeyerek, kararın mevzuatlar ışığında alındığı anlatılan mahkeme kararında şunlara yer verildi: '... tutumun kentsel mekanda devamlılığı zedeleyici sonuçlar oluşturmasının kaçınılmaz olduğu, bunun ötesinde parsel ölçeğinde yapı yüksekliği atışına yönelik bir gelişme yakın çevredeki diğer parseller için de örnek oluşturabilecek ve tek parsel ile başlayan değişim, giderek çevredeki diğer parsellerde de görülebilecek ve yaygınlaşarak yakın bölgesine yayılabileceği;dolayısıyla, yapı yüksekliğinin artışına yönelik dava konusu taşınmaz ölçeğinde gerçekleştirilecek değişikliğin salt taşınmaz sınırları içinde değerlendirilmesi doğru bir sonuca ulaşmayı engelleyeceği, değişimin daha geniş bir alana yayılması içe parsel ölçeğinde başlayacak bir değişimin mahalle ölçeğine dek genişleyerek üst ölçekli planların ana kararlarına olmsuz bir yapılaşmanın ortaya çıkmasına neden olacağı; dava konusu plan değişiklikleri ile taşınmaz alanı ile sınırlanmış, taşınmazı çevresinden soyutlayan tutum, Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmelik ve Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği ilkelerine uygun bir tutum geliştirmediği, bu tutumun parçacıl müdahale ile bütüncül bir plan kurgusu oluşturmaktan uzak olduğu, dava konusu taşınmazı çevresinden soyutladıı ve çevresiye ilişkili olarak değerlendiremediği, bundan dolayı plan değişikliğinin planlama ilkeleri, şehircilik esasları ve kamu yararına uygun olmadığı anlaşıldığından, meclis kararında hukuka uygunluk bulunmadığı soncuna ulaşılmıştır.'
9629,75%0,84
34,57% 0,08
36,20% 0,56
2965,86% -1,31
5031,94% 0,00