İskenderun/SES
Ortak açıklamada, "Hatay'da, mücbir sebep hali süresi mutlak suretle uzatılmalıdır" görüşüne yer verildi. Ortak basın açıklamasıyla ilgili, yetkili ve kamuoyuna seslenen Antakya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Hikmet Çinçin, HESOB Başkanı Aziz Yılmaz ve Hatay Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası (SMMO) Başkanı Jale Marufoğlu, mücbir sebep halinin sora ermesiyle 31.08.2024 günü itibariyle tüm borç ve vergilerin tahakkuk edeceğini ifade etti.
Mücbir sebep halinin, "verilmesi gereken vergi beyannameleri ve bildirimlerinin verilme sürelerini, beyanname ve bildirimler üzerine tahakkuk eden vergilerin ödeme sürelerini, deprem tarihinden önce tahakkuk etmiş, ödeme süresi mücbir sebep hali ilan edilen süreye rastlayan her türlü vergi, ceza ve gecikme faizinin ödeme süresini,
2023 yılı motorlu taşıtlar vergisinin ikinci taksit ödeme süresini ve 2024 yılı motorlu taşıtlar vergisinin birinci taksit ödeme süresini, re’sen veya idarece tarh edilen ve vadesi mücbir sebep halinin başladığı tarihten sonrasına rastlayan her türlü vergi, ceza ve gecikme faizinin ödeme süresini kapsadığı anımsatılan ortak açıklamada, sebep halinin sora ermesiyle de bahsedilen tüm borç ve vergilerin tahakkuk edeceği" ifade edildi.
“Yasa ve yönetmeliklerle depreminin yarattığı sıkıntılar giderilemez”
Üyelerine büyük fayda sağlayacağına inandıkları önerilerinin Hükümet nezdinde dikkate alınmasını talep edilen ATSO, HESOB VE SMMO'nin ortak açıklamasında şunlara yer verildi: "Olağan dönemler için yayınlanmış yasa ve yönetmeliklerin, asrın felaketi diye adlandırılan 6 Şubat depreminin yarattığı sıkıntıları gidermesi beklenemez. Bölgenin ihtiyacına dönük yasa ve yönetmelikler acilen yayınlanmalıdır. Depremden en çok etkilenen il ilçelerde, özellikle ilde, mücbir sebep hali süresinin mutlak suretle uzatılmalıdır. Deprem illerine özel teşvik düzenlemeleri hayata geçirilmelidir. Küçük esnafa ve serbest meslek erbaplarına destek verilmelidir. İşyeri kira ödemelerinde vergi indirimi getirilmelidir. Depremzede işletmelere SGK ve BAĞKUR prim muafiyeti getirilmelidir. Depremzede işletmelere personel istihdam desteği sağlanmalıdır. Deprem bölgesinde faaliyet gösteren işletmelerin enflasyon düzeltmesi uygulamasından muaf tutulmalıdır. Deprem illerindeki mükellefler için 7740 sayılı kanun yapılandırma kapsamına girmeyen vergi ve SGK prim borçlarının talep eden tüm mükelleflere, hiçbir kıstasa tabi tutulmadan belirlenecek taksit sayısınca 12 ay faizsiz veya düşük faiz oranları ile taksitlendirilebilir hale getirilmelidir. Bölgedeki mükellefler için sermaye kaybı ve borca batık olma durumuna ilişkin yeni düzenlemeler hayata geçirilmelidir. Kredi Garanti Fonunun etkin bir şekilde kullanılması gerekmektedir. Deprem illerindeki mükellefler ile bunlardan alım yapan mükelleflerin KDV iade süreçleri hızlandırılmalıdır. Mükelleflerin zayi belgesi müracaat süresinin uzatılması, zayi olan defterlerin noter onayının yapılmasının sağlanması ve takdir komisyonlarının etkinliğinin arttırılmasının sağlanması. Deprem nedeniyle araçları hurdaya ayrılanların bu araçlar yerine yeni araç teminlerinde ÖTV ve KDV indirimi uygulanmalıdır. Vergi terkini müessesesi çalıştırılmalıdır. Damga vergisi, emlak vergisi, MTV, ÇTV, Harç, ücret vb. mali yükümlülükler belli bir süre alınmamalı veya indirimli uygulanmalıdır. Mükellefler ile burada yeni yatırım yapacak mükellefler için amortisman oranları yüzde 50 artırımlı uygulanmalıdır. Deprem illerinde bulunan mükellefler için basit usul uygulamasına ilişkin hadleri beş yıllık süre için yüzde 100 artırımlı uygulanmalı. Gelir Vergisi Kanunu’nda yer alan bazı indirim ve istisnalara ilişkin yararlanma koşulları kolaylaştırılmalı. Gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri için vergi oranları indirimli uygulanmalı. Deprem bölgesinde gerçekleştirilecek konut teslimlerine indirimli KDV oranı uygulamasına devam edilmeli. Mali müşavirlerin beyanları doğru verebilmesi adına depremde zarar gören işletmeler için uygulanacak işlemler için açık ve net bir yol haritası belirlenmelidir. Deprem bölgelerinde çalışacak kamu görevlilerinin ücretleri motivasyonu arttıracak şekilde düzenlenmeli. Deprem sonrası yeni yapılaşma ile ortaya çıkabilecek mülkiyet hukuku sorunlarına özel çözümlerin sağlanması elzemdir. Bütüncül bir kent planı ile alt ve üst yapılar planlanmalı ilimizde yaşayan tüm halka yaşanabilir bir şehir oluşturulmalıdır."