Termik santralin lisansı iptal edildi

Akın Bodur/İskenderun

Hukukçular, tabipler, ziraatçılar ve çevreciler, 20 Haziran 2016 tarihinde bölgede yapımı süren ya da planlanan 6 kömürlü termik santralin önlisans veya lisanslarının iptali için dava açılmıştı.
Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri Platformunun avukatı İsmail Hakkı Atal, Erzin´deki Selena Tarmik Santralinin lisansı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu kararıyla iptal edildiğini söyledi. Bölgede yapımı başlayan ve süren altı termik santral için iptal davalarını 20 Haziran 2016 tarihinde açtıklarını belirten avukat Atal, '20 Haziran 2016 tarihinde davaları açmadan önce, iki metre uzunluğunda mermer bir lahite kazıttığımız insanlığa uyarı şeklindeki ´Geleceğe mektup´u baro tesislerinin bahçesine gömmüştük. Kömürlü termik santrallerin sebep olduğu iklim değişikliğinin insanlığın sonunu getirdiğini ifade ettiğimiz geleceğe mektupta, insanlığın sonunu getirebilecek iklim felaketlerinin gerçekleşmemesi dileğiyle, bu süreci engellemek için çaba gösteren kişiler ve kurumlar olduğunu geleceğe bildirmiş ve yaptığımız eylem küresel çapta haber olmuştu' dedi.
Erzin´deki Selena Kömürlü Termik Santralinin elektrik üretim lisansı aleyhine açtıkları davada, lisansın, Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu tarafından iptal edildiğini ifade eden Atal, 'Açtığımız davalarda ne kadar haklı olduğumuz bir kez daha ortaya çıktı. 2011 yılından bu yana açtığımız davalarda kömürlü termik santralllerin sebep olduğu asit yağmurları, ağır metaller, radyoaktif maddeler başta olmak üzere bu kanserojen maddelerin içtiğimiz suya-süte, yediğimiz ete-ekmeğe karışarak besin zincirimize dahil olduğunu, çocuklarımızın geleceğini sakatladığını kamusal görev anlayışımızla her zaman dile getirdik. 2016 yılından bu yana açtığımız davalarda ise kömürlü termik santrallerin neden olduğu iklim değişikliğinin tüm dünyanın sonunu getirebileceğini ifade ettik. Termik santrallerin halk sağlığı ve dünyanın geleceği üzerindeki yıkıcı etkisi yatırımcı şirketler açısından pek bir şey ifade etmese de; dava dilekçelerimizde Türkiye´nin bu kadar elektrik enerjisine ihtiyacı olmadığını ve şirketlerin gelecekte zarar edeceğini de ifade etmiştik. Bugün geldiğimiz noktada Türkiye´nin enerji arz fazlası olduğu TÜSİAD başkanları, kredi finans kuruluşları ve yatırımcı şirketler tarafından da dile getirilmektedir. Halk sağlığını, gıda güvenliğini korumak ve dünyanın geleceğine katkı koyabilmek amacıyla açtığımız davalarda her açıdan ne kadar haklı olduğumuz bir kez daha ortaya çıkmıştır' açıklamasını yaptı.

Mektupta neler yazılmıştı?
Atal, ´Geleceğe mektup´ta da şunlara yer verdiklerini belirtti: 'Bilimi nsanları uygarlığın sürebilmesinin, ´küresel ısınmanın´ geri dönülemez sınır ´2 derecenin´ altında sabitlenmesine bağlı olduğunu, altı yıl içinde sera gazı emisyonlarını sıfırlarsak küresel ısınmanın 1,5 derecenin altında kalma olasılığının yüzde 66 olduğunu saptadılar. Küresel ısınmanın ilk sorumlusu olan, dünyanın sonunu getiren ve ülkemiz topraklarını zehirleyen, Doğu Akdeniz Bölgesindeki 7 kömürlü termik santralin lisans iptali için bugün davalar açtık. Termik santraller kaynaklı sera gazları arttıkça dünyanın ısısı artmakta, ısı arttıkça sera gazlarının yutak alanları olan ormanlar yanmakta, deniz sularının ısınması sera gazı yutak alanları olan mercan resiflerini yok etmekte, buzullar eridikçe altında hapsolmuş sera gazları açığa çıkmakta ve kendi kendisini besleyen bir kartopu etkisiyle ´küresel ısınma´ artarak uygarlığın sonunu getirmekte. Dünyanın birçok yerinde başta seller olmak üzere iklim felaketleri gerçekleşiyor, tarım alanları sular altında kalıyor ve gıda stokları tehlikede. Uygarlığın sürebilmesi, gezegen üzerinde nefes alabilmemize -beslenmemize- barınmamıza olanak sağlayan gezegen iklim koşullarının sürebilmesine bağlı. Ancak aşırı hırs ve tüketim çılgınlığı tüm insanlığı bir hastalık gibi sarmış durumda. Devletler ve insanlar, tüm uyarılarımıza rağmen, sonumuzu getiren tüketim bağımlılığından ve fosil yakıtlardan vazgeçmiyorlar. Belki yüzlerce ve belki de binlerce yıl sonra bu yazı bulunduğunda, tüm insanlığın yaşayabileceği felaketleri öngören ve engellemek için çaba gösteren bizim gibi insanlar ve örgütlenmeler olduğunu bilmenizi isteriz. Bu tabletin bulunmasına yol açabilecek iklim felaketlerinin gerçekleşmemesi dileğimizle... 20.06.2016'
Mektupta, Adana Barosu Başkanı Mengücek Gazi Çıtırık, Adana Tabip Odası Başkanı Ali İhsan Öktem, Adana Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Semih Karademir, Adana ÇETKO Başkanı Sadun Bölükbaşı ile Türkiye Barolar Birliği ve Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri gönüllü vekili İsmail Hakkı Atal´ın imzası bulunuyor.