Depremin ardından İskenderun ve Arsuz’da kiralık/satılık konut ve işyeri stoklarını eritti, fiyatlar katlandı. Emlakçılar artışların fırsata dönüştürülmemesi gerektiği görüşünde...
Antakya, Samandağ, İskenderun, Gaziantep ve Kahramanmaraş’dan göç alan Arsuz’da ikinci konut olarak adlandırılan ikinci konutlar, kış mevsimi olmasına rağmen yerleşime açıldı. Geçici yapılaşmaya yönelik karar almasının ardından prefabrik konut üretiminin hızlandığı bölgede ‘güvenli’ kiralık ya da satılık konuta ulaşmak da artık mümkün olmuyor. Depremin ardından imkanı olanların ’güvenli bölgelere ve güvenli evlere’ yönelişi İskenderun ve Arsuz’da kiralık ve satılık konut ve işyeri stoklarını eritti, fiyatlar katlandı. Emlakçılar taleplerin karşılanamadığını, ancak artışların fırsata dönüştürülmemesi gerektiği görüşünde.
Genel kurulunu, 6 Şubat depremlerinden 1 gün önce, 5 Şubat tarihinde gerçekleştiren İskenderun Emlakçılar Derneği Başkanı Müntecep Bektaşlı ile yönetim kurulu üyeleri Servet Akdeniz, Hülya Yetğin ve Hatice Vanoğlu, meslek grubunun sorunlarını, bölgede depremin ardından barınma sorunu, güvenli konuta erişim sorunlarını değerlendirdi.
Kendisi de depremzede olan İskenderun Emlakçılar derneği Başkanı Müntecep Bektaşlı, bir üyelerini depremde kaybettiklerini, 8 üyelerin de işyerlerinin yakıldığına işaret ederek, konteyner çarşı-işyeri uygulamasının kendi meslek mensuplarını da kapsayarak hızlandırılmasının önemli olduğunu vurguladı. Bektaşlı, “Şu an işyerlerimizi kurabilmemiz için işyeri konteynerleri göstermeleri lazım. Hem işyerlerimiz hem evlerimiz yıkıldı. Kaymakamla görüştük ve konteyner verilmesi için yardımcı olacağını söyledi. Esnaf arkadaşlarımıza yardımcı olmalarını, el atmalarını bekliyoruz” dedi.
Bektaşlı: Talep var, konut yok
Gazetemizin geçici çalışma ofisine gerçekleştirdikleri ziyarette deprem bölgesinde güvenli konut ihtiyacının da had safhada olduğu kaydeden Bektaşlı, taleplerin karşılanamadığını söyledi. Varolan konut stoğunun depremle birlikte eridiğine dikkat çeken Bektaşlı, “Şu an maalesef bu ihtiyaca cevap veremiyoruz. Çünkü genellikle ağır hasarlı evler çok, boşta kiralık ev yok, insanlar yüksek katlarda oturmak istemiyor. Genellikle tek katlı ya da 2 katlı tercih ediliyor. İnsanlar bu duruma çok tedbirsiz yakalandı. İskenderun’da zaten yeterince kiralık ev yoktu. Suriye vatandaşları buraya yönlendikten sonra kiralık evlerin fiyatı yükseldi, hem de kiralık ev de azaldı. Depremden önce kiralık sıkıntısı yaşıyorduk” diye konuştu.
Akdeniz: Fiyat artışları fırsata dönüştürüldü
İşyeri ağır hasarlı durumda olan dernek yöneticilerinden Servet Akdeniz, kira ve arsa fiyatlarındaki artıştan sorumlu tutulmamalarını istedi. Akdeniz,
şunları ifade etti: “Vatandaşlarımız daha çok emniyetli bölgeleri tercih ediyorlar. Antakya’dan, Kırıkhan’dan bu bölgeye çok büyük bir akım var. Sıkıntı yaşıyoruz. Fiyatlar yükseliyor. Kira fiyatları, arsa fiyatları yükseldi. Bunun müsebbibi biz emlakçılar değiliz. Biz fiyat değerlemesini sunuyoruz. Fakat vatandaşlar bunu fırsata çeviriyorlar. Mülk sahiplerini bu konuda biraz daha duyarlılığa, vicdanlı olmaya davet ediyorum.”
