Eğitim yılı sancılı başlıyor

Bugün başlayacak 2017-2018 eğitim-öğretim yılını değerlendiren Türk Eğitim-Sen Hatay 1 Nolu Şube Başkanı Recep Tuncay, eğitim yılının sancılı başladığını belirtti.

18.09.2017 10:57:38 0
Eğitim yılı sancılı başlıyor

Tuncay, öğretmen ve derslik açığı, okullardaki fiziki mekânların yetersizliği, ödeneklerin kısıtlı olması nedeniyle birçok okulun eksiklerle yeni eğitim-öğretim yılına gireceğini, okulların bir kısmında kütüphane, laboratuar, spor salonu, bilgisayar odasının bulunmamasının da eğitimimizi olumsuz yönde etkilediğini kaydetti.

´Ücretli öğretmen üsgari ücretten az kazanıyor´
Milli Eğitim Bakanlığının bu yılın temmuz ayında 20 bin 125 sözleşmeli öğretmen ataması yaptığını anımsatan Türk Eğitim-Sen Hatay 1 Nolu Şube Başkanı Tuncay, yeni eğitim yılını değerlendirdiği açıklamasında şunları belirtti: 'Oysaki emekli olan ve ihraç edilen öğretmenleri de hesaba kattığımızda bu alımların ihtiyacın çok gerisinde kaldığı görülecektir. Ayrıca söz verilmiş olmasına rağmen Ağustos 2017 döneminde de atama yapılmadı. Bakanlık ne yazık ki öğretmen ihtiyacını gidermek için ücretli öğretmen çalıştırmakta. Ücretli öğretmenler ise girdiği ders başına ücret almakta ve hiçbir özlük hakka sahip değiller. Aylık kazançları asgari ücretten bile az. Bu şekilde çalıştırılan ücretli öğretmenlerin sayısı sendikamızın Şubat ayında yaptığı araştırmaya göre 81 ilde 63 bin 829´dur. Üstelik ücretli öğretmenlerin 8 bin 484´ü ise ön lisans mezunu, yani öğretmenlik formasyonuna sahip olmayan kişiler. Ülkede devlet ücretli öğretmenlerle öğretmen açığını kapatma yoluna gidiyorsa ve bunu bir istihdam politikası haline getirmişse, eğitimde başarılı olmamız, dünya ülkeleri ile rekabet edebilmemiz, uluslararası ölçekli sınavlarda başarı sağlayabilmemiz mümkün değildir. Bu sebeplerde bu atamalar eğitimin dişinin kovuğuna yetmemektedir.'
Türkiye´de norm kadro ihtiyacının 106 bin 983 olduğunu anlatan Tuncay, açıklamasını şöyle sürdürdü: 'İhtiyaç 2018 yılını beklemez. Okullar açılıyor, 10 bin atama için ne bekleniyor? 2018 yılında zaten öğretmen ataması yapılacak, yapılmalıdır da. Ancak söz konusu 10 bin atamanın 2018 yılı atamasına dahil edilmesini kabul etmiyoruz. Cumhurbaşkanı ve Milli Eğitim Bakanı´nın 10 bin atama sözünün tutulmasını istiyoruz. Hala birleştirilmiş sınıf uygulaması yapan okullarımız bulunmakta. 2019 yılına kadar ise tekli eğitime geçilmesi planlanmakta. Bu sorunlar nasıl aşılacak? Öğretmen açığımız belli, ataması yapılmayan öğretmen sayısı ise 400 binin çok üzerinde. Atanamadığı için intihar gençlerimiz var. Bakanlık öğretmen açığını gidermek için neden bu kadar ağırdan almaktadır? Hükümet neden öğretmen kadrolarına gıdım gıdım yer ayırmaktadır?'

