Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, bugüne kadar AB ile ilişkilerin ekonomik temelde olduğunu belirtti.
Antakya/SES
Savaş, Birleşmiş Milletler´in (BM) raporuna göre 2050 yılına kadar 200 milyondan fazla insanın bu sebeplerden dolayı göç edeceğini ifade etti.
Yeni Dönemde Avrupa Birliği ve Türkiye Forumu´na katılan Savaş, yerel yönetimlerin toplumsal barışa katkıları üzerine değerlendirmede bulundu. Türkiye´nin AB´ye üyeliğinde tarafların ev ödevlerini iyi yapması gerektiğini belirten Savaş, “AB ile ilişkilerimiz bugüne kadar hep ekonomik temelde oldu. Suriye´deki istikrarsızlık ve Rusya-Ukrayna savaşından sonra görüşmelerimiz göçmenlerin entegrasyonu hakkında da olmaya başladı. Göçmenlerin ne olacağını konuşmaya başladık. Böyle bir ortamda AB´ye girmeye hazır mıyız ve AB bizi kabul etmeye hazır mı, taraflar ev ödevlerine iyice hazırlanmış mı?
Bu sorulara cevap aramamız gerekli' dedi. Yaklaşık 12 yıldır Suriyelilerle aynı ortamın paylaşıldığını belirten Savaş, “Yerel yönetimler olarak düzensiz ve hızlı göçün yarattığı olumsuzluklarla mücadele ediyoruz. Kayıtlı 450-550 bin ama kayıtlı olmayanlarla birlikte ülkemizdeki büyükşehirler arasında düzensiz göçten en fazla etkilenen şehiriz. Hatay, Gaziantep, Şanlıurfa, Kilis, Adana gibi şehirler de bu göçten olumsuz etkilendi” değerlendirmesini yaptı, göç ve getirdiği komplikasyonların bundan sonra AB ile daha çok görüşüleceğini ifade etti.
Düzensiz ve hızlı göçlerin belediyeleri zor durumda bıraktığını anlatan Savaş, şöyle konuştu: 'Şehirlerdeki hızlı nüfus artışı daha fazla atık tesisi, yol, park, istihdam alanı gibi ihtiyaçları beraberinde getirdi. Tarım, turizm ve ticarette de daha fazla alan açma ihtiyacı doğurdu. Sorunları gidermeye çalışırken toplumdaki huzuru sağlamak için çaba harcadık. Ortak yaşam kültürünü tesis etmek için gayret gösterdik. Haliyle bunları yaparken maddi ve manevi olarak çok yorulduk. Orta Doğu, Kafkaslar, Kuzey Afrika gibi bölgelerdeki totaliter rejimlerin, küresel ısınmanın, iklim ve gıda krizleri de yakın gelecekte yeni göçleri tetikleyecek. Birleşmiş Milletler raporuna göre 2050 yılına kadar 200 milyondan fazla insanın bu sebeplerden dolayı göç edecek. Türkiye olarak bu sürece hazırlıklı olmalıyız. Suriye savaşıyla başlayan göç dalgasında bugüne kadar merkezi hükümet ve yerel yönetimler birbirinden ayrı hareket etti. BM, AB, merkezi hükümet ve yerel yönetimler gibi konuyla alakalı tüm paydaşların birlikte hareket etmesi gerekir. Göç ve beraberinde getirdiği sorunları tek bir partinin çözmesi mümkün değil. Böylesine önemli bir sorunu ortak akılla çözüme kavuşturmalıyız. İktidarı ile muhalefeti ile ortak bir masada buluşarak konunun ele alması gerekiyor. Ortak kanaatle 20 yıllık güzergâhımızı belirlemeliyiz.'
9367,77%3,72
34,48% 0,07
36,21% -0,34
2960,09% 0,86
4956,37% 0,55