1 Mayıs İşçi ve Emekçi Bayramı İskenderun´da yürüyüş ve mitingle kutlandı. Pandemi nedeniyle iki yıldır alanlarda kutlanamayan 1 Mayıs´a siyasi parti, meslek kuruluşları, sivil toplum örgütleri ile yurttaşlar katıldı.
1 Mayıs Tertip Komitesi tarafından düzenlenen 1 Mayıs kutlaması, İskenderun Belediyesi Evlendirme Dairesi önünden Atatürk Anıtı Alanına yürünmesiyle başladı. Gelenlerin davul-zurna ile karşılandığı ve katılanların Atatürk Anıtı Alanına 'Örgütlü bir halkı hiçbir kuvvet yenemez; Her yer Taksim, her yer direniş, Yaşasın iş, ekmek, özgürlük mücadelemiz; Susma, sustukça sıra sana gelecek; Yaşamak, yaşatmak istiyoruz; İş, ekmek, özgürlük; Direne direne kazanacığız' sloganları ve alkışlarla yürüdüğü etkinlikte, emek mücadelesinde yaşamını yitirenler şehitlerin anısına bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu.
Alanda katalımcılara seslenen 1 Mayıs Tertip Komitesi Başkanı Mustafa Ünsal, ülkenin işçileri, emekçileri, mühendisleri, mimarları, hekimleri, aydınları, akademisyenleri, sanatçıları, gençleri, kadınları, emeklileri, çiftçileri olarak, dünyanın tüm değerlerini ve güzelliklerini, alın terimizle, aklımızla, bilgimizle, kısacası emeğimizle ürettiklerini ifade etti. Her yıl olduğu gibi 2022 1 Mayıs´ında da umutları, bilincileri ve dayanışmayla, meydanlarda olduklarını anlatan Ünsal, 'On yıllardır dünya halklarına sınırsız bir emek ve doğa sömürüsü, savaşlar, ekonomik krizler, artan eşitsizlikler, yoksulluk, işsizlik dışında hiçbir şey sunamayan bu düzen küresel krizler ve salgınlarla ile beraber büyük bir uygarlık krizi yaşıyor. Bu düzen yaşamı ve gezegeni tehdit eden büyük bir felakete dönüşmüştür. Gölgesini satamayacağı ağacı kesen kapitalist barbarlığın yarattığı yıkımın faturasını milyonlarca insan canlarıyla, doğa ise geri dönüşü olmayan tahribatlarla ödüyor. Nükleer, termik, jeotermik santraller, siyanürlü maden aramaları, atmosfere, toprağa salınan zehirli gazlar, zehirli atıklar ekolojik krizi derinleştiriyor, yeni pandemilere yol açıyor. Emperyalist savaşlar her geçen gün daha geniş coğrafyalara yayılıyor, savaşın alevleri işçi ve emekçileri yakıyor. Milyonlarca insan yerinden yurdundan olup göç etmek zorunda
'Toplumsal muhalefet sindirilmeye, susturulmaya çalışılmakta'
Katılımcıları Türkçe, Arapça ve Kürtçe 'Yaşasın 1 Mayıs' ifadesiyle selamlayan Ünsal, 17 sanıklı Gezi davasında 7 kişiye verilen cezaları eleştirdi ve şöyle konuştu: 'Gezi protestolarının anayasal zeminde olduğu, düşünce ve ifade özgürlüğü sayılması gerektiği yargı kararıyla iki defa tescillenmesine rağmen, üçünce defa yargılanmaya çalışılan Gezi olayları damgalanmak, Gezi Parkını ve çevreyi korumak isteyen ve toplumun her kesiminin desteğini alan temel hak ve talep arayışları karalanmak istenmektedir. Bu dava adil koşullarda gerçekleşmemiştir. Davanın üye hakimi iktidar partisinden milletvekili adayı olmuştur. Davadan çekilmesi için yapılan başvurular ve sanıkların savunma hakları, adil yargılanma hakları ihlal edilmiştir. Topyekun toplumsal muhalefet sindirilmeye, susturulmaya çalışılmaktadır. Gezi bu ülkenin yüz akıdır. Ne Taksim yasağı, ne Gezi davasında verilen cezalar demokrasi ve adalet mücadelemizden bizi geri döndüremeyecektir.'
