'Kızılay yönetimi görevden alınmalı'

Akın Bodur/İskenderun

 Barak, sosyal medya hesabından yaptığı 'Kızılay´a ilişkin bir anı' değerlendirmesinde şunlara yer verdi: 'Kızılay bir dernektir. Ancak, bildiğimiz Kızılay bir holdingtir. Maliye Bakanlığınca da zaman zaman teftiş edilir. Müfettişliğimin ilk yıllarında bildiğimiz Kızılay´ı teftiş etmekte bana düşmüştü. Bir takım usulsüzlükler bulmuş ve rapor etmiştim. Ancak, o dönemde pek fazla ´hülle´ cinsinden olaylarla karşılaşmamıştım. Bugün anladım ki, artık burası da yozlaşmış ve kanuna karşı yapılan hilelerin merkezi haline gelmiştir. Mükelleflerin bu derneğe yaptıkları bağışların yüzde yüzü kurum kazancından indirilmektedir. Bu bir teşvik müessesesidir. Diğer kamu yararına çalışan vakıflara yapılan bağışların indirin oranı ise kazancın yüzde beşi ile sınırlıdır. Her ne kadar devletin kesesinden bağış yapılıyor ise de mükellefte vergi yükü dışında kalan kısmı kendisi yüklenmektedir. Kızılay´a yapılan bağışın, kurum kazancından tamamen indirilmesindeki mantık, bağışın burada aktif bir değer olarak kalması ve amacına erişimde katkı sağlama yokunun açılmasıdır. Yapılan bu bağışın şartlı olması ve akabinde Ensar Vakfı gibi bir yere aktarılması doğru olmadığı gibi amaç dışı bir uygulamadır. Vergiden kaçınmak bir strateji ve suç değilken, vergi kaçırmak suçtur. Kızılayın alet olduğu bu işlem ise kanunu arkadan dolanmak ve amaç dışı bir işlem olarak görülmesi gereken bir durum olduğundan indirim olarak görülmemeli ve bağışı yapan mükellefte vergilenmelidir. Zira, bağışı yapan mükellef şartlı bir bağış yaptığından ve bu şart işareti de yüzde yüz indirime cevaz vermediğinden bu hülle işlemin karşılıksız kalmaması adil ve doğru vergileme ilkesinin tabii bir sonucudur. Asıl üzerinde durulması gereken nokta, Kızılay gibi köklü bir kuruluşu, kanuna karşı hile yapma ve hülle işlemi gerçekleştirme zorunda bırakan kişi veya zihniyetin ortaya çıkartılmasıdır. Çünkü, içerisinde ciddi hiyerarşik bir yönetim düzenini barındıran bu kuruluşa ısmarlama ve siyasi baskı dışında bu tür işlem yaptırmak mümkün değildir ve olmamalıdır. Baskı yapan siyasi ekolün cezalandırılması ve de Kızılay başkan ve yönetim kurulu, kalmışsa eğer teftiş kurulu başkanı ile diğer genel müdürlerin acilen görevden alınmaları da elzemdir. Bu işlemler yapılmazsa eğer, Kızılay´a gölge düştüğü gibi bağış ve yardımlar speküle olacak ve vergi veren mükelleflerimizin gönlü incinecektir.'