Depremden sonra uğradıkları hasar nedeniyle esnaf kefalet kooperatifinden ipotek talepleri nedeniyle kredi kullanmakta zorluk yaşandığını da sözlerine ekleyen Akdeniz, şunları söyledi: “. Benim le birlikte başka esnaf arkadaşlarımın da işyeri yıkıldı. Esnaf Kefalet Kooperatifinin bize sunduğu bir deprem kredisi var. Bizden ipotek istiyor. Zaten mağduruz, daha fazla mağduriyet yaşatıyorlar. 3 ay geçmiş, biz şehrin yeşermesi, ailelerimizi geçindirmek adına İskenderun esnafı olarak işe başlamamız lazım. Şehrinyeşermesi adına öncelikle esnafın desteklenmesi lazım.”
Yetğin: İkinci hasar raporunu görmeden işlem yapmayın
Depremden sonra kira fiyatlarındaki artışların ulaşılmaz rakamlara ulaşmasına ilişkin Hülya Yetğin de şu değerlendirmeyi yaptı: “Bir seneden beri çok fazla kiralık daire yok. Olanlar da mobilyalı yada mobilyasız oluyor. Fiyatları ev sahiplerinin kendileri çıkartıyor. Fakat biz ev sahiplerini de kiraya tutmak isteyenleri de korumaya, arada fiyatları düzenlemeye çalışıyoruz ama ev sahiplerinin son söylediği oluyor tabiki. Ama benim depremden sonra kiralık daire, ev veya villa tutmak isteyen kişilere uyarım şu; özellikle 6.4 ‘lük depremden sonra ikinci hasar raporunu görmeden hiçbir daireyi, evi, villayı tutmasınlar. Hasar raporu çok önemli. Ben kiraya verdiğim evleri, evsahiplerinden ikinci hasar raporunu almadan asla vermiyorum. Bu çok önemli. Emlakçı arkadaşlarımızın da kiraya tutanların da bu konuya çok önem göstermeleri gerekiyor.”
Vanoğlu: İşler donmuş durumda
“Satışlar donmuş durumda” diyen Hatice Vanoğlu, özellikle arsa fiyatlarındaki artış oranına kendilerinin de şaşırır durumda olduklarını söyledi. Vanoğlu, “Şu anda zaten bölgemizde satılık daire sayısı çok olsa da genelde hasarlı çok hasarlı yerler var, kredi çekilemiyor, satışlarımız donmuş durumda. Kredi de yok satışta yok. Zaten e sayısı çok çok az, fahiş fiyatlar ortada, bir liralık yer on liraya çıktı. Fiyat olarak çok yüksek. Kiralıkta olan sıkıntının aynısı aslında şu anda satlık dairelerde de geçerli. Mesleğimizin en zor dönemini yaşıyoruz. Fiyatları biz arttırdık zannediyor insanlar. Biz fiyatlar arttıkça üzülüyoruz. Çünkü satışımız duruyor, iş yapma olasılığımız sıfıra düşüyor. Bizler indirim istedikçe; a emlakçı indirim istediğinde gidip b emlakçıya gidip ‘a emlakçı kabul etti. Sen kabul et, sen sat, sen seni istiyorum’ diyorlar. Yani biz de ekmeğimizin peşindeyiz. Fiyat yükseltmek değil piyasada saten kiralık ve satılık konutta sıkıntı var. Arsaya yönelenler var” dedi.
“Fiyat artışlarındaki sorumluluk emlakçıların değil”
Fiyat artışlarından emlakçıların sorumlu tutulamayacağını da vurgulayan Vanoğlu, aslında kendilerinin de bu süreci nasıl yaşadıklarını şöyle anlattı: “Temize çıkmamız lazım; o fiyatları biz yükseltmiyoruz. Satılık evlerin tamirini yapıp satalım tamam; ama ağır hasarlı olanları ne kiralıkta ne satılıkta inanın ben gidip göstermiyorum bile. O vebalı, günahı alamam. O yüzden biraz ağır çalışıyoruz. Zaten yer bulmak da büyük sıkıntı. Dubleks isteyen sayısı çok fazla. İşler donmuş durumda, çaresizlik içindeyiz aslında.”
9549,89%1,94
34,54% 0,18
36,00% -0,62
3005,99% 1,50
5006,70% 1,01