1 Mayıs, İskenderun ve Antakya´da kutlanacak

Akın Bodur/İskenderun
1 Mayıs´ı açıklamayla kutlayan İskenderun Kaymakam Recep Soytürk, şu değerlendirmeyi yaptı: 'İşçi ve emekçi kardeşlerimizin, tüm dünyada birlik, dayanışma ve haksızlıklarla mücadele günü olarak kutlanan ´1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü´nü birlik, beraberlik ve kardeşlik duyguları çerçevesinde idrak etmenin mutluluğunu gönülden yaşıyoruz. Emekleri ve alın terleriyle, ülkemizin ilerlemesinde ve refah düzeyinin yükselmesinde önemli pay sahibi olan işçi ve emekçilerimizin, haklarını ararken gösterecekleri demokratik ve barışçı tavır, demokrasimizin gelişmesi bakımından da büyük önem taşıdığı aşikârdır. Çalışanlarımızın sorunlarının çözümü, çalışma koşullarının iyileştirilmesi, hak ettikleri yaşam standardına ulaşmaları, emeklerinin tam karşılığını almaları, devletimizin önem ve öncelik verdiği konular arasında yer almaktadır. Güçlü ve söz sahibi bir ülke olma doğrultusunda hızla ilerleyen ülkemizin temelinde çalışan, alın teri ve emekleriyle bu yolda gayret gösteren tüm işçi ve emekçi kardeşlerimizin “1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü”nü içten dileklerimle kutluyor, bu anlamlı günün barış ve kardeşliğin egemen olduğu, provokasyonlardan uzak, bir bayram havasında kutlanması temennisiyle, tüm vatandaşlarımızı en kalbi duygularımla selamlıyor, sağlık, huzur ve barış dolu günler diliyorum.'

´Sorunların geride kalmasına izin vermeyeceğiz´
1 Mayıs Emek ve Dayanışma Gününe ilişkin değerlendirmelerde bulunan Türkiye Kamu-Sen Temsilcisi Hayrettin Şahin de, 1 Mayıs´ta gerçek sorunların ve kamu çalışanlarının sorunların geride kalmasına izin vermeyeceklerini ifade etti. 1 Mayıs´ı kutlayan Şahin, 'Amacımız 1 Mayıs´ta kamuoyu oluşturmak. Biz sorunları biliyoruz. Çalışma hayatında farklı istihdam politikaları var. 4-C, 4-B, taşeron, sözleşmeli, vekil vs. bunlar yeniden güncellenmeli. Yoksa bunlar çalışma barışını zedeliyor. 2011 seçimleri öncesi 280 bin civarı sözleşmeli kadroya alındı şimdi de 24 Haziran seçimlerine gidiyoruz. Aynı şey burada da bu yapılabilir ve gündemden bu konular düşürülebilir. 900 bin taşeron kadroya alındı, KİT´lerde olan 50-60 bin civarı taşeron ise alınmadı. Ayrıca, Sağlık Bakanlığı´nda hizmet alımı yöntemiyle çalışanlar var bunlarda alınmadı. 4-C´liler 4-B´ye geçecek denildi ama haklarında hiçbir iyileştirme yapılmadan 4-B´ye giydirilmiş bir 4-C oldu.  Elbette atılan adımları önemsiyoruz ama eksik kalan yönler düzenlenmelidir. Seçim arifesinde bütün istihdam modellerini kaldıralım 4-A´ya dönelim diyoruz. Yardımcı hizmetler sınıfında olan arkadaşlarımızın bir defaya mahsus memuriyet kadrosuna geçmesi için dilekçe kampanyası yaptık. Bu arkadaşlara motivasyon sağlanmalı. Artık bu konuda beklenti oluştu ve topladığımız dilekçeleri sayın Başbakan´a gönderdik.  KPDK toplantısında da sayın Bakan´a durumu ilettim. Bunlar çözülmeyecek bir sorun değil. Gerçekleşebilir bir taleptir. İrade ortaya konursa insanları sevindireceğiz. Mülakat adam kayırmaktır, kul hakkı yemektir. Bu sistem, işe alım ve görevde yükselmelerde uygulanıyor. KPSS ile eleman alıyorsunuz devamında mülakata tabi tutuyorsunuz.  3-5 kişilik heyetle değerlendirme sizi doğru sonuca ulaştırmaz. Kaldıralım mülakatı, yazılı sınavda aldığı puan ve güvenlik soruşturması ile ilk göreve almalar tamamlansın. Görevde yükselmede ise eşit şekilde bir yarış olsun, hakkıyla insanlar görevde yükselebilsin. Mülakat artık çalışma hayatından kaldırılmalı, biz bu sistemi Türkiye Kamu-Sen olarak doğru bulmuyoruz. Fiili hizmet konusu hazırlık var ama içeriği bilinmiyor. Seçim sathına girdiğimiz dönemde bu nasıl yasalaşır belli değil ama KHK ile düzenleme yapılabilir. Sağlık çalışanlarını da artık bekletmemek lazım. Yapılacak düzenleme, geçmiş hizmetleri ve tüm sağlık çalışanlarını kapsamalıdır. Dar kapsamda yapılacak olan düzenleme kabul görmez, hakkaniyetli olmaz. Emeklilere ikramiye meselesi beklentiler arasında. Ücretler noktasında memurların talepleri yıllarca toplu görüşme ve sözleşme masasında gündeme geldi ama aldığımız ücret artışı enflasyonun üstüne çıkmadı. Enflasyon kadar zam sıfır zam demektir. Enflasyona dayalı ücret artışı tarihe gömülmeli, büyümeden pay alınmalıdır. Sayın Maliye Bakanı da toplumun kesimlerinin büyümeden pay alamadığını ifade etti. Refah payı uygulamasına geçilmelidir. Bu ekonominin de canlanması anlamına gelecektir. Enflasyonun üzerinde nefes aldıracak bir ücret politikasına ihtiyaç vardır. Her ay hazırladığımız asgari geçim rakamları ortada. Kaç tane aile bu rakamlara ulaşabiliyor? O nedenle bir yerden başlamak ve ücretleri iyileştirmek lazım. Toplu sözleşme masası daha işlerlik kazanmalıdır. Sadece mali haklar değil, biz yüzlerce talep götürüyoruz o masaya. Hepsi müzakere edilmeli, böyle bir düzen kurulmalı. Yetkili konfederasyon başkanı ve sayın Bakan tamam dediği an Toplu Sözleşme bağıtlanıyor. Böyle olur mu? Birkaç saatlik zaman diliminde bunu müzakere edemezsiniz. Verilen yanlış kararların ceremesini yıllardır kamu çalışanları ve emekliler çekiyor. Kayıplar kartopu gibi birikiyor ve içinden çıkılmaz bir hal alıyor. Bizler 1 Mayıs´ta bunları bir kez daha tekrar edeceğiz.'

