10 aileye ´övünç madalyası´

İskenderun/SES

Farklı tarihlerde terörle mücadelede yaşamlarını yitiren şehitlerin yakınlarına Devlet Övünç Madalyası, Beratı ve Rozeti törenle verildi. Cumhurbaşkanı tarafından tevcih edilmek üzere gönderilen Devlet Övünç Madalyası ve Beratlarını dün Antakya´da verildi.
Antakya´daki Ottoman Otelde düzenlenen törende, Hatay protokolü ve askeri erken, 6 şehit ve 4 gazi ve ailesinden oluşan 35 yakınları ile buluştu. Törende, şehitler; Antakyalı, Piyade Uzman Onbaşı Beyazıt Bestami Buluş, Antakyalı, Piyade Uzman Onbaşı Harun Çınar, Altınözülü, Piyade Er Mehmet Günay, Antakyalı, Polis Özel Harekat Memuru Anıl Kemal Kurtul, Antakyalı, Polis Memuru Ahmet Benli, İskenderunlu Güvenlik Korucusu Ömer Salık´ın yakınları ile gaziler; Reyhanlılı, Piyade Uzman Çavuş Mehmet Cemiloğlu, Kırıkhanlı, Piyade Uzman Onbaşı Ahmet Taşkınırmak, Antakyalı, Polis Memuru Hacı Adil Kekecioğlu ve Arsuzlu Polis memuru Mehmet Yumuşak´a Devlet Övünç Madalyası ve Beratı verildi. Törene, şehitlerin anne, eş, baba, çocuk (oğlu ve kızı), abla, kardeş, enişte, kayınbaba, kayınannesi, gazilerin de kendileri ve eş, baba ile çocukları (kızı-oğlu) katıldı.
Saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı´nın okunduğu törende konuşan Hatay Valisi Rahmi Doğan, 'Görevde bulunduğum süre içerisinde birçok şehit cenazesine katıldım, orada gördüğüm şudur ki şehit babaları, anneleri, eşleri, kardeşleri metanetlerini hiçbir zaman bozmadan, vatan sağ olsun diyebilen bu memleketin yiğit insanlarıdır.

Devletim, milletim adına bu insanlara şükranlarımı sunuyorum. Gazilerimiz gözlerini hiç kırpmadan yaralandılar, uzun müddet sağlık sorunları yaşamış olmalarına rağmen hiçbir zaman yüksünmediler, vatan sağ olsun dediler. Bu milletimizin büyük bir millet olduğunu, yüce bir millet olduğunu gösteren büyük bir nişanedir. Biz bu topraklarda bin yıldır yaşıyoruz” dedi.
Malazgirt´ten başlayıp günümüze kadar gelen süreçte, bu topraklarda şehitler verildiğini ve ciddi mücadelelere girildiğini ifade eden Doğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: 'Çanakkale´den başlayıp Kurtuluş savaşı´na, Kurtuluş Savaşı´ndan Kore savaşına, Kıbrıs Barış Harekatı´na ve terörle mücadelede vermiş olduğumuz büyük mücadelede yüzlerce, binlerce şehitler verdik. Bitti mi bitmedi. Niye bitmedi? Çünkü etrafınızda emperyalistlerin, birtakım ülkelerin farklı hesaplar var. Bugün de kuzeyimizde ve güneyimizde oluşturulmaya çalışılan terör koridorları, kargaşa ve kaos var. Irak´ta başlayan ve 30 yıldır devam eden ve bir türlü de bitmeyen bir savaş var ve bu savaş en çok Türkiye etkilemekte. Fakat bu emperyalist ne demişti, Irak´ta kimyasal silahlar var, biz buraya demokrasi, insan hakları, huzur, barış getireceğiz dediler ve bugün geldiğimiz noktada Irak´ta, 30 yıldır kan var, gözyaşı var, sıkıntı var ve bunların hepsi biraz önce bu ifadelerde bulunan insanların, artık olarak bırakıp gittiği topraklar. Yine hemen yanı başımızda Suriye´de, ortaya çıkan kaos ve kargaşanın nelere yol açtığını en iyi bilen İllerden bir tanesiyiz. Bugün Suriye´nin, diğer topraklarından İdlib´e toplanan 4 milyon insan var. İdlib´in 2011´deki nüfusu 300.000 civarında, bugün 3.700.000 insan çadırlarda, zor şartlarda yaşarken, sağlık, eğitim, altyapı sorunları yaşarken ve Emperyalistler, Avrupalılar sadece şunu diyor, ‘bunlar Avrupa topraklarına gelmez´. Bugün Yunanistan sınırına duvar örmeye başladılar. Denizden Avrupa´ya geçmeye çalışan bu insanlara da her türlü pisliği, rezaleti yaparak, bu insanların üstlerini, başlarını soyarak tekrar Türkiye göndermeye çalışıyorlar. Bu kaos biter mi, bu kaosun bitmesi için Türkiye kendi üzerine düşen tüm sorumlulukları yerine getiriyor. Bugün Türkiye´de 4 milyona yakın Suriyeli mülteciyi biz misafir ediyoruz ve yine Türkiye´nin kontrol altında bulunan Fırat Kalkanı´nda, Zeytin Dalı´nda, Barış Pınarı´nda, Bahar Kalkanı Bölgesi´ndeki insanların da insan ihtiyaçlarını gidermeye çalışıyoruz. Bu hem Türkiye Cumhuriyeti Devleti´nin bir sorumluluğu, hem de bu milletin tarihten almış olduğu o ulvi güçten kaynaklanan bir ferasettir. Bugün Türkiye olmamış olsa bu sınırlarımızda bekleyen binlerce milyonlarca insanın zor şartlarda neler çektiğini kimsenin bilmesi mümkün değil. Hemen yukarımızda Ukranya Savaşı başladı. Etrafımızdaki komşularımız bundan yüzyıl önceki heveslerinden ve planlarından vazgeçmiş değillerdir. Dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti Devleti´nin ekonomik olarak, askeri olarak güçlü olması, milletimizin birlik, beraberlik içerisinde olması lazım.'

