Emek Partisi Genel Başkanı Akdeniz:Birleşmek zorundayız

Akın Bodur/İskenderun

 Seren Eletaş´ın moderatörlüğünü yaptığı panele konuşmacı olarak Emek Partisi Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, Genel-İş Sendikası Hatay Şube Başkanı Yusuf Berkyürek katıldı.

'Islak imzalı tutanakla oy çalınamaz'
Emek Partisi tarafından İskenderun´da düzenlenen 'Türkiye Nereye gidiyor? İşçi ve emekçiler ne yapmalı?' konulu panelde konuşan Mersin Milletvekili Başarır, AKP iktidarının yapılacak ilk seçimde halk tarafından oylarla gönderileceğini ve millet ittifakının iktidara geleceğini ifade etti. Milletvekili Başarır, 'Sandıklarda görev alanlar, ıslak imzalı tutanakları aldıkları ve bunları partilerine götürdükleri sürece, sandıkta o asla çalınamaz. O zaman da iktidar paşa paşa gider' değerlendirmesini yaptı. HBB´nin İskenderun´daki binasında yapılan ve bazı siyasi parti ile sivil toplum kuruluşlarının yöneticilerinin de katıldığı panelde, iktidarın herkesin şikayetçi olduğu bir sistemi yaratmayı başardığını savunan Başarır, geçen hafta Avrupa´da bir ülkeye gittiğini, dünya ülkeleri ile ülkemiz arasında olumsuz fark olduğunu belirterek, 'Neden biz bu durumdayız? Yargıyı, yasamayı, yürütmeyi bir kişile teslim ederseniz, o kişi kendini ülkenin sahibi hisseder. Türkiye´de bir yönetim krizi var. Yasamayı, yürütmeyi, yargıyı yeniden şekillendirebilirsiniz. Birçok şeyi düzeltebilirsiniz ama ahlak sorunu var ona bir şey yapamazsınız. Ahlak sorununu, kafadaki zihniyeti değiştirmediğiniz sürece, değiştiremeyiz.' dedi. Ülkeyi ve vatanı seven, özgürlük isteyen herkesin birleşmesi gerektiğini belirten milletvekili Başarır, 'İçinde emek olan her şeyde olmalı ve içinde bütünleşmek zorundayız' diye konuştu.

'İskenderun´u patronlar kulübü yönetiyor'
Ülkede katliamları adım adın örgütleyenlerin 12 Eylül´ü hazırladığını belirten Emek Partisi Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, şöyle konuştu: 'İşimiz, sorumluluğumuz ağır. Sadece sandık meselesi değil. Demokratik Türkiye´yi de yaratmak zorundayız' dedi. İskenderun´da doğup, büyüyen ve eğitiminin bir bölümünü de kentte aldığını anlatan Akdeniz, İSDEMİR ve belediye grevlerini anımsadığını, devrimci, demokrat, halkın aydınlandığı İskenderun´u hatırladığını anlatarak, 'Bunun aşısıyla büyüdük' dedi. Akdeniz, 'Şimdi İskenderun´da ne var? Doğu-batı İskenderun diye bir şey var. Bazı bölümü muazzam, ama hem işçi ve emekçiler, hem bulunduğu fabrikada hem de mahallede zehiri soluyor. İSDEMİR kurulurken içerisinde okul, sağlık tesisi, spor tesisi, park alanları vs. her şey vardı. Bir yaşam alanı, muazzam tesis olarak kuruldu. Şimdi ne var? Vahşi çalışma koşulları var. İskenderun´u ´patronlar kulübü´ yönetiyor. medyadan siyasetçilere kadar buranın tüm siyasetini belirliyor. Ama bunu burada değiştireceğiz, ülkede de değiştireceğiz.'

Akdeniz: Sandığın güvencesi de meydanlardır
Halka yönelik çağrı yaptıklarını da ifade eden Emek Partisi Genel Başkanı Akdeniz, 'Çağrımız şu; seçimi bekleyecek 1.5 yıllık dermanımız yok. Sokakta isyanlar, intiharlar var. Gençler ülkenin böyle bir tablosunu hak ediyor mu? Bu olabilecek bir şey mi? Seçimi, sandığı beklemeyelim. Mitingler yapalım, meydanlara inelim, hep birlikte halkı meydanlara indirelim. İnsanlar yürüyüş, miting bekliyor. Bunu başarabiliriz. Toplamda milyonları bir araya getirmek hayal değil. O zaman halkı rahat rahat tehdit edemezler. Bunun güvencesi meydanlardır. Sandığın güvencesi de meydanlardır. Meydanları büyük tutmamız lazım ve halkı meydanlarda örgütlememiz lazım' diye konuştu. CHP´nin kapatılması ve Osmanlı´daki gibi CHP´li milletvekillerinin sürgünü gönderilmesi önerisinde bulunanları da eleştiren Emek Partisi Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, 'Aba altından gösterilen sopa hepimize. Sadece CHP´ye değil. Demokrasi, özgürlük mücadelesini, seçim mücadelesi ile birleştirmek zorundayız. Ülkenin kurtuluşu, güç birliğimizden, siyasal örgütlenmemizden geçiyor' dedi. ´Millet´ ve ´cumhur´ ittifaklarının ardından üçüncü bir bloğun oluşması için çalışma içerisinde olduklarını anlatan Akdeniz, 'Ne kadar güçlü gelinirse, bu tek adam rejimini geriletme bakımından önemlidir' değerlendirmesini yaptı.

'Çıkış yolu, emekçileri siyasete döndürmek'
Geçmişte ´birilerinin emperyalizme ucuz iş gücü´ ve yoksul bir toplum yaratma yaratma sözü verdiğini ve bunu inşa edebilmek için de 12 Eylül darbesinin yapıldığını belirten Genel-İş Sendikası Hatay Şube Başkanı Yusuf Berkyürek, '12 Eylül rejimi bu süreci nasıl inşa etmiştir? Toplumu siyasetten kopartarak inşa etmiştir ve bunu da başarmıştır' dedi. Berkyürek, 'Dünyaya verilen söz gereği, artık bu ülkenin asgari üreti Çin´den daha düşüktür ama ülkeyi sermaye adına yönetenler hala daha fazlasını istemektedir. Hedef, emekçilerin çocuklarının da sonsuza kadar eğitimsiz ve yoksul kalmasıdır. Artık işçinin, emekçinin çocuğu maraba olacaktır. Ucuz iş gücü olacaktır. Bundan çıkış yolu, siyasi partilerle el ele vermek ve tüm emekçileri siyasete döndürmektir. Eğer emekçilerin siyasete dönüş olmazsa, bu durumdan dönüş olamaz' şeklinde konuştu.