Samandağ´da bazı aileler, ilçe milli eğitim müdürlüğüne verdiği dilekçe ile çocuklarının Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi ve sınavlarından muaf tutulmasını talep etti.
Akın Bodur/İskenderun
Oruç, Samandağ Milli Eğitim Müdürlüğüne verdiği dilekçesinde şunlara yer verdi: 'Anayasanın varlık amacı özgürlüklerin güvencesi olduğu ve iktidarın sınırlanması doğrultusunda yorumlanmasının yurttaşlar için bir hak, yetkililer için ise bir görevdir. Anayasamızın bütün ilgili maddelerinin özgürlüklerimiz doğrultusunda yorumlanması bizim için hak ve bu dilekçem için karar verecekler için ise görevdir. Zorunlu Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi Türkiye Cumhuriyeti Anayasası başlangıç bölümünde yer alan ´Hürriyetçi demokrasi ve bunun icaplarıyla belirlenmiş hukuk düzeninin dışına çıkmaktır´, ´Lâiklik ilkesinin gereği olarak kutsal din duygularının, Devlet işlerine ve politikaya kesinlikle karıştırılamayacağının´ ihlalidir. ´Her Türk vatandaşının bu Anayasadaki temel hak ve hürriyetlerden eşitlik ve sosyal adalet gereklerince yararlanarak millî kültür, medeniyet ve hukuk düzeni içinde onurlu bir hayat sürdürme ve maddî ve manevî varlığını bu yönde geliştirme hak ve yetkisine doğuştan sahip olduğunun´, ´Topluca Türk Vatandaşlarının birbirinin hak ve hürriyetlerine kesin saygı, karşılıklı içten sevgi ve kardeşlik duygularıyla ve “Yurtta sulh, cihanda sulh” arzu ve inancı içinde, huzurlu bir hayat talebine hakları bulunduğunun´ ihlalidir. Zorunlu Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi anayasamızın 24. maddesindeki ´Din ve vicdan Hürriyetine´, 2. maddesindeki ´Cumhuriyetimizin niteliklerine´, 5. maddesindeki ´Devletin temel amaç ve görevlerine´, 10. maddesindeki ´Kanun önünde eşitlik´, 12. maddesindeki ´Temel hak ve hürriyetlerin niteliği´ ve 20. maddesindeki ´Özel hayatın gizliliği ve korunması´ maddelerine ve anayasamızın bütününe, ruhuna, hürriyetçi demokrasi, laik, çağdaş uygarlık hedefine aykırı bir uygulamadır. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi dinler, mezhepler ve İnanç grupları hakkında genel tarafsız bilgiler veren Dinler Tarihi, Antropoloji vb verilmesi gerekir. Ama maalesef ülkemizde Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi adı altında öğrencilere verilen müfredat, ders kitabı, ders içeriği teoloji ile alakalıdır. Demokratik, laik sosyal hukuk devletinde öğrencinin dini veya mezhebi ne olursa olsun hiçbir dinin veya mezhebin teolojisini ders olarak almaya zorlanamaz, mecbur bırakılamaz.'
Ebeveynlerin istemediği bilgilerin çocuklara öğretmenin, ülkemizin taraf olduğu BM İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi 18. ve 26. maddeleri ile BM Çocuk Hakları Sözleşmesinin 5., 18.ve 29. maddelerine de aykırı olduğunu ifade eden Oruç, dilekçesinde 'İnanç özgürlüğü ve inanç özgürlüğünün güvence altında olmasının garantisi anayasa ve devlettir. Yürürlükte kaldığı sürece, genel olarak anayasanın varlık amacı olan özgürlüklerin güvencesi ve iktidarın sınırlanması doğrultusunda yorumlanmasının yurttaşlar için bir hak, yetkililer için ise bir görevdir. Anayasamızın bütün ilgili maddelerinin din ve inanç özgürlüğümüz doğrultusunda yorumlanması bizim için hak ve bu dilekçem için karar verecekler için ise görevdir. Çocuklarıma yaşam tarzımıza ve inancımıza aykırı bilgi ve teolojilerin verilmesini istemiyorum. Çocuklarımın Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi ders ve sınavlarından muaf tutulmasını talep ediyorum' görüşünü kaydetti.
Oruç: Açtığımız dava Danıştay´da sürüyor
Oruç, gazetemize yaptığı açıklamasında ise şunları belirtti: 'Zorunlu din dersi sorunu sadece benim özel sorunum değildir. Veya ülkemizde sadece belirli kesimlerin sorunu da değil. Zorunlu teoloji dersi haine gelen dersten bütün kesimler rahatsızdır. Çocuklarımın din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinden ve sınavlarından muaf olması için okula her yıl dilekçe veriyorum. ´Nüfus cüzdanında dini hanesinde islam yazdığı´ sebebi ile dilekçemize ret yanıtı verilmektedir. Hatay 1. İdare Mahkemesine açtığımız dava olumsuz sonuçlandığı için yargılama Danıştay da sürüyor. Bu yıl Milli Eğitim Müdürlüğüne verdiğim dilekçenin benzerini Cimer ve Kamu Denetimi Başkanlığına da gönderdim. Mevcut anayasamızın dahi özgürlüklerden yana yorumu bile birçok sorunumuzun çözümünü sağlayacaktır. Ülkemiz vatandaşları Anayasamızda ifade edilen ´hürriyetçi demokrasiyi´ fazlası ile hak ediyor kanısındayım.'
MEM: Muafiyet mümkün değil
Çocuğunun din dersi ve sınavlarından muaf tutulması için daha önce de milli eğitim müdürlüğüne dilekçeler verdiğini anımsatan Mevlüt Oruç, 28 Kasım 2014 tarihinde, o dönemde il müdürvekili olan ve Hatay İl Milli Eğitim Müdürlüğüne atanan Kemal Karahan´ın dilekçesine verdiği yanıtta anayasanın 24. maddesine atıfta bulunarak, muafiyetin mümkün olmadığını belirtti. Oruç, 28 Kasım 2014 tarihinde verdiği dilekçesine Hatay İl Milli Eğitim Müdürü Karahan´ın şu yanıtı verdiğini açıkladı: '.... Din ve ahlak eğitim ve öğretimi devletin gözetim ve denetimi altında yapılır. dun kültürü ve ahlak öğretimi ilk ve ortaöğretim kurumlarında okutulan zorunlu dersler arasında yer alır. bunun dışındaki din eğitim ve öğretimki ancak kişilerin kendi isteğine, küçüklerin de kanuni temsilcilerinin talebine bağlıdır, denildiğinden, ayrıca Eğitim ve Öğretim Yüksek Kurulu Başkanlığının 09.07.1980 tarihli ve 1 sayılmı kararında ´Milli Eğitim bakanlığının teklifi üzerine; azınlık okulları dışında kalan ilk ve ortaöğretim okullarımızda öğrenim gören T.C. uyruklu hristiyan ve musevilik dinlerine mensup öğrencilerin; bu dinlerden birine mensup olduklarını belgelemeleri kaydıyla Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerine girmelerinin zorunlu olmadığı, ancak bu derse girmek istedikleri takdirde velilerinden yazılı dilekçe getirmelerinin gerekli olduğu´ belirtilmektedir. Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda öğrencinin Din Kültürü ve Ahlak bilgisi dersinden muaf tutulması mümkün değildir...'
9549,89%1,94
34,54% 0,18
36,00% -0,62
3005,99% 1,50
5006,70% 1,01