'Savunma sanayinin yüzde 80´ini karşılamaya yönelik çalışma var'
İskenderun Deniz Üs Komutanı Tuğamiral Murat Fırat, Hatay Büyükşehir Belediye Başkanvekili Murat Hayzeran, Hatay Cumhuriyet Başsavcısı Ahmet Ataman, Mustafa Kemal Üniversitesi Rektörü Hasan Kaya, Hatay Vali Yardımcısı Aydın Tetikoğlu, Antakya Garnizon Komutanı Albay Tayfun Çağan, Defne Kaymakamı Nevzat Şengök, İl Emniyet Müdürü Ahmet Arıbaş, İl Jandarma Komutanı Emrullah Büyük, Sahil Güvenlik İskenderun Grup Komutanı Oğuz Emre Çiçek, kamu kurumlarının il müdürleri ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin de katıldığı törende konuşan vali Doğan, Türkiye´nin savunma sanayinde geldiği son durum hakkında da değerlendirmede bulundu. Doğan, “Savunma sanayi ile yapmış olduğumuz yatırımları bazıları eleştiriyorlar. Oysa terörle mücadele dönemimizde bize İHA´ları, paramızla uçakları, mühimmat vermeyenleri çok iyi hatırlıyor bu millet. Bugün kendi İHA´sını, SİHA´sını yapabilen, kendini savunma sanayindeki ürünleri ile güçlü bir Türkiye´yi tüm dünya göstermeye çalışan, bunun için uğraşan bir millet var. Bunlar büyük hasretler. Bugün itibarıyla savunma sanayinin yüzde 80´ini karşılamaya yönelik çalışmalar var. Denizlerden karaya, havaya her türlü mühimmatı, aracı yönetmeye çalışan evlatlarımız var. Dünya çapında yazılım yapan, milli yazılımlar üreten çocuklarımız var. Bu çocuklarımıza imkan sağladığımızda, bu evlatlarımızın neler yapabileceklerini hep birlikte görmüş olduk' dedi. Vali Doğan, şehit ve gazilerin özgeçmişlerinin okunduğu törende, şehit yakınları ve gazilere Devlet Övünç Madalyaları, Beratı ve Rozetlerini verdi.