Öz-Çelik İş Sendikası eski Genel Başkanı Cengiz Gül, sendikanın Ankara´daki genel merkez binası ile İskenderun´daki şube binası inşaatının maliyeti ve biriket kullanımını tartışmaya açtı.
İsim vermeden sendikanın şimdiki genel başkanı ve yönetimini eleştirip, çelik emekçilerine seslenen Gül, sosyal paylaşım sitesinden yaptığı ve sitesinden ´sendikacılık mı, ticaret mi´ konulu yaptığı değerlendirmede emekçilere seslendi.
Sendika yönetimlerini iddialar karşısında sessiz kalmakla da eleştiren Gül, seslenişinde şunlara yer verdi: 'Neredeyse 1 yıla yakın bir süredir Öz-Çelik İş Sendikası ve genel merkez yöneticileri ile ilgili onlarca iddia ve bu iddialarla ilgili belgelere rağmen muhataplar sessiz kalmayı seçerek aslında zaten olayları ve iddiaları kabulleniyorlar. Ancak son günlerde öylesine bir iddia var ki artık bu kadarına da pes dedirtecek cinsten. Bugün görevde olan yönetim yine benimde gündeme getirdiğim ve her şekilde takipçisi olacağımı söylediğim ISDEMİR sözleşmesinde geriye dönük 3 yıl için sıfır zammı kabul ederek işverenle yaptıkları gizli protokolle emekçinin cebine girmesi gerekirken usulsüzce aldıkları 17 milyonu kasaya koyduktan sonra sendikaya ait arsaya yeni genel merkez binası yapmak üzere inşaata başladılar. İnşaat başlangıç maliyeti 7 milyon lirayken 21 milyona bitirildiği aylarca yazılıp çizildi. Şimdi tüm emekçiler adına sesli düşünelim bu aradaki 14 milyon nereye gitti? Öyleyse konuyu biraz daha detaylandıralım. Kendilerinin Kayseri´de briket imalâthanesi olduğunu hepimiz biliyoruz. Yalnız yapılan genel merkez binasının briketlerin buradan alınması konusu en son gün yüzüne çıkan gündem olmuştur. Bu olay ne kadar etik ne kadar insani veya ne kadar ticaridir. Bir sendika genel başkanı hem de kutsal bir dava iddiası olan bir genel başkan böyle bir çıkar ilişkisi yada menfaat sağlama olayının içinde olamaz olmamalı. Sırf kendi imalathanenizden alınması karşılığında Kayseri´den Ankara´ya sonrasında da Kayseri´den İskenderun´a briket gitmesi aslında ticari alandaki el becerenizin bir göstergesidir. Böyle işlerin içinde olarakta sendikanın tarihinde birçok anlamda yaşattığınız ilklere bir yenisini daha eklediniz. Bu teşkilâtın geliri emekçilerin alınteridir. Kürsülerde bu aidatların tek bir kuruşunu kimseye yedirtmem diyenlerin yaptıklarına bakılacak olursa aslında söylemin ne kadar doğru olduğu aşikârdır. Emekçinin hakkı olanı cebinden alınarak yaptıklarını marifetmiş gibi satmaya çalışanların aslında büyük büyük haksızlıklar ve hukuksuzluklar yaptığı aklı başında herkesin farkında olacağı kadar açıktır. Emekçinin kalesi diye lanse ettiğiniz yerin daha şimdiden dökülmeye başladığını da biliyoruz. Daha genel merkez binasının yankıları devam ederken İskenderun şube binasında da aynı yöntemi uyguladınız. Şimdi herkes adına soruyorum; Hangi bilimsel veriler yada profesyonel araştırmalarla karar verdiniz? İskenderun gibi nem oranı yüksek bir iklimin olduğu yerde briket kullanımı kararı aldınız? Sizler sadece bu emekçi adına birer emanetçisiniz ve har vurup harman savurma lüksünüz yok. Sizlerin emanete bakış açısı bu mu? Oturduğunuz koltukların bir sendikaya ait olduğunu unutmuş olduğunuz belli artık sizler ticaret yapmayı sendikacılık yapmanın önüne koymuşsunuz. Tavsiyem, sendikacılık adına tabanda karşılığı kalmamış biri olarak ticaret alanındaki el becerilerini devam ettirebileceğin bu yolda devam etmendir. Aksi halde gün gelir bu emekçilerin alınterinde boğulursunuz.'
9367,77%3,72
34,48% 0,07
36,21% -0,34
2960,09% 0,86
4956,37% 0,55