'Sınıfsal ve toplumsal cinsiyet eşitsizliği derinleşiyor'
Yıllardır emek ve alın teriyle insanca çalışma, insanca yaşama mücadelesi verdiklerini anlatan Ünsal, konuşmasını şöyle sürdürdü: 'Ancak durumumuz her gün biraz daha kötüleşiyor. Ekmeğimiz her geçen gün küçülüyor. Sömürünün çarkları milyonlarca işçinin, emekçinin canıyla, kanıyla döndürülmeye çalışılıyor. Güvenceli-kadrolu çalışma hakkımız yok sayılıyor, güvencesiz istihdama mahkûm olmamız bekleniyor. Anayasa ile güvence altına alınan çalışma hakkımız ortadan kaldırılıyor, KHK´lar ve geçici 35. madde eliyle on binlerce kamu emekçisi hukuksuzca ihraç ediliyor. Sendikalı oldukları için binlerce işçi işten çıkarılıyor. Şovenizm, cinsiyetçilik, ırkçılık ve mezhepçilik krizi yönetmenin bir yolu olarak ülkemizin ve halkın geleceğini tehdit ediyor. Dünyanın neresinde olursa olsun emperyalistlerin çıkarları adına sürdürülen savaşlara, çatışmalara hayır diyoruz. Halkların kardeşliğini, emeğin birliğini sağlayacak adımların atıldığı, eşit yurttaşlığın, barış ve kardeşliğin hakim olduğu bir dünya istiyoruz. Kuracağız. Sınıfsal eşitsizliklerin yanı sıra toplumsal cinsiyet eşitsizliği de derinleşiyor, kadınların omuzlarına yıkılan hane içi iş ve bakım yükü artıyor. Kadına yönelik şiddet tırmanıyor. Kadınlar bir yandan işsizliğin, bir yandan esnek çalışma biçimlerinin ve güvencesizliğin hedefi haline geliyor. Bu ateşten günlerde kadınların güçlendirilmesi gerekirken, İstanbul Sözleşmesi gibi kazanımlar iktidarın hedefi oluyor.
İktidarın tepesindekiler farklı cinsel yönelimleri hedef haline getiriyor, yaşam haklarını bile çok görüyorlar. Üniversiteler iktidarın arka bahçesine dönüştürülürken gençler barınamadıkları için okuyamama tehlikesi ile karşı karşıya kalıyor. On binlerce akademisyen, bilim insanı ve genç akın akın yurt dışına göç ediyor. İktidar ülkenin en aydınlık beyinlerini kaçırtarak karanlık bir geleceğin parke taşlarını döşemeye devam ediyor.'
'Ekolojik yaşamı birleşerek yaratacağız'
'Türkiye´de ve bütün dünyada emekçilerin üzerinde katmerlenen sömürünün, savaşların, yıkımların, açlığın ve salgın hastalıkların temel nedeni emperyalizmdir. Bu nedenle başta ABD emperyalizmi ve NATO saldırganlığı olmak üzere emperyalizmin yayılmacı ve emekçi düşmanı politikalarına karşı çıkıyoruz. Bizim değil, sermayenin, patronların yüzünü güldüren bu düzen böyle gitmez. Bu bozuk düzen, bizim düzenimiz değil. Bu sömürü düzeninin bize vereceği hiçbir şey yok' değerlendirmesini yapan 1 Mayıs Tertip Komitesi Başkanı Ünsal, açıklamasına şöyle devam etti: 'Siyasi iktidar çevre ve doğa karşıtı politikalarını arttırarak sürdürüyor. Bölgemizde İskenderun´un Akçay Mahallesinde açılması planlanan yeni taş ocakları ve Arsuz´un Höyük mahallesinde yapımı planlanan krom maden ocağına karşı yöre halkının ve çevre gönüllülerinin mücadelesi devam ediyor. Erzin´de uzun zamandır, termik santrallerden korumak için mücadele edilirken, şimdi de Erzin´nin Aşağı Burnaz Mahallesi Atatürk Çiftliği civarında deniz kenarında yapılmak istenen Polipropilen tesisi tüm bölgeyi tehdit eden, doğal yaşamı bitirecek bir proje. Bu projeye karşıda Erzin Belediyesi, yöre halkı, çevre gönüllüleri mücadele veriyor. İktidarın çevre ve doğa talanına karşı doğa dostu, ekolojik yaşamı birlikte; Birleşerek yaratacağız. Antidemokratik uygulamaların sona ermesi, demokrasi ihtiyacı ve köklü bir değişim talebi mutlu bir azınlık dışında tüm kesimlerin ortak talebidir. Emeğin, eşitliğin, özgürlüğün, demokrasinin, barışın, laikliğin hâkim olduğu, işsiz kalınmadığı, aç yatılmadığı bir dünya ve ülke istiyoruz. Birleşerek yaratacağız. Herkesin güvenceli ve insanca çalıştığı bir işinin olduğu, ekonomik krizlerin, salgınların faturasının emekçilere yıkılmadığı, mültecilik statüsünün tanındığı bir gelecek istiyoruz. Birleşerek gerçekleştireceğiz.'
Ünsal, konuşmasında, istemleri de şöyle sıraladı: Sendikal hak ve özgürlüklerin, hak arama yollarının önünün açıldığı, grevlerin yasaklanmadığı yeni bir çalışma yaşamı Düşüncenin, ifade özgürlüğünün cezalandırılmadığı, savaşların olmadığı, sorunların barış ve diyalogla çözüldüğü, cezaevleri yerine okulların yapıldığı, işkence ve kötü muamelenin yaşanmadığı bir ülke; Kadınlara yönelik şiddet, taciz ve tecavüzün son bulduğu, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin ortadan kaldırıldığı, kimsenin cinsiyetinden, kimliğinden, inancından dolayı ikinci sınıf yurttaş muamelesi görmediği bir ülke; Çalışma hakkını ortadan kaldıran OHAL uygulamaları gidecek düzenleme.
Grup Sıla´nın konser verdiği alanda katılımcılar 1 Mayıs´ı müzik eşliğinde kutladı.
9549,89%1,94
34,54% 0,18
36,00% -0,62
3005,99% 1,50
5006,70% 1,01