Sendika 100 bin ö ğretmen ataması istedi
Türk Eğitim-Sen olarak 2017-2018 Eğitim-Öğretim yılında 100 bin atama istediklerini anlatan Tuncay, '100 binin üzerinde norm kadro açığı olduğu ve ücretli çalıştırılan öğretmenlerle verim alamayacağımız göz önüne alındığında bu oldukça makul bir taleptir. Hükümet unutmamalıdır ki, eğitime, öğretmene yapılan yatırım hiçbir zaman karşılıksız kalmaz, her zaman olumlu geri dönüşler alırsınız' değerlendirmesini yaptı. Ülkede okullaşma oranlarının istenildiği düzeyde oylmadığını belirten Türk Eğitim-Sen Hatay 1 Nolu Şube Başkanı Recep Tuncay, şunları kaydetti: 'Özellikle okul öncesinde okullaşma oranları hedeflenenin yakınından bile geçmemiştir. 4+4+4 sistemi ile birlikte okul öncesinin zorunlu eğitim kapsamından çıkarılması, okul öncesi eğitimde gerekli ivmenin kazanılamamasına neden olmuştur. Milli Eğitim Bakanlığı´nın verilerine göre ülkedeki okul öncesi okullaşma oranları 2016-2017 yılında 5 yaşta yüzde 58,79´dur. İlkokulda okullaşma oranı ise düşüş göstermekte. 2013-2014 eğitim-öğretim yılında ilkokulda okullaşma oranı yüzde 99,57 iken, 2016-2017 eğitim-öğretim yılında ise yüzde 91,16´ya düşmüştür. Bu radikal düşüş iyi irdelenmeli, gerekli tedbirler alınmalı ve okullaşma oranları eğitimin her kademesinde mutlaka artırılmalıdır. MEB´in son dönemde okul öncesi eğitimi teşvik eden çalışmalarına da destek veriyor, okul öncesi eğitimin açıklanan hedeflere uygun olarak mutlaka zorunlu eğitim kapsamında yer almasını istiyoruz. Sözleşmeli, mülakatlı öğretmenlik de Türk milli eğitim tarihinin en büyük hatalarından biridir. Bu çalışma yöntemi güvencesiz, kaderini amirinin iki dudağı arasına hapsetmiş, ayaklarına adeta pranga vurulmuş, üstelik KPSS´den en yüksek puanı bile alsanız hak etmeyenin atanabildiği, torpile, istismara açık, şeffaf olmayan bir öğretmen atama yöntemidir. Türk Eğitim-Sen olarak talebimiz sözleşmeli ve mülakatlı öğretmenliğin mutlaka kaldırılmasıdır. Sözleşmeli öğretmenler 4 yıl sonra kadroya alınıyor, 2 yılda kadrolu çalıştıktan sora toplam 6 yıl sonra tayin isteme hakkına sahip oluyor. Bu, çakılı kadro anlamına geliyor. Sözleşmeli öğretmen kadrolu olan öğretmen eşinin yanına gidemiyor, kadrolu öğretmen sözleşmeli öğretmen eşinin yanına tayin isteyebiliyor. Böylesine haksız bir uygulama olabilir mi? Binlerce öğretmenin mağdur edildiği, aile bütünlüklerinin bozulduğu bir sistem ne kadar verim ve kalite getirir? Üstelik 6 yıl sonra öğretmenin tayin talebinin gerçekleşeceğinin bir garantisi de yok. Sözleşmeli öğretmenlere sendikal tercihler yönüyle baskı da yapıldığı göz ardı edilmemelidir.'

'Atatürk ile ilgili konuların azaltılmış olması, büyük eksiklik'
Eğitimdeki müfredatı da eleştiren Tuncay, 'Müfredatta Atatürk ile ilgili konuların azaltılmış olması, bizim için en büyük eksikliktir. Hayat bilgisinden, İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük hatta Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersine kadar birçok derste Atatürk ile ilgili konularda daraltmalar yapılması biz eğitimcileri hayal kırıklığına uğratmıştır. İnkılap tarihi ve Atatürkçülük dersinden, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersine, müzik dersinden, biyoloji dersine kadar çok eleştirilen bir müfredatla karşı karşıyayız. Son karikatür krizi de ders kitaplarının içeriğini bir kez daha tartışmalı hale getirmiştir. Ne yazık ki burada da sorumluluğu bir Allah´ın kulu almamıştır. Burada gözden kaçırdığımız en önemli husus öğretmen meselesidir. Siz hangi müfredatı getirirseniz getirin, öğretmen yetiştirme, öğretmeni donanımlı hale getirme konusunda bir verim sağlayamıyorsanız, hiçbir müfredatla başarıyı yakalayamazsınız. Öğretmeni öncelemezseniz, okulları sağlam, dik duruşlu, bilgili, liyakatli, kabiliyetli yöneticilere emanet etmezseniz, milli, çağdaş, bilim odaklı düşünen bürokratları kadrolara getirmezseniz, öğretmenleri sağlam bir hizmet içi eğitime tabi tutmazsanız, gelişmelerden haberdar etmezseniz, onları maddi ve özlük haklarını ileri noktaya taşımazsanız eğitim yarışında çok gerilerde kalırsınız' açıklamasını yaptı.


İskenderun'da filtre operasyonu

Dr. Kanatlı'dan ürküten tablo

Aile hekimleri iş bıraktı

Meclis'te 'fotoğraf tartışması'

Rezerv alan kararına 'dava'

Binalara 8 kat sınırı

CHP’den Lütfü Savaş'a 'kesin ihraç' istemi

AFAD'da dönüşüm değerlendirme toplantısı

Belediye meclisinde kayyum eleştirisi

65 yaş üstüne çay-kahve ücretsiz

Feyezan Kanalının duvarı yükseliyor

Usta öğretici belgeli tek kadın klimacı

İskenderun DEM Parti'den kayyum eleştirisi

AKP'de tek listeli seçim

AKP: Uygulamalar devam edecek

  • BIST 100

    9367,77%3,72
  • DOLAR

    34,48% 0,07
  • EURO

    36,21% -0,34
  • GRAM ALTIN

    2960,09% 0,86
  • Ç. ALTIN

    4956,37% 0,55