´Adalet, zalimleri taklit edecek sağlanamaz´

Antakya´da Beyza İş Merkezi Habib-i Neccar Konferans Salonu´nda yapılan toplantıya Anadolu Gençlik Derneği Genel Başkan Yardımcısı Muammer Bilgiç, Saadet Partisi Genel İdare Kurulu Üyesi Necmettin Çalışkan, Saadet Partisi Hatay İl Başkanı Mustafa Eğe, AGD Hatay Şube Başkanı Serkan Bulut da katıldı.

Toplantıda, adalete vurgu yapan Anadolu Gençlik Derneği Genel Başkan Yardımcısı Bilgiç, 'İnsanların büyük bir kısmı hakkına razı değil, ancak çok azı hakkını istiyor. Büyük bir kesim kendilerinin de o pozisyona gelebileceğini düşündüğü için zulümlere haksızlıklara göz yumuyorlar” dedi. Adaleti sağlamanın yolunun zalimleri taklit ederek olamayacağını ifade eden Bilgiç, şunları söyledi: “Düşman dediğiniz kişilerin davranışlarını kendinizle içleştirirseniz onlardan bir parça haline gelirsiniz. Havaalanlarında vatandaşlarımıza köpekli arama yapan ülkelerin vatandaşlarına sizde kendi ülkenizde misilleme yaparsanız ondan farkınız kalmaz. Misilleme yapacaksanız, o zulmü yapanlara yapacaksınız. Buraya gelen insanların suçu ne? Misilleme yapacaksanız daha güçlü ekonomi, tamamen yerli milli tankınızı, bombanızı uçağınızı yaparak misilleme yapın' diye konuştu. Bilgiç, Kur´an´ın ana fikrinin de, 'Dünya hayatı geçicidir. Herkes yaptığının hesabın verecektir. Bizden istenen hak yememek, zulmetmemek, zulme boyun eğmemek ve adaletli olmaktır” diye konuştu.

Çalışkan: Bölünme şekli ´şahsa bağlılık´ şeklinde
Yazılı yapılan açıklamaya göre toplantıda konuşan Saadet Partisi Genel İdare Kurulu Üyesi Çalışkan da, çok ciddi sorunlarla karşı karşıya olduğumuzu belirtti ve 'Ülkemiz, eskiden Kürtler ve Türkler, laikler ve dindarlar, aleviler ile sünniler, sağcılar-solcular olarak bölünmüştü. Ama bugün maalesef bir şahsa inananlar ve inanmayanlar şeklinde bir ayrımla karşı karşıyayız. İnsanlar değer yargılarını bir şahıs üzerinden oluşturmaya, inanmaya başladı. O yapıyorsa ´doğrudur vardır mutlaka bir hikmeti. Bir adım atıyorsa mutlaka doğrudur´ deniliyor. Buna karşı çıkan herkes yanlış yoldadır. Karşı çıkanlar vatan hainidir gibi bir evrimle karşı karşıyayız. Eğitim kurumlarımıza çok iş düşüyor. Şuurlu nesiller yetiştirmediğimiz sürece hak ile batılı, doğru ile yanlışı, faydalı ile zararlıyı ayıramadığımız sürece sürü psikolojisi ile öyle bir yanlışa düşeriz ki tek kişilik bir âlemde yaşama başlar, doğrunun, adaletin kişiselleştirildiği bir dünya ile karşı karşıya kalırız. Bugün yaşadığımız gibi doğru ve yanlışın anlık kararlara göre değiştiği bir dünyada yaşarız. Gün gelir birine selam verirler ertesi gün düşman olursunuz. Gün gelir adaleti, eğitimi, maliyeyi, emniyeti her şeyi teslim ettiğiniz kişiler ertesi gün hain olurlar. Gün gelir Rusya´ya karşı olursunuz, gün gelir en iyi dost olur havadan Rusya karadan siz beraber Suriye´yi bombalarsınız. Bu ve buna benzer şeyleri yaparak doğru yapmış gibi bir çelişki ile karşı karşıya kalırsınız. O yüzden bugünün doğru dedikleri yarın tam tersini yapmak gibi bir durumla karşı karşıya kalırsınız, bu da doğru bir şey değildir” diye konuştu.