´1 Mayıs, alın terinin bayramı´
Samandağ Belediye Başkanı Mithat Nehir de şunları belirtti: '1 Mayıs 1886 Amerika ve Kanada´da işçi sınıfının uzun çalışma saatlerine, insani temel haklarının kısıtlanmasına karşı mücadelelerini yükselttikleri tarihi gündür. İşçi sınıfının üretimden gelen gücünün  öneminin tarih sahnesinde simgeleştiği, işçi sınıfının gücünün tüm dünyaya gösterildiği gündür. Emekçilerin daha yaşanabilir bir dünya  adına pahalılığa, açlığa, işsizliğe, yoksulluğa, özgürlüklerin kısıtlanmasına, anti-demokratik uygulamalara başkaldırdığı gündür. 1 Mayıs demokrasi bayramıdır, dayanışma bayramıdır, işçi bayramıdır, alın terinin bayramıdır, emekçi bayramıdır. Barış, emek ve özgürlüğün sembolü olan 1 Mayıs, işçilerin,emekçilerin  haklarını arama günüdür. Barışın, sevgi ve saygının hâkim olduğu, savaşsız, sömürüsüz bir dünya dileğiyle, 1 Mayıs İşçi ve Emekçinin Dayanışma gününü kutluyorum. Eşit, özgür ve demokratik Türkiye taleplerinin dile getirildiği 1 Mayıs´ların bayram havasında barış, kardeşlik ortamında kutlanmasını, emekçilerin, işçilerin haklarına katkı sunmasını, aydınlık, güneş günlere vesile olmasını temenni ediyorum.”
Hatay Milletvekili ve TBMM idare Amiri Orhan Karasayar da 1 Mayıs´a ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı: '2008 yılı itibarıyla devletimiz tarafından insanların hak ve emeğine saygının bir göstergesi olarak ilan edilen 1 Mayıs Emek ve Dayanıma Günü,  Nisan 2009 yılında TBMM´de kabul edilen yasa ile resmi tatil olarak belirlenmiştir. İşçi ve işverenlerin birlikte oluşturduğu karşılıklı özveri, diyalog ve işbirliği sayesinde ülkeler ekonomik ve sosyal alanlarda ilerleme kaydetmiş ve önemli başarılar elde etmiştir. Bu nedenle emeğe gereken değeri vermek ve korumak sosyal bir sorumluluktur. 1 Mayıs´ın anlamına yakışır bir şekilde dostluk ve dayanışma havasında kutlanmasını dileyerek, başta işçi, memur ve emekçiler olmak üzere bütün milletimizin, Emek ve Dayanışma Gününü kutluyorum.'