'5 milyon borç ödeyip, 9 milyon lira tasarruf ettik'

Samandağ/SES

 Belediye meclisinin Eylül ayı toplantısında konuşan Eryılmaz, 'Göreve başladığımız beş aylık sürede neler yaptık, nasıl bir mesafe kat ettik? Belediyeyi 70 milyon borç ve 17 bin lira ile teslim aldık. Araçların hepsinin sigortası, muayeneleri birmiş ve önemli bir bölümünün lastiklerinin ömrü tamamlanmıştı. Bunların hepsini yaptık. Beş aylık sürede mazot dahil olmak üzere belediyenin bütün ihtiyaçları için ne alınmışsa hepsinin parası ödenmiştir. 70 milyon borçlu bir belediyeye İller Bankasından gelen para ancak belediye personelinin giderlerini karşılamaktadır. Onun dışında mazot ve diğer ihtiyaçların karşılanmasındaki masrafları kendimiz karşılamak zorunda kaldık. Bugüne kadar bir tek ihaleye katılmadık. Sadece bizim yetişemediğimiz parke onarımı ve parke dizimi noktasında bir doğrudan alım gerçekleştirdik. Yani kendi imkanlarımızla yapmaya çalıştık. Belediyenin kendi aracı, personeliyle bu hizmetleri yürütmeye çalıştık' dedi.
Belediyeden yapılan açıklamaya göre, Eryılmaz, açıklamasında şunları belirtti: 'Araçların tamamı 42 mahallede 08.30´-17.00 arasında mesai yapmıştır. Hiçbir zaman bizim paramız yok, mazotumuz yok, demedik. Adil bir şekilde ve ihtiyaçların aciliyet durumuna göre araç ve personelle Samandağ halkına hizmet etmeye çalıştık. 70 milyon borçluk bir ilçe olarak bu süreçte 9 milyon lira tasarruf yaptık, bir önceki yönetimin bıraktığı 5 milyon liraya yakın borcun ödemesini de yaptık.'

'Aracımın mazotu ben ödüyorum'
Samandağ Belediye Başkanı Eryılmaz, açıklamasını şöyle sürdürdü: 'Göreve geldiğimde ´makam aracını kullanmayacağım, kendi aracımı kullanacağım ve mazot parasını da kendim ödeyeceğim´ dedim. Birileri de ´başkan kendi arabasını kullanır ama mazotu bir şekilde ayarlamıştır´ diye söylendi. Ama arabama koyduğum mazotun parasını kredi kartımla ödüyorum. Bu sembolik bir şeydir. Samandağ gibi bir yerde, bazen radikal kararlar alıyoruz. Bazen yanımızda duracak bir elemana ihtiyacımız var ama belediyenin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntılardan kaynaklı güvenlik elemanımız yok, yanımızda korumamız yok, kendi arabamızı kullanıyoruz, başkan yardımcısı arkadaşların araçları, korumaları, şoförü yok ve tasarrufa bizden başlayacağız, dedik ve önemli bir mesafe kat ettik. Bunu halka örnek olsun diye gerçekleştirdik. Bu konuda da başarılı olduğumuzu düşünüyorum. Bugün Türkiye´nin birçok yerinde AKP´li belediyelerin maaşları ödemekte zorluk çektikleri, büyükşehirin araçlarına mazot koymakta zorlandığı bir süreçte, 70 trilyon borçlu bir belediyede 9 milyon lira tasarruf yapmak, hizmetlerin tamamını peşin ödemek, 5 milyon borcunu ödemek her babayiğidin harcı değil. İşte bizim yönetim ile önceki yönetim arasındaki fark bu. Tasarrufu nasıl mı yapıyoruz? Sadece 2017 ve 2018 yıllarında bir önceki yönetim tarafından 555 bin lira ile hırdavat malzemesi; kürek, kazma, el arabası gibi malzemeler alınmış. Beş aylık sürede ´ne ihtiyacınız varsa alın´ dedik, ihtiyaç sadece kazma-kürek. Halka hizmet etmek için geldik. Birileri bazen yazıyor çiziyor. Buradan söylüyorum; benimle alakalı kimin elinde ne belge, bilgi, protokol, senet varsa hodri meydan ortaya çıkarsın, çıkarmazsa namerttir. Açık meydan okuyorum, kimin elinde protokol, sözleşme, senet veya başka menfaat sağlayacak bir şey varsa çıksın açıklasın ben bunun hesabını halka vermeye açığım. Öyle bir şey yok, asla da olmadı. Samandağ´ın ciddi sorunları var. Hepimiz çok önemli çok zor bir görev üstlendik. Bu sorunları çözmeye odaklanırken birileri bizi baltalamaya, çalışmalarımızı sekteye uğratmaya. enerjimizi almaya çalışıyor. Buna kimsenin hakkı yok. Bu memleket zaten 60 yıldır hırpalanıyor. Sorunlar birikti, önümüze geldi. Samandağ gerçekten yaşam kalitesi, kentleşme açısından çok geri kalmış ve neyi düzeltebiliriz diye bir mücadele içindeyiz. Zor, yıpratıcı bir görev ve herkesin yardımcı olması gerekiyor. Bizim kavga edeceğimiz bir dönem değil. Kendi ayaklarımız üstünde durmaya, kendi yağımızla kavrulmaya çalışıyoruz. Biz de birbirimize düşersek, birbirimizi çekiştirirsek sadece bu memlekete haksızlık etmiş oluruz. Halkı çalışmaları sahiplenmeye davet ediyorum.'